Görüşler
Toplumsal jeton
Hem içeride, hem dışarıda..
"Türkiye zor günler geçiriyor...
Hepimiz siyasetle yatıp kalkıyor, acaba "Erdoğan" bugün ne söyleyecek diye bekliyoruz...
3-5 çocuktan tutun da, kürtajdan, ekmeği¬mize kadar geldi Başbakan!..
Bizler de "bireysel jeton"larla eğlenip gidiyoruz!..
Oysa, tek-tek "tring" yetmiyor...
"Toplumsal jeton gerek!"
………………
Sizin de başınıza gelebilir...
İki genç, koyu geyik muhabbetine girip iddiaya girmişler...
Biri ötekine, tavandaki ampulü çıkarıp ağzına tamamen sığdırabileceğini söylemiş, öteki de "yapamazsın" diye tutturunca bahse tutuşmuşlar...
İddiacı delikanlı dediğini yapmış ve ampulü metal kısmına kadar ağzına sığdırmış. Ama dışarıya çıkarmaya kalkınca başaramamış!..
Zorlarsa kırılacağından ve dilini damağını keseceğinden korkup arkadaşıyla birlikte bir taksiye atlayıp hastanenin yolunu tutmuşlar...
Taksici garipliği sezince, "Ya arkadaşlar bunun için hastaneye gerek yok, bir deneyelim çıkarırız" diye tutturmuş.
Arkadaşına sarılan genç de, "Bizi acele götür" diye ısrar etmiş. Taksici denileni yapmış. Gençler acilde uzman hekim için bir odada beklemeye alınmış…
Aradan on beş dakika geçmiş, kapı açılmış taksici görünmüş..
Ağzında bir ampul..
"Agh-ugh!" diye inleyip duruyor...
…………..
Yazının başında da belirtmeye çalıştık ya..
Görüyorsunuz..
"Bireysel jetonlar işe yaramıyor!"
Sizi de ağzınızda bir ampulle görmek iste¬meyiz, sakın denemeyin!..
Peki çözüm?
"Toplumsal jeton gerek..."
Nerede?
“Sandıkta tabii…”
Abdülhayaoğlu’ndan "adam" tanımı
Akademi yıllarında birlikte okuduk "Necip Abdülhayaoğlu" ile...
Ama o yalnız Akademi'den değil, "Hayat Üniversitesi"nin de birkaç fakültesinden mezun olmuş biri...
Bugün işadamı…
Adalar'da kendisine ait "Irmak" cafede çayımızı yudumlarken geldi yanımıza...
"Adamlık, artık mumla aranıyor" diye başladı:
-1973 yılında taksitle mal satıyordum.. Karşılığında da senet gibi posta çekleri veriyorduk... Müşteriler çekleri her ay PTT'ye ödüyordu...
Bir gün baktık ve ödenmemiş çeki olduğundan bir müşterimizi icraya, verdik...
Aradan bir süre geçti, o müşteriden parayla birlikte şu notu aldık:
"Her sermayenin altında gizli bir suç vardır. Bir gün gelir, bu suçun bedelini sermaye bile ödeyemez..."
Orman İşletmesi’nin yanındaydı büromuz...
Hemen muhasebeye bakan arkadaşa talimat verip, bu müşterinin çeklerini araştırmasını istedim...
Bir iki saat sonra elindeki çekleri masama koyup, "Hepsini kuruşuna kadar ödemiş" demez mi!..
Sıcaksular başımdan aşağı inmişti...
Bir hediye paketi hazırladım ve ikinci kez ödediği parasıyla beraber yolladım adama...
Aradan bir süre geçti, tesadüfen yolum yine onun çalıştığı kamu kurumuna gitti...
Minibüsten indim ve mal satmak için girdim içeri...
Beni görür görmez çevresindeki çalışanlara seslendi:
"İhtiyacınız ne varsa alın, bunlar namuslu bir şirket.. . "
Aradan kaç yıl geçtiğini hesap edin ve yorumunu yapın :
"Kaldı mı böyle, adam gibi adamlık!"
