Yine bir 17 Nisan yine bitmek tükenmek bilmeyen Köy Enstitüleri sevdası yine anmalar yine tartışmalar…
Onlarca yıl geçmiş olmasına rağmen Köy Enstitülerinin kuruluş yıl dönümlerin bu kadar içtenlikli kutlanması ve üzerinde kimi tartışmaların halen yapılıyor olmasının önemli nedenleri olmalıdır. Bu nedenler üzerinde duracak olursak şu noktaların öne çıktığını söylemek pek yanlış değil gibi.
* Öncelikle Köy Enstitüleri salt öğrenci yetiştiren klasik okullardan farklı gibi...
* Ayrıca Köy Enstitüleri yüzlerce yıl itilmiş kakılmış Anadolu’nun yeniden dirilişinin simgeleri gibi…
* Köy Enstitüleri genç Cumhuriyetin ete kemiğe büründürülmesi mücadelesinin bir parçası gibi…
* Köy Enstitüleri yoksul, naçar köylünün çocuklarına ülkeyi dönüştürmek üzere sahip çıkmanın bir başka adı gibi…
* Köy Enstitüleri pedagojik, sosyal, ekonomik ve politik amaçların bir arada yoğrulmasının bir başka örneği gibi…
* Köy Enstitüleri hem üretim merkezi hem sağlık ocağı hem tarla hem mektep hem kültür merkezleri gibi çalışmanın bir başka adı gibi…
Aslında yazdıklarımızın her biri pedagojik, sosyal, ekonomik ve politik gerçekliği ifade eden bütünü yansıtmakta gibi...
Şöyle ki Köy Enstitüleri onlarca yıl devam eden yok olmama ve nihayetinde ulusal bağımsızlık savaşının ardından parça yol alınan muasır medeniyeti yakalama mücadelesinin bir parçası. Bu bir bakıma bir taşla birkaç kuş avlamak gibi bir süreç…
Görünen odur ki ülkenin sosyal, iktisadi ve kültürel gelişmesine ihtiyaç vardır. Ancak üretim için ne yetişmiş insan gücü ne yeterli sermaye vardır. Elde olan işlenmemiş toprak ve eğitilmemiş iş gücüdür. Yapılması gereken eldeki beşerî sermayeyi eğiterek iktisadi güç yaratmak ve halkın refahı ile birlikte toplum gelişmesine olanak sağlamaktır. Ayrıca ulusal kimliği evrensel değerlerle sentezleyerek muasır medeniyet hedefini yakalamak bir başka amacıdır Köy Enstitülerinin… Bu nedenle Köy Enstitüleri ‘yerli, milli ve evrensel’ değerde kurumlardır.
Eğitim anlayışları bakımından Köy Enstitüleri örnek alınması gereken yitip giden bir kaynağımızdır. Bu bağlamda Köy Enstitülerinin kimi özelliklerine ilişkin şu notlar maddeler halinde not alınabilir:
Madde 1: Köy Enstitüleri idealizmi temel almış kurumlardır. Bu yeni bir toplum yaratma idealizmidir. Milli devlet ve milli toplum, Atatürk’ün ifadesiyle yeni sosyete… Çağa uygun olanı da budur. İmparatorluklar yıkılmış milli devletler kurulmaktadır. Geç kalmış milliyetçiliğin Anadolu bozkırında yeşertilmesidir Köy Enstitüleri bir bakıma…
Madde 2: Köy Enstitüleri pragmatik ve görece politeknik kurumlardır. Çünkü Köy Enstitüleri eldeki olanaksızlıklara rağmen eldekilerin en akılcı biçimde değerlendirilmesinin biricik örneğidir. Okullar iş içinde üretim amaçlı çalıştırılarak üretim merkezleri gibi çalışmış ve politeknik okullara benzeştirilmişlerdir. Ayrıca öğrencileri çok yönlü bilgi, beceri ve tutum geliştirmeyi amaçlayan dersleriyle pragmatik olmuşlardır.
Madde 3: Köy Enstitüleri eğitimin sosyolojik açıdan değiştirmeci dönüştürücü işlevini yüklenmişlerdir. Bu bağlamda temel amaç imparatorlukların oluşturduğu kul köle olma veya biat kültürü yerine ulusal kimlik ve demokratik davranışlarla donanmış birey yetiştirmektir. Uygar, yeni sosyetenin davranışlarını kazanmış, ülke gelenekleri ile çağdaş davranışları sentezleyen güçlü birey ve yurttaş yetiştirmektir öncelikli olan…
Madde 4: Köy Enstitüleri yoksul köy çocuklarının aşağıdan yukarıya dikey sosyal hareketliliğini sağlamaya çalışan toplumcu eğitim kurumlarıdır. İmparatorluklar genel olarak saray ve yakınlarına eğitim olanağı sunarken Cumhuriyet’ler genel olarak eğitimi yaygınlaştırma eğilimindeki yeni yapılardır. Köy Enstitüleri işte böylesi bir işlevi de yerine getirmeye çalışan kurumlardır. Nitekim okuma yazma bilen yurttaş oranı düşüktür bu oran kırsalda yok denecek kadar iyice düşüktür. Üstelik köy ve çocukları yoksuldur, naçardır. Enstitüler köy çocuklarının, köylünün ve köyün kaderini yenme uğraşıdır…
Madde 5: Köy Enstitüleri eğitim, sosyal gelişim, üretim odaklı oluşlarıyla yerel, milli ve evrensel bütüncül kurumlardır. Enstitüler bir yandan klasik eğitimin bilgi aktarma işlevlerine yerine getirmiş bildik okullardır. Köy Enstitüleri ayrıca beden eğitimi, müzik, resim ve benzeri çalışmalarıyla güzel sanatlar eğitimine odaklanmış eğitim kurumlarıdır. Enstitüler bu bağlamda yerli, milli müzik ve oyun ile okulun günlük işleriyle öğrencilerinin sosyal gelişimleri tamamlamalarını amaçlayan kurumlardır. Ayrıca iş içinde üretim odaklı çalışmaları ile bir bakıma üretim merkezleri olarak çalışmışlardır. Ayrıca kültürel olarak hem milli hem de evrensel nitelikler gösteren teknik ve uygulamalara yer vermişlerdir. Bu yönleriyle kapsayıcı, bütünleştirici; süreçlere teori ve uygulama bütünlüğü içinde yaklaşan kurumlar olduğu açıktır.
* * *
Köy Enstitüleri özgün kurumlar olarak hem ulusal hem de uluslararası boyutlarda tarihte yerlerini almışlardır. Bizlere düşen, bu kurumları akademik araştırmak; uygulama ve sonuçlarından yararlanmaktır.
Ayrıca her tür olumsuzlukta niteliksiz eğitimin etkisi olduğu açıktır.
O zaman iyi, güzel ve doğru için yeni bir eğitim modeli; yeni bir sayfa gereksinimden öte bir zorunluluktur…
Yazmasam olmazdı. Yetim kalırdı saf ve temiz yüreğim… Şimdilik bu kadar…