Salgını önlemek için dünyadaki bir çok şirket tarafından “aşı” çalışmaları sürdürülüyordu.
Müjdeli haber Almanya’dan geldi…
Pfizer ve BioNTech firmaları geliştirdikleri
aşının koronavirüse karşı yüzde 90’dan fazla başarı sağladığını açıkladı. Aşıyı bulanlar ise gurur vesilemiz oldu…
Türk göçmeni iki bilim insanı Prof. Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci…
Çalıştıkları şirketlerde hatırı sayılır bir hisseye sahipler!
Dünya onları konuşuyor…
Times gazetesinin manşetindeydiler…
Böyle başarılı haberleri okuyunca aklıma hep Atatürk’ün sesinden de dinlediğimiz 10. Yıl söylevindeki o bölüm aklıma gelir:
-Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.
Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir…
…/…
Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum, “
söz konusu bilim olunca” Türklerin başarı öyküleri daha çok yurt dışından geliyor!
Atatürk’ün dediği gibi “zeki bir milletiz”
Bilime daha fazla,
çok daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor. Bilimdeki başarı öykülerini kendi topraklarımızda da çoğaltmalıyız.
İÇKİLİ YERLER GERÇEĞİ!
Sivil Toplum Örgütleri, Vişnelik Mahallesi’ndeki Kayıhan sokak önünde eylem yaptı…
-Okul yolu barlar sokağı olmasın, dedi…
Bu eylemle ilgili olarak genelde şu üç sonuç öne çıkarıldı…
1-Sosyal mesafe kuralına uyulmadı…
Haklı eleştiri…
2-işçilerin eylemine izin verilmezken, bu eyleme nasıl izin verildi…
Haklı eleştiri…
3-Bakın içkili yerlere sadece AK Partililer karşı çıkıyor!
Haksız eleştiri!
Eyleme AK Partililerin katılması, bu eyleme katılanların AK Parti’ye oy vermiş olması,
bu eyleme katılanların alkol kullanmaması gerçeği değiştirmez!
Gerçek şu ki Kayıhan Sokakta oturanlar başta olmak üzere
tüm bir Vişnelik halkı, bölgeye alkollü içki ruhsatı verilmesine karşı…
Bakın Vişnelik’te, oyların büyük çoğunluğu zaten CHP’ye çıkıyor.
Ama alınan bu karardan kimse memnun değil! Destek vermiyor!
En azından semt sakinlerinin “suskun kalmasından” bunun anlaşılması lazım!
ES-ES’İMİ KAYBETTİM!
Mithat Körler’in efsane şarkısı, “Güneşimi kaybettim”
Tribünlerin vazgeçilmezi oldu!
Eskişehirspor ile birlikte aklıma düştü! Şarkıdan bir kelime değiştirdim. Es-Es’imizin durumu aynen böyle:
Dün akşam yüreğimden çıkarttım anıları
Yaşadım bir yangın gibi içimde acıları
Ben benden geçtim ama bir senden vazgeçemem
Dokunulmazımsın benim yüreğime hükmedemem
Es-Es’imi kaybettim, gözlerini görmem gerek
Yaşamaya dönmem için hasretini silmem gerek
KABATAŞ YALANCILARI!
Gezi olayları sırasında ortaya atılan en büyük olay “Kabataş yalanlarıydı”
Medya tarihimize “Kabataş yalanı” olarak çıktı!
Bu konuda iki gazeteci öne çıkmıştı…
Hilal Kaplan ve Elif Çakır!
Son dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikisiyle de oldukça samimi olmaları epeyce bir tartışılıyor…
Kılıçdaroğlu’nun kendi tercihidir!
Eleştirmek pek doğru olmaz! Ama işte insan sormadan edemiyor! Onların yanında CNNTürk’ün yaptıkları pek bir masum kalır!
Bu boykotun artık bitme zamanı gelmedi m?
GÜNÜN SÖZÜ!
İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur!
(Aziz Nesin)
GÜNÜN KARİKATÜRÜ