Günün Olayı
Milli Eğitim Bakanlığı, üstün yetenekli çocukların bulunması için "yeni stratejiler" geliş¬tirecekmiş. Bizde onlardan çok ne var! Durmadan değişen sisteme rağmen "sınıf geçip mezun olabilen" her öğrenci "üstün yetenekli"dir.
Günün Biberi
AKP döneminde yabancılara Kıbrıs'ın yarısı kadar toprak satılmış.
780 bin kilometre karelik koskoca bir ülke..
"Toptan satılamıyor tabii ki!"
Fahrettin Fidan
Günün İncisi
Peşlerinden gidecek cesaretiniz varsa bütün rüyalar gerçek olabilir.
Walt Disney
Günün Balı
Erkekler, hayatlarının bir devresinde evlerinin tam hakimidirler. O da "doğdukları günden, üç yaşına" kadar oldukları zamandır.
Gaston Paces
Günün Fermanı
Kozmik komşu bölgede beş yeni gezegen bulunmuş!
"Tez, tazyikli su sıkıla!"
Günün Sözü
Karakteriniz şöhretinizden önemlidir.
Karakteriniz, siz ne iseniz odur...
Oysa şöhretiniz, başkaları sizi ne sanıyorsa odur.
John Wooden
Salih Koca’dan kocaman!
AKP milletvekili Salih Kocaman, gerçekten kendine özgü bir kişi...
Her konuşması adı gibi "kocaman" oluyor!
Hafta sonunda da Odunpazarı İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşmuş ?
"10 yıllık iktidarımızda , 80 yılda yapılan yatırımların 4-5 kat daha fazlasını yaptık. Artık Eskişehir'de AK Parti zamanıdır. Düsturumuz az laf, çok iştir..."
Helal olsun Salih Bey’e...
Olur da, bu kadar "kocaman" olur!..
Kadına ne verirseniz
Bir kadına ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir…
"Ona sperm verirseniz, size bir çocuk verir.”
Ona bir ev verirseniz, size bir yuva verir.
"Ona bir gülücük verirseniz, size kalbini verir."
Ona bir şarkı söyleyin, size konser verir.
Kısacası, kendisine verileni çarpıp çoğal¬tarak geri verir...
"Bu yüzden ona çamur atarsanız, karşılığında bir bataklıkta boğulmaya hazır olun..."
Pınar Köksal
Günün Şiiri
Çizgi
Pürüzsüz cam masanın üstünde
Bir çizgi çizde görelim
Bir çizgi özene bezene
Ama cetvel gibi dümdüz olacak
Hadi bakalım kağıt işte kalem işte
Yok bu çizginin müsvettesi
Bir tek çizgi çizeceksin
Baş dönmesi el titremesi
Ürkek gözlerin camın aynasında
Ve kalemin çıldırtıcı sesi
Al yaşamının korkunç yalnızlığı
Eli kalem tutmuş bir dost
Bari elinden tutsaydı
Bir tek çizgi bu bir tek çizgi
Çizgi bitti mi yıldızın kaydı
Sami Akalın (Varlık-1960)
Nasıl olur?
Yeni hasta doktorun yanına sokulup, "Affedersiniz doktor, anlayışlı birine benziyorsunuz, sıkıntılarım var” demiş fısıldayarak :
"İlkinden sonra müthiş yoruluyorum, ikincisinde göğüs kafesim sıkışıyor, bacaklarım titriyor. Hele üçüncüsünde bayılacak gibi oluyorum artık. Nefesimin normale dönmesi yarım saati alıyor.."
Doktor, "Yahu" demiş muzipçe gülüp hastanın omzuna bir şaplak indirerek,"Birincisinden sonra bıraksana!"
Hasta, "Nasıl olur doktor?" demiş:
"Ben üçüncü katta oturuyorum!.."
Ah o günler!
İdris’le Fadime bir gün yine kavgaya tutuşmuşlar.
Fadime, "Herif sen benim gibi kadını, omuzlarında taşımalısın" demiş.
İdris de "İnşallah karıcığım" diye cevap vermiş:
"Allah bana o günleri de gösterir!"