Türkler ve köpekler

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

16 Mayıs 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

 

Eskişehirspor’un en başarılı yılı...

Eski adı ile "Türkiye Kupası"nı Bursaspor'u eleyerek kazanmıştı...

İşte o yıl "Avrupa Kupa Galipleri" turnuvasında Almanya’nın zorlu takımı “FC Köln”le eşleştik…

İlk maç Eskişehir’de golsüz bitmişti…

İkinci maç için biz de Eskişehirspor'la birlikte Almanya'ya uç tuk...

İlk işimiz Almanya’da okuyan arkadaşımız "Coşkun Kartal"la buluşmak olmuştu...

Akşam saatlerinde Köln sokaklarında geziyorduk...

Tam bir yere geldik ki, gözlerimize inana­madık!..

Kapısında tek cümle yazıyordu:

"Türkler ve köpekler giremez…"

Hemen isyan ettik ve çaldık zilini...

Kimliklerimizi gösterdik bayan patron kapıda karşıladı…

Hatta ikramda bile bulundu ve söze bizden önce başladı :

"Kapıdaki yazı için geldiniz değil mi? Bakın, daha üç gün önce bir kızımı burada bir Türk bıçakladı.    Nasıl içeri alabilirim ki, sizin gibi Türkler çok nadir... Üstelik gazeteci olduğunuz için kapımı açtım..."

Söyleyecek bir sözümüz kalmamıştı. Araştırdık, bayan patron bize az bile söylemiş...

" Aynı barda üç kızı bıçaklamış bizimkiler…”

………

Coşkun Kartal'la unutamadığımız en büyük anılardan biridir bu…

Coşkun, öğrenimini bitirdikten sonra Türkiye'ye döndü ve TRT’de göreve başladı...

Gün geldi, TRT Haber merkezi Müdürü oldu...

Sonrasını fazla anlatmaya gerek yok...

AKP'nin atadığı Genel Müdür, ordan oraya sürdü Coşkun'u… O da emekli oldu...

"Görece" başlığı ile Sakarya'da köşe yazılarına başladı...

Kendisine "hoşgeldin" diyor ve Eskişehir'in güçlü bir kalem kazandığını vurgulamak istiyoruz...

 

 

Günün Olayı

Gazeteci Andrew Finkel, “New York Times"a yazmış:

"Erdoğan başkanlık sistemi istiyorsa aday olmadığını açıklamalı.."

Yani, "Kendim için bir şey istiyorsam namerdim" demeli…

Haldun Ertem

 

Günün Sorusu

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Parlamenter sistem her türlü sahtekarlığa izin veriyor" demiş.

Ne yani..

"Veriyor diye o izni kullanmak zorunda mısınız?”

Fahrettin Fidan

 

Günün Biberi

Darbeleri araştırmak için kurulan komisyon, 27 Nisan e-muhtırasını, "başarısız teşebbüs" diyerek gündemine almamış.

"Başarısız" diyerek haksızlık etmiş olmaz mıyız? Zira "mağdur yaratmada" oldukça başarılı bir teşebbüstü !

Gani Yıldız

 

Kıssa-dan

Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı'nın lakabı "Bay Normal" miş..

Dün "ak" dediğimize bugün "kara" diyoruz.

Bir süre sonra "normal"in başına "A" koyarsak kimse şaşırmasın!”

 

Günün Balı

 

Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, "Atılan yumurtalardan sonra saçım çıktı" demiş.

Ne güzel!

"Takke düştüğü zaman kel görünmez artık!"

 

Özdeyiş

Erkekler çoğu zaman karılarının desteğiyle başarılı olurlar.

Kadınlar kocalarına rağmen başarırlar.

Linda Lee-Potter

 

 

Cuk

Kadın kendi başına ne gül goncasıdır ne de diken.

"Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur.

Refik Halid Karay

 

Kaçak fil

Alışveriş merkezindeki restoranlardan birinin sahibi nefes nefese polisi aramış:

"Sirkten kaçan fil var ya, şu anda bizim restoranda…”

Telefona çıkan polis, "Şimdi geliyoruz" demiş ve sormuş:

"Bir zarar veriyor mu?"

Adam "Vermez olur mu?" demiş:

"Yarım saattir ön masada öyle oturuyor, ne bir şey yedi ne de içti şerefsiz!”

 

Kaplan beslemek

Hayvanat bahçesinden dönen çocuk, "Kaplanı besleyeceğim diye canım çıktı anne" demiş. Annesinin meraklı bakışları arasında devam etmiş:

"Devekuşunu kıçından zorla ittirip kaplanın kafesine sokabilmek her babayiğidin harcı değil aslında!”

 

Günün Şiiri

Toprak adamıyım

Ben toprak adamıyım hemşerim

Toprakta atılmış temelim

Gelmişim toprakta dünyaya

Avuç avuç toprak yediğim olmuş

Açlık bilmemişim bir zamanlar

Sana candan bel bağlamış

Ve bunu böyle bilmişim

Aşım sendin, işim sendin

Dizimde can, gözümde fer

Sensiz başımın tacı, gönlümün ilacı

Ben toprak adamıyım hemşerim

Canıma can, kanıma kan senden

Senden kaderim, bereketim senden

Mehmet Cimi (Varlık-1951)

 

Öğrencinin kral dersi!

 

Bir gün öğretmen sınıfta uyuyakalmış.. Uyanınca da küçük bir yalan uydurmuş:

"Rüzgarlar ülkesinin kralı ile randevum vardı..."

Ertesi gün bir öğrenci uyuyunca da hemen sopasıyla dürtmüş:

"Uyan çabuk, derste uyunur mu?"

Öğrenci gözünü açmış,  "Benim de rüyalar ülkesinin kralı ile randevum vardı efendim" demiş...

Öğretmen şaşırmış:

“Peki, kral ne söyledi bakalım?"

Öğrenci gayet ciddi:

“Ben sizin öğretmeninizi dün hiç görmedim dedi efendim!”

 

Atuk’un dayanılmaz sünnet hafifliği!

 

Hüsnü Arslan’ın"pazar söyleşisi"nin son konuğu ortak dostumuz "Ahmet Atuk"tu…

Daha doğrusu üçüncü Pazar…

Hüsnü abi, "Tanıyanı vardır, tanımayanı azdır, hakkında bilinen Eskişehir sevdasıdır, adı Ahmet Atuk" diye girmiş yazısına...

Şöyle devam ediyor:

- Günümüz tanımı ile "Hobi" diyorlar buna...

Gazete ve dergilerde, görselliği olan, genç yaşların ilgisini çeken ünlü kişilerin fotoğraflarını kesip saklıyor…

………

Biz de yandaki fotoğrafı kesip sakladık!..

Tarih : 11 Ağustos -1958...

Ahmet Atuk 11 yaşında ve sünnet yatağında…

Kolunda da "Nacar" marka saat...

Sünnetçi işini bitirip "N"sini kesmiş ve o gün "Acar" olmuş Atuk…

Bizim birader Osman, Bozüyük'te zamanın Adalet Partisi’nin düzenlediği törende sünnet olmuştu... Onun koluna da "Nacar" takmışlardı.

Tam keserlerken bağırdı:

"Yaşasın Adalet Partisi..."

Yağdı paralar!

Teyze çocuklarımızdan biri de sünnetçiye "Eşşoğlueşek" diye seslenmişti:

"Nerden işeyeceğim lan!"

Merak bu ya, Ahmet abi ne dedi? Öğrendik…

Sünnetçi "şırrak" keserken Atuk can havliyle yıkmış ortalığı:

“Vatan sağolsuuun!..”

 

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi