Yaşamın İçinden
Trafikte sevgiliye dikkat
Geçenlerde Şükrü Kızılot’un “Sevgilinizle beraberken kırmızıya” dikkat başlıklı yazısı dikkatimi çektiği için, belki kullanırım diye, kesip sümen altına koymuştum.
Gerçekten de lazım oldu.
İki sevgilinin başından geçmiş benzeri bir olay...
Kırmızı ışıkta yakalanmamışlar, ama aşıklar arabada trafik polisleri tarafında sorgulanmışlar.
İşin ilginç yanı.
Sorgulayan polisin biri adamın tanıdığıymış.
İsim vermeden anlatınca ortalık kahkahaya boğuldu.
Polis arkadaş dedi ki:
“İyi ki, evrakları tamamdı. Alkol filan yoktu. Onun içinde fazla bekletmeden geç dedik”
--//--
Biliyorum soracaksınız.
Kimmiş.. Nerede yakalanmışlar?.
Polis arkadaş mekan ve isim vermeden sohbet havası içinde anlattı sadece..
Hepsi bu..
--//--
Gelelim fıkramıza..
Lüks aracında sevgilisi ile giden zengin adamı fark etmeden kırmızı ışıkta geçmiş.
Mobese kamerası “şık”diye yakalamış o anı.
Birkaç gün sonra, aracın plakasına kesilen ceza posta ile evine yollanmış.
Akşam eve geldiğinde hanımı sinirli biçimde,
“Kırmızı ışıkta geçmişsin. İşte cezası”diye zarfı uzatırken bağırmış
“Benim kırmızı ışığımdan da geçtin yanında ki kadın kim. Senden boşanıyorum..”
--//--
Eve gelen ceza makbuzunda,
Meğer araç kırmızı ışıkta geçerken, Mobese kamerasından çekilmiş fotoğrafta varmış.
Tartışma, falan, ama kadın taviz vermemiş.
Üstelik kocasından yüklü bir tazminat alarak boşanmış.
Diyeceksiniz ki,
“Adam ne yapmış?”
“Yanımdaki kadınla birlikte resmimi evime göndererek, özel hayatımın gizliliğini ihlal ettiniz. Yanımda ki kişinin fotoğrafını kapamalıydınız” diye ilgili kuruma tazminat davası açmış.
--//--
İnanın bu yazıyı yazarken sıkıntı bastı beni.
Onun için diyorum ki. ..
Ne olur ne olmaz..
Dikkatli olun..
Günlerin getirdiği
Tarikatın Dergahı
Biz sorup araştırdıktan sonra neyin nesini öğrenip haber yapmamıştık. Sonradan bazı gazeteler haber yaptı, bazı arkadaşlar işin doğrusunu yazdı. İşin ilginç yanı ne emniyetten, ne vilayetten ne de adli makamlardan bir açıklama yapılmadı. Konu Esentepe Mahallesi’nde bir caminin bitişiğine açılan Aczmendi tarikatına ait dergahtı. CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük’ün durumu Cumhuriyet Savcılığına bildirdiğinin duyduk. Olay şimdi bu aşamada. Yalnız anlaşılmayan bir durum var. Aczmendi Tartikatı’na ait Dergah’ın açılışına ait işlemin nerede başlayacağı? Çünkü temelinde dini söylem yatan Dergah’ın açılma izni, bildiğimiz kadarı ile salt tabela asmak değildir. İlkin açılma izni alınır, ardından tabela asılır. Onun içinde sormak gerekir. Aczmendi Tarikatı Dergahı için Emniyet Dernekler masasından bir işlem başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa kendilerine izin verilmiş midir? Sözün özü şu. İzin verilmişse, kimse bir şey diyemez. Kurucular tabelalarını asıp, çalışmaya başlarlar. Verilmemiş ise, ne açılış yapılabilir, ne de tabela asılabilir. Onun için bu konu derinliğine inilerek araştırılmalı. Kabahatli olarak Tepebaşı Belediyesi’ni göstermek bana göre yanlıştır. Herhangi bir dernek açmak için başvurunun yapılacağı makam bellidir çünkü. Yoksa diyorum. Birileri Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı mı işaret ediyor. Başkan Yardımcısı Fuat Gürcüoğlu açıkladı. Ama, Valilik ve Emniyetten ses gelmeyince aklıma bu geldi ve adil makamlar.
Milli Eğitim Müdür Ayata
Eskişehir Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata, eğitim, öğretim, yönetim ve sosyal çalışmaları başarı ile yürütmeye devam ediyor. İl bazında sorunlar çözüldü ki, sayın Ayata şimdiye kadar kimseye kırmızı kart göstermedi.
Okurlarımız anımsarlar. Ayata’da okumuş olmalı. Merkez Yavuz Selim İlköğretim okulu için bir yazı yazıp “Bu okul için bir rapor verilmiş. Raporda 3.2 şiddetinde bir depremde okul yıkılabilir denmiş. 540 öğrencili bu okul için böyle bir rapor var mı? Okulda şimdiye kadar güçlendirme çalışması yapılmış mıdır? Yapılmadıysa neden yapılmamıştır. Okul içinde var olduğu söylenen çatlaklar tehlike arz etmekte midir? Sayın Erdoğan Ayata adı geçen okula gidip inceleme yapmış mıdır? Okulun onarımı için Ayata’nın ayrıldı dediği 50 bin TL’lik ödenek hazır mı? Okullar tatile girdiğinde okulun onarım çalışması başlayacak mı?”Açıklananlar arasında görmedim de, hatırlatayım dedim.
Öğrenci velileri merak ettiği için isteklerini alıyoruz köşemize. Sanırım okula ilişkin bilgileri vermek 657 sayılı yasaya göre suç ve sakıncalı değildir.
Vatandaş soruyor
OEDAŞ yollarımızı bozuyor
Yukarı Söğütönü Mahallesi’nde OEDAŞ’ın çalışmaları varmış. Bir yandan hatlar yenileniyor, diğer yandan trafolar yapılıyormuş. Kamyonlar dur durak bilmeden toprak taşıyorlarmış.
Dün Y. Söğütönün’de. Oturan bir vatandaş arayarak “Ortalık toz duman. Ağır tonajlı kamyonlar Tepebaşı Belediyesi tarafından asfaltlanan yollarımızı bozuyor. Bunu birkaç kez ilgililere söyledik. Ama aldırış eden olmadı” diye yakındı. Özellikle Keskin ve Sağlık Kent sitelerinin kamyonlar yüzünden çok sıkıntılı günler yaşadıklarını anlatan okurumuz “Kamyonlar çalışırken görseniz fırtına var sanarsınız. Çünkü asfalt yollarımız toprakla kaplandı. Her kamyon geçişte havaya toz bulutu savruluyor. Çalışmalar bittikten sonra merak ediyorum. Bozulan yallarımızı yapacaklar mı?”diye soruyor.
Olay bir hayli ilginç geldi bize. Bakalım bu konu da ses çıkacak mı? Yoksa her zaman yaptıkları gibi ilgililer kulaklarının üstüne yatacaklar mı?.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------