Görüşler
Uğur Mumcu
Bugün 24 Ocak...
Yine çok can sıkacak bir gün...
Dile kolay, aradan tam 20 yıl geçmiş…
Bir hafta öncesinde telefonla konuşmuştuk "Uğur Mumcu" ile...
Eskişehir'e gelmesi için ricada "bulunmuştuk...
"Cumhuriyet"te yayımlanan bir "kömür ihracaatı" haberimizden alıntı yapmıştı o günlerde...
Severdi...
Aynen şu yanıtı vermişti:
"Önemli bir araştırmayı tamamlamak üzereyim. Ama söz veriyorum, gelecek yıl toplantınıza katılacağım..." Olmadı...
"Katledildi Mumcu…"
…………..
Yaşayan biliyor...
"Uğur Mumcu", o korkusuz yazılarını ardı ardına sıralarken büyük destek görüyordu:
"Aslan Mumcu..."
"Bastır..."
"Kalemine kuvvet..."
"Yürekli adam be!.."
"Namuslu, sapına kadar insan..."
"Helal olsun...”
"Herkes yanında gibi görünüyordu ama, kimse onunla dövüşe katılmıyordu...
"Tüyler ürpertici bir ikiyüzlülüktü bu!"
Ve Mumcu, kalem elinde, kelle koltukta ölüme doğru gidiyordu....
Peki, kimdi onu bu savaşın içinde yapayalnız bırakanlar?
"Siz, biz, hepimiz!..."
Yitirdikten sonra da ne ağıtlar yakmıştık...
“Yiğidim aslanım burada yatıyor!..”
………..
"Uğur Mumcu", bugün artık adı "yaygın" olan "ulusal "basın"ın en "büyük unutulmaz savaşçısıydı...
Hani moda haline geldi ya..
"Hepimiz Uğur Mumcu’yuz" diye yırtınsak boşuna!
Onun yeri doldurulmaz...
………..
100’e yakın gazetecinin bugün içerde olduğunu iyi ki göremedi Mumcu...
Kahrolurdu... Yaşarken ölürdü...
"Rahmetle anıyoruz..."
Gaffar 'ı da 24- Ocak’ta yitirdik
Şaka değil..
Aradan yine bir düzine yıl geçmiş...
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği "Uğur Mumcu"yu anma gecesinde "Kemal Yılmazer" ara¬mıştı :
"Gaffar Okkan”ı vurdular abi..."
Tarih, 2001’in 24 Ocak'ıydı...
Eskişehir’de yıllarca hizmet etmiş, kim ne derse desin, bize göre dört dörtlük önce insan, sonra polisti...
İzmir’den gelmişti Sayın Okkan…
"Sayın" kelimesine özellikle dikkat etmenizi salık veriyoruz... Çünkü "Ecevit"ten sonra bu sözcüğü, karşısında kim olursa olsun ayırmayan bir insandı "Sayın Okkan..."
Eskişehir’de görev yaptığı yıllarda, en küçük bir olayı çok kısa bir zamanda çözer, gereğini yapardı...
Daha açık bir deyimle..
"Olayın nereden, kimden çıkacağını çok iyi bilir ve önlemini önceden alırdı..."
Sosyal yönü çok kuvvetliydi...
Öylesine atılgandı ki, Eskişehir’de ilk kez "Polisgücü" futbol ve hentbol takımlarını kurdu.
Karda kışta takımlarının başındaydı...
Bir polis için, kolay değildi bunlar...
Eskişehir’den Kars Emniyet Müdürü olarak ayrılırken, kendisini iki satırlık bir yazı ile uğurlamıştık:
"Dileriz, vali olarak dönersin..."
Sonra Diyarbakır Emniyet Müdürü oldu ve orayı da ihya etti...
Diyarbakırspor’u birinci lige taşırken, Diyarbakır halkı da onu çok sevdi...
Ne var ki..
"Hain bir katliamda 5 arkadaşı ile birlikte yok edildi..."
Rahmetle anıyoruz...
