Yetkililer salgına karşı alınan önlemleri topluca değerlendirdi. Salgının başlangıcından beri bu mücadelede en kötü sınavı verenin hükûmet veya belediyeler değil, bizzat halkın kendisi olduğunu belirtiyorum. Üstelik özellikle Sağlık Bakanlığı'nın özverili çalışmaları, halkın hükûmete olan inancını da kuvvetlendirmişti. Maske dağıtma beceriksizliği, kolonya dağıtım krizi ve sokağa çıkma yasağını ilan etmeyi ele – yüze bulaştırmak gibi durumları saymazsak, işleri kötü idare etmediyler.
Özellikle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, halka – acı da olsa – yalnızca gerçekleri anlatarak güven kazandı. Ancak son zamanlarda Sayın Koca'nın da sözlerine olan inanç azaldı.
Farkında mısınız bilmiyorum? Hani o yandaş gazetelerdeki "İtalya bizi kıskanıyor, Almanya hasedinden felç geçiriyor, İspanya'da insanlar sürüne sürüne sokaklarda ölüyor" haberleri? Hatırladınız değil mi? Bir ara yandaş kalemler "İtalya'da şu kadar ölüm var, bizde bu kadar ölüm var" diye edebiyat paralıyorlardı. Şimdi sus – pus oldu arkadaşlar. Ben size ne olduğunu söyleyeyim; Avrupa ülkelerinde ölüm sayıları çok düştü ve bizde çok arttı çünkü. Burada da "CeHaPe'li dış güçlerin suçu, İP'li dış virüslerin suçu" diyemezsiniz. Yada "Hep o vatandaşın suçu" diyemezsiniz. Elbette halkın da kabahati var. Ancak arkadaş biraz da kendi kabahatlerinizle yüzleşmeniz gerekiyor.
Şimdi ayakta yolcu taşımasının yasaklandığı duyuruldu. İyi de yalnızca İstanbul'da bu yükü kaldırmak için 14 bin yeni otobüse ihtiyaç olduğu hesaplanmış. Artık bu hesabı yapanlar neye göre yaptılar bilemeyeceğim. Ancak akla aykırı bir rakam da değil. Türkiye'de o kadar boşta otobüs var mıdır bilmiyorum. Peki biz Eskişehir'de ne yapacağız? Yani hükûmetin çözüm dediği şey, sorunu daha da içinden çıkılmaz bir duruma sokuyor. Ulaştırma Bakanlığı sorumluluk almıyor. Sağlık Bakanlığı sorumluluk üstlenmiyor. İçişleri Bakanlığından tek ses çıkmıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ıslık çalıp, hiç oralı görünmüyor. Hükûmet topu yerel yönetimlere, yani taca atarak sorumluluktan kaçmaya mı çalışıyor acaba?
Eskişehir ekonomisinin can damarlarından biri olan Şeker Fabrikası'nın bacalarından dumanlar tütüyor. Yıllardır ağzımızı tatlandıran Şeker Fabrikası, bu sene de bereket dağıtmaya devam edecek. 2020 – 21 yılında tam 1 milyon 75 bin ton pancar işleyecek olan fabrikamızda, 140 bin ton da şeker üretileceğini öğrendik.
Öncelikle tarlasını alnından damlayan terle sulayan çiftçimize bereketli olsun. Allah bol kazançlar versin. Tabii şeker üretiminin yan faydaları da bulunuyor. Mesela şeker üretirken, ister istemez alkol de üretiyorsunuz. Bu alkol bazı içkilerde kullanılıyor. Ayrıca son zamanlarda hayatımıza iyice giren dezenfektan ve kolonya üretiminde de önemli hammadeler. Öyle aklınıza hemen kavun ve peynir gelmesin yani. Ayrıca hastanelerde de yüksek gradolu alkole büyük ihtiyaç duyuyor.
Birilerinin şeker fabrikasının arazilerine bakarak ve iştahla hayaller kurduklarına eminim. Ancak iyi ki o fabrika orada çalışıyor. Çiftçimize ve işçimize bol kazançlar dileriz.
Aralarında Yeniçağ yazarı Murat Ağırel'in de bulunduğu meslektaşlarımız, tahliye edildi. 6 aydır Silivri zindanlarında yatan tutsak gazetecilerin özgürlüğüne kavuşması bizleri çok memnun etti. Sayın Ağırel'i de Barış Pehlivan'ı da Hülya Kılınç'ı da tanımam. Ancak tepeden tırnağa kadar namuslu olduklarını bilirim. Murat Ağırel gibi cesur ve vatansever gazetecilerin birilerinin hedefinde olması çok normal. Normal olmayan, bir şehit cenazesini bile haber yapmanın, muktedirler için tehlikeli olmaya başlaması. Ne diyelim? Doğru söyleyenlerin kahraman sayıldığı bir dönemdeyiz. Darısı diğer meslektaşlarımızın başına...
İyi güzelde, bu otobüsleri tramvayları ve diğer ulaşım araçlarını belediyeler satın alırken ayakta taşınacak yolcularıda hesap ediyorlar. Ona göre taşıma işi planlanıyor. Çoğu otobüste zaten toplasan 40 koltuk bile yok. Belediyenin bir suçu yok bunda, tamamen işgüzarlık var ortada. Yani yakın zamanda hiç kimse eyyyy kardeşlerim bu cehaaaape varya bu ceeeehaaappee sizleri otobüslere bile almadı. Demeyi aklından bile geçirmesin bence...
istanbul için 14000 yeni otobüsmü ? eldeki otobüsler boş beklemesin önce . 14000 çok abartılmış bir rakam . toplam otobüs sayısı ne kadar ki 14000 ihtiyaç var.