Türk Dünyası Atatürk Stadyumu

Türk Dünyası Atatürk Stadyumu

13 Haziran 2013 09:27
A
a
Sütiş Eskişehir
Eskişehir de mevcut Atatürk Stadyumu ve yeni stadyum yapıldıktan sonra ortaya çıkacak mevcut alanın ne yapılması gerektiği konusunda tartışmalar yaşanmaya devam ediyor.
İktidar Partisinin temsilcileri TOKİ yeni stadyumu yapacak ama karşılığında mevcut alandan küçükte olsa bir pay alacak ve bu stadyum parasını çıkartacak, ama Eskişehir’e istenilen kent meydanını kazandıracağız diyor.
STK’lar, Gazetecilerin birçoğu, Eskişehir de yaşayanların büyük bir bölümü de eğer Atatürk Stadyumu yıkılacaksa ortaya çıkacak alandan TOKİ kesinlikle pay almasın. Bu hizmeti bedel almadan yapsın, eğer bedel alacaksa başka bir arazi TOKİ’ye verilsin görüşünü savunuyor.
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Kent Konseyi’nin düzenlediği Stadyum Paneli’nde ve öncesinde köşe yazımda belirttiğim ve başlarda kimilerine çok komik gelen çözüm önerimse şu sıralar görünen o ki hem Eskişehirliler hem de siyasiler nazarında mantıklı gözükmeye başladı.
“Bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim.”
Ben Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti için ayrılan ve maalesef bu anlamda şu ana dek pek doğru kullanılmayan yaklaşık 400 milyon TL bütçeden, stadyumun yapımı için 100 milyon TL’lik bir bedelin TOKİ’ye verilmesini, TOKİ’nin de bu bedel karşılığında mevcut stadyum alanına dokunmayarak Eskişehir de yaşanan bu sonu gelmez tartışmanın son bulacağına inanıyorum.
Malum Türk Dünyası kapsamında kalıcı eserler epey önemli. Bu anlamda Türk Dünyası Atatürk Stadyumu gibi önemli bir eserin kalıcı olarak kazandırılması, 2013’ün Eskişehir adına bırakabileceği en güzel izlerden birisi olur.
“Bunu yapmak için herhangi bir engel var mı? Yok!”
İktidar partisi temsilcileri de, STK’lar da, bu konuyu paylaştığım gazeteci dostlarım da bunun uygulanabilir olduğunu dile getiriyor. O zaman bunu tartışıp, gerekirse revize ederek, Eskişehir’in yıllardır konuştuğumuz bu sorununa son vermek görevi de yine Eskişehir’i yönetenlere düşüyor.
 
 
“İmam Hatip olmasın diyen yok ki”
Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bu sürecin sebeplerinden birisi de bazı yasalar ve uygulamaların münazara edilmeden, yaptık oldu şeklinde dayatılması. Bunun uygulama anlamında küçük küçük örneklerini pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanındaki düzenlemeler de de görüyoruz.
Son olarak Yunus Emre Süper Lisesi olarak bildiğimiz Lise’nin İmam Hatip’e dönüştürülmesi ve bunu özellikle böylesi sıkıntılı bir süreçte uygulamaya koymak pek akli selim bir durum gibi değil.
Bu duruma tepki gösterenlerse bir kalemde “ Müslümanlık karşıtı, amaç imam hatipleri yok etmek” gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu da son derece yakışıksız.
Karşı olunan şu.. İsraf haramdır düsturundan yola çıkarak. 1000 kişinin okuduğu bir okulu boşaltıp 50, 100 hadi 300 kişi için dönüştürmek, bu düstura uymuyor. Bunu yapmak yerine şehrin birçok yerinde Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait olan arsalar değerlendirebilirdi. Ayata, döneminden biliyoruz ki M. E. Müdürlüğünün bunu yapabilecek bütçesi var. O zaman bu süreçte, bu dayatmalardan artık vazgeçmeli ve özellikle eğitim alanında daha sağduyulu davranmalı. Haksız mıyım?
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi