Görüşler
Türkiye’ye yakışıyor mu?
Futbolda bir "Avrupa Şampiyonası" daha başlıyor...
Bugünden itibaren Polonya ve Ukrayna'da oynanacak maçların bir ay esiri olacağız...
Büyük bir üzüntümüz var tabii...
"Milli takımımız, yok..."
………
Şöyle yakın tarihimize bir bakıyoruz da, Eski¬şehir'den çok ünlü hakemler yetişmişti...
Hemen aklımıza gelenler:
"Cemalettin Tuç.."
"Orhan Gönül.."
"Mustafa Gerçeker.."
“Kazım Ünlüsoy...”
Hepsi de FİFA kokartlıydılar...
Yalnız Eskişehir'i değil ülkemizi de onlarca kez başarıyla temsil ettiler...
"Mustafa Gerçeker” bir "İskenderun-Altınordu" maçındaki hatasını kendisi affetmedi...
Maçtan sonra düdüğü, bırakmıştı...
"Cemalettin Tuç", bir PTT çalışanıydı...
Kendisiyle "Bölge Ceza Kurulu"nda birlikte çalışmıştık...
Kitaptan şaşmazdı...
" 6 ay mı, iki yıl mı?"
Vur gitsin!
"Olur mu Cemal abi?" diye uyarırdık:
"Birinci ligte böyle ceza gördük mü?"
Hak vermişti...
Bir gün "Mardinspor-Diyarbakırspor" maçını yönetiyordu...
Maçın son dakikalarında Diyarbakır lehine bir penaltı vermiş Cemalettin abi...
Bütün stat ayağa kalkmış:
"Hakeeeeem, senin düdüğünün nohutunu şeydeeeem!..”
………
Onlar bugün olsaydı, inanın 2012 "Avrupa Şampiyo¬nası”nda görev alırlardı...
En azından ikisi…
Ya bugün?
Koskoca Türkiye..
"Bir hakemle gurur duyuyor..."
O da "Cüneyt Çakır..."
Çakır’a yakışıyor ama.
"Türkiye'ye yakışıyor mu?"
Koca şampiyonada "düdükle-nohut" arasında gidip geliyoruz...
Sana güveniyoruz Cüneyt Hocam..
"Aman iyi üflel.."
Günün Olayı
Bakan Bekir Bozdağ diyor ki:
"Hukuk devletinde özel yetkili mahkeme olmaz."
Demek ki şimdiye kadar "Bu memleket artık hukuk devleti falan değil azizim" diyenler haklıymış.
Haldun Ertem
Günün Biberi
Beşaar Esad, "Dış kaynaklı bir savaşla karşı karşıyayız" demiş.
Sen haline şükret, biz hem iç hem dış kaynaklı bir savaşla karşı karşıyayız...
Fahrettin Fidan
Günün Balı
Para insanları bencil, acımasız, duyarsız ve tutucu yapıyormuş...
"Kahrolsun paylaşmak, kahrolsun merhamet,
Kahrolsun duyarlılık, kahrolsun ilericilik!"
Cuk
Martının yüreğini elledim,dün gece..
"Sabahtan başkasını sevemem" dedi...
Mehmet Kıyat
Özdeyiş
Gerçek arkadaşlık sağlıktan farksızdır.
"Değeri yitirildikten sonra anlaşılır..."
Golti
Geriliın
Demir coplar geliyormuş. Başbakan da durmadan, "Nükleer zararsız" diyor. Galiba bu gidişle göstericilere nükleer bombayla müdahale edecekler..
Gani Yıldız
Kıssa-dan
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "İhracat yüzümüzü ağarttı" demiş. Başımızı ağrıtan ithalatı da düşünmezsek harika durumdayız!
Günün Sözü
Yalnız, yaptıklarımızdan değil yapamadıklarımızdan da sorumluyuz…
Moliere
Vişne Evleri Vişnelik’in oksijeni
Yaz geldi ya..
Sabahın erken saatlerinde yürüyüş yapmaya başladık yine...
