Umduğunu değil, bulduğunu

Yaşamın İçinden:Ömer Duru

Günlerden bir gün ahbaplarından biri,  Nasrettin Hoca’ya misafir  olmuş.

Hoca da “misafir umduğunu değil, bulduğunu yer”deyip, Allah ne verdiyse önüne çıkarıp, yedirmiş içirmiş. Ardından  başlamışlar sohbete. Yatma zamanı gelince misafir şakaya  getirip demiş ki:

“Bizim eller. Bizim eller. Yatarken de  üzüm yerler..”

Hoca bu .

Pişkin pişkin yanıt vermiş:

“Biz de  öyle adet  yoktur. Saklarlar  güzün yerler. Hay Allah rahatlık versin”

--//--

AKP’de kendine özgü yapısı içinde ilçe yönetimleri  belirlendi.

Sıra geldi il yönetimine.

Bir aksilik olmazsa, Süleyman Reyhan  kongre de, il başkanı seçilecek.

Aksilik olmazsa diyorum.

Çünkü olay çoktan seçmeli değil, azdan seçmeli olacak.

Ankara  kimi uygun  görürse, kongrede  listeyi o yapacak.

---//--

Ana muhalefet  CHP’ye  gelince.

Çok ilginç.

İlçeler seçilmeden  il konuşulmaya başlandı.

İlçelere isimler gelip  gidiyor.

İl başkanları, ilçelere odaklanmış durumda.

Ne var ki,

 İlçeler netleşmedi. İlçelerin  yapacağı il delege  listesi  belli olmadı.

Belli olan İl delege sayısı:

“Odunpazarı 300, Tepebaşı 217,  ilçelerden gelecekler yaklaşık 87  delege.”

 Partide şimdilik kurultaya gidip, oylamaya katılanlarla katılmayanların tartışması var.

Bu tartışmada kendisine paye çıkaranlara gelince:

“İşler bir hayli karışık.”

--//--

Önceki gün, belediye meclis toplantısına girmeden birkaç kişiye sordum:

“Odunpazarı’nda ilçeyi kim alır?”

“İl başkanı kim olur?”

Sorduğum kişilerden çoğu:

“Belli olmaz. Biraz daha beklemek lazım”derken, kıdemli CHP’lilerden  Ali  Topkaya  net konuştu:

“İlçede  Erdal Çakıcıer, il de  Erman  Gölet.”

Halil Bilici’nin basın toplantısında etrafında yer alan isimler dikkatimi çekti.

“A.Kadir Adar, Metin Tomsuk, İbrahim Arslan, Y. Emre  Karabulut,  Kadir Poyraz, Nazmi Kurt Yılmaz, Erdal Caferoğlu, Seyhan Yalçın,  Beysun Doğan.”

Hepsi CHP’nin içinde, şöyle ya da  böyle mücadele etmiş isimler.

Acaba dedim kendi kendime:

“Aralarında Ali Topkaya gibi görüşünü net biçimde açıklayan kaç kişi çıkar?”

“Kim kimden işaret almadan  niyetini açıklayabilir?”

Her neyse?

Ne demiş Nasrettin Hoca:

“Biz de  adet  böyledir. Saklarlar  güzün yerler”