Mantıklı bir özür söyle!
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düşünüp, basmış gaza…
Ancak polisi atlatamayacağını anlayınca da, pes edip çekmiş kenara...
Polis, arabasından inmiş ve kızgın bir sesle bağırmış:
"Bana bak, çok yorgunum" demiş:
"Mantıklı bir özür dilemezsen, yaktım çıranı!"
Adam, biraz düşündükten sonra "Karım geçen ay bir polisle kaçtı” demiş:
"Aynada sizin aracı görünce, kaçtığı polis geri getiriyor sandım!.."
Dünya ne tuhaf!
Yavru fare annesiyle konuşuyormuş :
"Şu dünya ne tuhaf anneciğim..."
-Nasıl yani?
"Nasıl olacak.. Biz kedilerden korku¬yoruz. Kediler de köpeklerden. Köpekler insanlardan, insanların erkek olanları kadınlardan, kadınlar ise bizden korkuyor!.."
Günün Şiiri
Güzelin dertleri
Güz, kış, ilk yaz
Ben tamamlarım aydınlığı
Çıkmasam sokağa gün doğmaz
En kararmış, kavruk erkek yüzü
Mayalı hamur gibi göz göz şişer ağarır
Ben yanından geçerken
Damarlarındaki sağır gürültü
Yırtar gözlerinin yeşilini
Her yanım ıslanır, yanarım
Cebinde kımıldayan elini
Gün ışığı görmemiş yerlerinde duyarım
Bir kez daha bakar ta yanımdan
Kabuk kabuk kalkmış dudak zarı
Döner çevremde insanlar, yüreğim başım
O keskin erkek kokusu yarmış ayvayı narı
Bir de bakarım ki gebe kalmışım...
Sabahattin Toraman (Varlık-1955)
Gerilim
Alemi sersem, milleti kör sanan bu anlayışı ortadan kaldırmanın başlıca yolu, ne istediğimizi bilerek, hedef ortaklığı içinde, sürdürülebilir biçimde bir araya gelmektir...
Mustafa Balbay
Günün Olayı
Bu yıl "27 yeni alışveriş merkezi" açılacakmış. Öyle bir tüketim toplumu olduk ki, birisine "Ayağını yorganına göre uzatsana" dedi¬ğimizde cevabı, "Tamam ama önce yeni yorgan alayım" oluyor...
Gani Yıldız
Günün Biberi
Ne yazık ki gazeteci olmayan, gazeteci görünümünde "şeytanlar" var. Ama onların da yüzü görünüyor artık. Şeytan, "Vicdanını ver başarı senindir" diyor. Bunlarda vicdan yok ki...
Soner Yalçın
Gerilim
Alemi sersem, milleti kör sanan bu anlayışı ortadan kaldırmanın başlıca yolu, ne istediğimizi bilerek, hedef ortaklığı içinde, sürdürülebilir biçimde bir araya gelmektir...
Mustafa Balbay
Günün Balı
Sayıştay Raporu’ndan çıkan yolsuzluklardan sadece biri:
"Devletten 110 bin liraya kiraladı, başkasına 1.5 milyon liraya verdi."
Boşuna dememişler..
"Yemeyen domuz diye!"
Günün Davası
"Hakim" : Sizi daha önce bir yerde görmüş müydüm?
"Sanık" : Evet.. Kızınıza bateri çalmayı ben öğretmiştim efendim.
"Hakim" : Yirmi yıl...
Cuk
Karda "Şöyle bir yürüyeyim" diye sokana çıktım, "tam 13 araba " ittim. İçimdeki "romantizm" anında öldü tabii...
Günün Fermanı
Çevre bilincimizde köklü değişikler olsun..
Tez, her yere “ağaç" dikilsin!...
İbrahim Ormancı
Kıssa-dan
“Ben hiç kıskanç delilim" diyen kadın kadar yalancı başka bir varlık olamaz diyecektim ki, “Ben seni asla aldatmam” diyen adam aklıma geldi, vazgeçtim…
Saim Güven