Vişne Evleri’ne doğru gidiyoruz...
Artık "oksijeni" azalan bir semt yolunda Vişnelik’de...
Geçen yıl görmediğimiz yapılarla karşılaştık..
Sanki ağaçlar azalmış...
Tam ortadaki "İl Özel İdare”nin yeri de olmasa çok yazık olur bu semte...
Biliyorsunuz, çok el uzatıldı Özel İdare'nin yerine...
Hatta, "Büyükerşen"in gözünü boyamak için "Engellilere yer yapacağız" diyen bile oldu...
Şükür bu güne kadar korundu.
Dileriz kimse dokunmaz artık...
Ve bir nokta daha...
Vişnelik Evleri yapılırken ne söylentiler atılmıştı ortaya...
Yok, "Sosyete evleri..."
Yok, "Eskişehir'i zimmetliyorlar" diyenler bile olmuştu...
Şöyle bir gezin...
Evlerden çok daha “geniş bahçeleri”, inanın bugün "Vişnelik’in oksijeni" haline gelmiş...
Yemyeşil ve mis gibi koku...
Üç-beş semt böyle olsaydı, Eskişehir çok şey kazanırdı...
Keşke, Atatürk Stadı'nın yerine de yeşil bir meydan yapılabilse...
“Ama nerdeeeee? “
Efsane kaplan avcısından
İki genç muhabir efsanevi kaplan avcısını kalmakta olduğu huzurevinde ziyaret ederek, röportaj yapmak istemişler.
Adam başlamış anlatmaya:
“Bir gün Hindistan’da Bengal kaplanı avlamak için elimde emektar tüfeğimle daracık bir patikada yürürken o dev hayvan birden önüme atladı ve ROARRRRR dedi..."
Efsane avcı bir müddet suskun kalmış ve sonra üzgün bir ifadeyle devam ederek, "Çocuklar, inanır mısınız altıma ettim" diye tekrar hüzünlenmiş.
"Böyle bir tehlikeyle karşılaşan herkes tabii ki aynı şeyi yapardı efendim" demiş genç muhabirler...
"Hayır çocuklar anlamadınız " demiş yaşlı avcı:
"Tam size biraz evvel ROARRRRR diye hayvanın sesini çıkartmaya çalışırken oldu... Şimdi!"
Karışmam bak!..
Eve zamanından erken dönen Temel, karısını en iyi arkadaşlarından biriyle yakalamış ve hemen adamı vurmuş. Aynı anda kadın yataktan şöyle bir doğrulmuş ve "Karışmam bak" demiş:
"Böyle devam edersen hiç arkadaşın kalmayacak!.."
Kral’ın inanç özgürlüğü
İsveç halkı Paganizmden Katolik inancına geçmiş ve daha sonra Almanya'nın baskısıyla Protestanlığı seçmiş, İsveçliler’in büyük çoğunluğunun bugün Hıristiyanlıkla ilgisi olmasa da, Kraliyet ailesi,Protestan inancını korumakla yükümlü. Eğer kral, inanç özgürlüğünü kullanarak başka bir mezhebe ya da dine geçmek isterse, krallığını kaybediyor. Bu da her türlü özgürlüğün savunucusu İsveçlilere tarihin bir cilvesi olsa gerek...
Tabii bize de
"İnsan haklarını konuşmadığımız gün var mı?"
Günün Şiiri
Sizin olsun
Küçük görürdünüz insanları bile
Bu şehir sizin için şehir değildi.
Bu bahar, bu hayat da öyle
Sanırdınız kanatlanacak günleriniz
Saadet inecek rüya rüya
Geç ayılttı sizi
Şu taşı toprağı diş bileyen dünya
Ben kaskatı gördüm
Çevremde buldum ne buldumsa
Daha beter şeyler düşündüm hep
Daha beter
Karımı süsledi, çocuklarımı büyüttü
Alnımdaki ter
Masalları sizin olsun hayatın
Bana gerçekleri yeter…
Oğuz Kazım Atok (Varlık-1955)