---------------------------------------------------------------------------

 4 Mart 2012-03-02

Günlerin Getirdiği

-Ataç hep aynı—

 Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı  sizi bilmem ama ben  kızıp bağırırken hiç görmedim. Önceki gün  AKP’li Vahap Ata’nın  Diş Sağlığı Merkezi’ne  evet deyip Şarap  Festivali’ne ilişkin soru sorması  üzerine Başkan Ataç “Davetli olarak katıldım.  Ama Belediye olarak  organizeye  dahil olmadık. Kaldı ki  bunun ne sakıncası var”derken baktım. Hiç kimseyi kırmayan Ataç  bir hayli öfkeliydi. Daha sonra Vahap Ata’ya sordum “Bazıları  yazıyor diye bu olayı büyütmenin anlamı nedir? Bakın Başkan “Ben davetli olarak  gittim. Ama belediye olarak  organizede yoktuk”diyor. Gerçekten ilginç  bir durum  Başkan Yardımcısı  Fuat Gürcüoğlu’nun   daha önce  yaptığı “Festivale Belediyemiz  dahil”değildir  açıklamasına  karşın AKP’li  Vahap Ata’nın  bu çıkışı  muhalefet etme adına  kendilerine  ne kazandırdı anlamak zor, çünkü  her şey ortadaydı.  Ataç “hayır”dedikçe, Ata “girdiniz”diye  soruyordu.

Sorduğum AKP’li  meclis üyeleri(isim vermeyeyim” gereksiz   dediğine göre,  Vahap Ata  böyle bir soruyu, grup kararı alarak mı sordu merak ettim. Çünkü bu arkadaşlar şakayla karışık “olmaz  böyle şey”dediler.

--Sarar  Baharı bekliyor—

   Ünlü işadamı Cemalettin Sarar’dan  uzun süredir ses gelmiyor. Yakınlarından  biri dedi ki “Cemalettin bey  görünmüyorsa, çalışıyordur. Çünkü  boş durmayı sevmez”dedi gülerek ve ekledi “Sarar bahar hazırlığını yapıyor.  Büyük ve önemli projeleri var.”

Sarar’ın bir sözü vardı. Demişti ki “Eski otogara yakında kazmayı  vurup, çiviyi çakacağım.” Dün eski otogar tarafına  gittiğimde   bir tanıdık sordu “Sarar burayı  neden bekletiyor.  Burası çok değerli bir yer. Eğer yapılırsa  kazanır, yapılmazsa kazanamaz. Okumuştuk. Çok katlı iş merkezleri. Hidroterapi alanları. Otel yapacağım demiş ve inşaata yakında başlayacağını söylemişti.  Yoksa gene mi vazgeçti?”

İlginç bir durum.  Sarar  eski otogar için  birkaç kez konuşmuş “Çiviyi çakacağım”demişti.  Ama  söylediği çivi, yurt içinden mi gelecek, yoksa yerli mi olacak?  Bir türlü çakılmadı da, soralım dedik. Mezbelelik haline gelen  eski otogar  çivinin çakılmasını bekliyor. Ne yapılacaksa  bir an önce  yapılsın artık.

 --Vatandaş soruyor—

--Kızılinler için politika—

  Köşemizde bu gün politikayla ilgili iki soru var.

“Kızılinler için AKP’li, CHP’li ve MHP’li vekillerimiz bir araya gelmişti ne oldu? Kültür ve Turizm  Bakanı  Ertuğrul Günay  Eskişehir’in kaderini değiştirecek  bu  projeyi neden  görmezden  geliyor. Yoksa işin içinde kamuoyuna açıklanmayan bazı  engeller mi var?”

Sorunun biri bu. Üstelik vatandaştan geliyor. Parti yöneticilerine, milletvekillerine  duyurulur.

İkinci soru  CHP ile ilgili.  Okurumuz  Prof.Dr. Süheyl Batum’a  geçmiş  olsun diyor ve ekliyor “Sayın Batum’u  bazıları sevmese de  ben seviyorum. Ülkenin böyle insanlara ihtiyacı var. Yalnız  CHP’deki  kurultay bitti, delege kavgası  bitmedi. Dikkatimi bu çekiyor. Her  kafadan bir ses çıkması  CHP’ye yakışmıyor. Kazım Kurt’u  Eskişehir yıllardır tanır. Partisi için verdiği mücadelenin karşılığı olarak milletvekili seçildi. Ama yetmez. Partide ki Kavgaları da ayırsın artık. Partililer bunu bekliyor.”

Özellikle  Kızılinler konusu çok ilginç geldi  bize.  Aktarıyoruz  yetkili ve  ilgililere..