Umut bizim köyü terk etti

Geldik 2019 yılının son gününe... Bizim gazetecilikte belirli günlerde yayınlanan basmakalıp yazılar olur. 29 Ekimlerde cumhuriyetimizin ilelebet yaşayacağını söyleriz. Ramazan Bayramlarının hayırlara vesile olmasını temenni ederiz. Yılbaşları da böyledir; yeni yılın sağlık ve esenlik getirmesini dileriz. İsterseniz gelin – güzel temennilerimizi bir köşeye bırakıp – biraz da gerçekleri dile getirelim.
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyelim; 2020 yılı ekonomik açıdan çok kötü geçecek gibi gözüküyor. Elimizdeki ekonomik verilere bakarsak – bakın burası çok önemli – geçtiğimiz yılı arayacak gibiyiz.
Bir kere ülkemizde 8 milyonun biraz üzerinde işsiz bulunuyor. Cumhuriyet tarihinde işsizlik ilk defa yüzde 13,8 seviyesine geldi. Üstelik okulunu bitirip hayata atılan gençlerde işsizlik daha da kötü; her bin gençten 261'i işsiz...
Dış borçlarımız 450 milyar Amerikan Doları civarında. Tabii bu borçların hepsini hemen ödememiz gerekmiyor. Ancak kısa vadeli borçlarımız, yani 365 gün içinde ödememiz gereken borçlarımız 180 milyar dolar. Bu da her gün yarım milyar Amerikan dolarının ekonomimizden buharlaşıp uçacağını gösteriyor. Yani millet olarak fakirleşip, faiz lobilerini zenginleştireceğiz. Sadece 1 yıl içinde hane başına 10 bin doların üzerinde borç ödememiz gerekecek.
İmparatorluğun 'Hasta Adam' olduğu yıllara döndük; borcumuzun faizini bile ödeyemiyoruz. Kapı kapı dolaşıp, borç para dileniyoruz. Üstelik ekonominin temeli olan bankacılık batmış durumda. Bankaların ne kadar batık kredisi olduğunu bilmiyoruz. Zira asrın hükumetimiz bu konularda bir açıklama yapmıyor. Yine Cumhuriyet tarihinde ilk kez ekonomik verilerin halka açıklanması yasaklandı. İktisat fakültesinde birinci sınıf öğrencisinin bile yapmayacağı bir hata yapıyoruz ve faizleri indiriyoruz. Zorla faiz indirdiğiniz zaman vatandaş parasını bankalara yatırmıyor veya Amerikan doları olarak yatırıyor. Böylece bankaların işadamlarımıza verecek kredisi kalmıyor. Yazıyı binlerce örnekle detaylandırıp canınızı sıkmak istemiyorum. Farkındayım; en azından yıl başında umutlu olmak istiyorsunuz.
Bu iş için havuz gazetelerini alabilirsiniz. Kendileri umut dağıtmakla meşguller. Asrın iktidarının ekonomiyi şahlandırdığını, milletin bolluk ve bereket içinde yaşadığını yazıp duruyorlar. Fakat yalan söylemek benim fıtratımda yok; umut bizim memleketi çoktan terk etti...

Eskişehir başarır

Gerçi ekonomiden umudumu çoktan kestim ancak, Eskişehirspor konusunda umutlarımı hâlen muhafaza ediyorum. Son olarak zorlu Bolu deplasmanından 1 puanla dönmeyi başardık. Ligin son haftasında Boluspor'u evimizde ağırlayacağız. Muhtemelen kazanan takımın kümede kalacağı bir final maçı olacak. Son haftaya kadar rakibimizin 3 puan gerisinde olsak bile, kümede kalabiliriz. Eskişehirspor'da kötü gelişmeler de yaşanacak. Yine muhtemelen pek çok futbolcumuzla yollarımızı ayıracağız.
Bu sebepten dolayı yönetimi eleştirmeyelim. O futbolcular 2 senedir doğru dürüst maaş alamadıkları için takımı terk edecek. Bu yüzden yeni yönetimi eleştirmemeliyiz. Bazıları Eskişehirspor'un kurtuluş formülünü bulmuş; "Para yok! Para bulursak kümede kalırız" diyorlar. Bu dâhiyane formülü bulmak için çok mu düşünmüşler acaba? Elbette para bulursak sorunlarımızı çözeriz. Fakat ülkemizin ekonomik durumu da malumunuz. Eskişehirspor'u kurtaracak parayı kimse kimseye veremez. Kurtulacaksak bu işi az parayla yapmak durumundayız. Mustafa Akgören yönetimi takımı gençleştirip yoluna devam etmek niyetinde. İşleri çok zor ancak imkansız değil. Bizler Eskişehirsporluyuz; zoru hemen başarırız, imkansız biraz vaktimizi alır. Yeter ki camia olarak birlik ve bütünlük içinde olalım...