Üniversiteler verdikleri ortak karardan asla caymamalı!

Eskişehir’deki üç üniversitenin, Bilim Kurulu’nun ve YÖK’ün tavsiyeleri ışığında “büyük çoğunlukla uzaktan eğitim modeliyle bu dönemi kapatacağız” şeklinde karar almasıyla beraber tartışma başladı.
Bazıları diyor ki: “Aman haaa! Bu karar hatalıdır! Vazgeçin! Eskişehir’de esnaf biter!”
 
*
 
Şimdi…
Eskişehir ekonomisinin aşağı yukarı yüzde 60’ı hizmet-turizm sektörüne dayanıyor.
Aşağı yukarı yüzde 30’u sanayiye dayanıyor.
Aşağı yukarı yüzde 10’u da tarıma dayanıyor.
 
*
 
Hizmet sektörü dediğimiz zaman aklımıza direkt olarak öğrenci geliyor.
Neredeyse 100 bin öğrenci ve o öğrencilerin aylık bıraktığı 150-200 milyon TL var ortada.
 
*
 
Öyle olsa da, üniversitelerin almış olduğu kararı yerinde buluyorum.
Söz konusu karardan, hiçbir biçimde caymamaları gerektiğini düşünüyorum.
100 bin öğrencinin 81 vilayetten Eskişehir’e akın ettiğini düşünsenize.
Bu ciddi tehdit göze alınabilir mi?
Evet, esnafın para kazanması gerekiyor, bunu anlayabiliyorum.
Ancak bir de ortada Covid-19 tehlikesi var; sadece hasta etse iyi, öldürüyor kardeşim öldürüyor, öldürmediğine ise hayatı boyunca çekeceği çeşitli zararlar veriyor.
 
*
 
Kimse kusura bakmasın.
Önce sağlık.
Sağlık yoksa para olur mu?
 
*
 
Öte yandan, koca Eskişehir’in ekonomisi öğrencinin cebindeki harçlığa dayanıyorsa, vay halimize!
 
*
 
Son söz…
Esnafın talebi şu olmalı: Devleti yöneten hükümet pandemi bitene kadar kira desteği sağlasın, faizsiz kredi çıkartsın veya hibe versin, giderleri ötelesin, vesaire…  

Danışmana da danışman lazım

 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı ve Vakıfbank Yönetim Kurulu Üyesi eski sporcu Hamza Yerlikaya, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın da açılışına katıldığı İstanbul'daki Göztepe Şehir Hastanesi'ni İzmir'de zannetti! Yerlikaya, Twitter’daki paylaşımında “İzmirli hemşerilerimize dev hizmet... Göztepe Şehir Hastanesi” ifadelerini kullandı.

*
 
Bu gafın ardından Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şak diye lafı yapıştırdı ve kişisel Twitter hesabından dedi ki: “Odunpazarı’nda da Göztepe Mahallesi var. Bize hayırlı olsun yok mu Hamza Bey?”
 
*
 
Bununla beraber ortalık yıkıldı!
Kurt’un gönderisi paylaşım rekoru kırdı:
-Bin 400 küsur paylaşım.
-110 alıntılı-yorumlu paylaşım.
-25 bin küsur beğenme.
-263 yorum.
 
*
 
Beğenenler, paylaşanlar, yorum yapanlar arasında birçok üst düzey ismin olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum.
 
*
 
Ve Cumhurbaşkanı’nın danışmanı olan Hamza Yerlikaya’ya bir öneride bulunuyorum: Sizin de danışacağınız bir danışmana ihtiyacınız var!
 
NOT: Yerlikaya, Kazım Kurt’un hamlesi sonrası yaptığı hatanın farkına varıp paylaşımını sildi ve İzmir kelimesini ‘İstanbul’ şeklinde düzelterek tekrar paylaştı.  

Bodrum’a da gittik beraber…

 
Önceki gün Cumhuriyet Halk Partisinin 97’nci kuruluş yıldönümü tüm ülkede olduğu gibi Eskişehir’de de kutlandı.
Eskişehir’deki törende bulunanlara ve etkinliklere katılanlara ilişkin birçok yorum yapılabilir; bir araya gelenler, öcü görmüş gibi kaçanlar, uzaktan uzağa selamlaşanlar, vesaire…
Ama özellikle törene ve etkinliklere katılmayan biri var ki -Çok ısrar edilmesine rağmen(!) Ankara’ya da gitmemiş- bunu yazmasam olmazdı.
Hande Yener’in şarkısından bir alıntı yaparak söz konusu vaziyeti desenlemek isterim.
Diyor ki Yener: “Bodrum’a da gittik beraber/ İstanbul’da da yaşadık/ Sorun şehirlerde değildi/ Biz tam yalandık.”
Aslında Bodrum aşığı olan Cevat Şakir Kabaağaçlı, namı diğer Halikarnas Balıkçısı üzerinden anlatmak isterdim bu durumu, ancak nereden bilsin elitistler Allah’ın gariban balıkçısını!
O nedenle Hande’ciğimi seçtim.
Severim kendisini.
Eğlenceli bir karakterdir.
Sesi de pek güzeldir.
Anlaşılırdır da.
Özellikle de elitistler tarafından.  

Kalabak milliyetçiliği?

 
Bazen heyecan ağır basıyor ve ifadeler karışabiliyor.
Belki de vurgulamak adına bilinçli söylenmiştir, ama yine de doğrusunu ifade etmekte fayda görüyorum.
Kalabak milliyetçiliği değil.
“Eskişehir milliyetçiliği yaparak Eskişehirspor gibi, ETİ gibi, SARAR gibi, TEI gibi Kalabak gibi markaların itibarına asılsız çıkışlarla gölge düşürmek isteyenlere izin vermeyeceğiz.”
Tırnak içindeki cümle, doğru olanı.
Kent milliyetçiliği!