Terlikçi Vasfi'den

Görüşler Terlikçi Vasfi'den   Başbakanlık dönemindeki bir gezisinde, programda olm

5 Nisan 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Terlikçi Vasfi'den
 
Başbakanlık dönemindeki bir gezisinde, programda olmadığı halde Kütahya'da zorla durdurmuşlardı Demirel'i...
Daha otobüsten iner inmez ne görsün!
Karşısında dansöz oynatıyorlar...
Aynı anda gazetecilerin flaşları patlıyor, ertesi gün bazı gazetelerde haber şöyle çıkıyor:
"Demirel, Kütahya'da dansöz oynattı!"
………
Yukarıdaki olaydan sonra gazeteye gelerek bize patlamıştı Terlikçi Vasfi:
"Siz gazeteciler yok musunuz" dedi:
"Çoğunuzun kaportası bozuk!"
Ölümünden iki ay önce Mavi Hastane'de ziyaret etmişti Vasfi Abi'yi Demirel...
Rahmetli, Demirel'den sonraki ziyaretimizde anlatmıştı...
Demirel, kendisine moral vermiş:
"Ulan Terlikçi, senle ben aynı yaştayız, neden bu kadar saldın kendini?"
Vasfi abi hemen atılmış:
“Senin yediğinle benimki bir mi!":
"Senin kaportaya bak, benimkine bak!"
………
Bir gün evinde misafirdik...
Sucuklu yumurta yerken, "Senin kaportan sağlam oğlum" demişti:
"Aman çizgini bozmadan devam et..."
Sonra da "Sana Demirel'in en sevdiği fıkralardan birini anlatayım" diye başladı:
Bir savaşta o kadar çok insan kaybolmuş ki, doktorlar savaş meydanını dolaşır, yatanlara şöyle bir dokunurlarmış. Asker gözünü açıp kıpırdarsa "sedye", sesini çıkartmazsa "deniz" derlermiş.. "Denizciler" den biri yolda gözünü açmış:
"Nereye götürüyorsunuz?"
"Sen öldün, denize atacağız!"
"Görmüyor musunuz ölmedim yahu!"
Sıhhiye çavuşu kızmış:
"Sus lan, doktordan iyi mi bileceksin!"
………
Demirel'in en sevdiği insanlardan biriydi Vasfi abi...
Andıranlar sağolsun...
 
 
“Bir Bilen" olmak kolay mı?
 
CHP seçimlerine "esprili" bakış açımızı "bilen"ler kadar, hoşlanmayanlar da olabilir...
Ama az kaldı işte, bu hafta bitiyor...
"Bilen" dedik ya, delege seçimlerinde "Başkandan fazla oy aldım" diyor "Bahar Bilen..."
Kendisi Bulgaristan göçmeni...
Gümrükte alıyorlar soyadlarını...
Bizim "Bahar"da 'l'ürkiye'deki gelişmeleri çok yakından izlemiş olacak ki, iyi seçim yapmış...
12 Eylül'den sonra "Nazlı Ilıcak" koymuştu Demirel’in lakabını:
"Bir Bilen..."
O günlerde yasaklı olduğu için yazılarında sürekli olarak "Demirel" yerine "Bir Bilen" yakıştırmasını yapmıştı Nazlı Hanım…
Tuttu da...
İşte "Bahar" da gümrükten geçerken bunları çok iyi izlemiş ve adını "Bilen" koydurmuş...
Tepebaşı seçimlerinde iki adayın listesinde de yer almış ve İl delegesi olmuş...
Bugünlerde "Kara Fatma" gibi kabarıyor!
Ve sıra geldi Odunpazarı seçimlerine…
İI Başkanlığı seçimlerine büyük ölçüde ışık tutacak Odunpazarı'nda üç aday var...
Bir yazımızda da belirttiğimiz gibi "Sağa bak candaş, sola bak yoldaş..."
Bunun için ayrıntısı bizi pek ilgilendirmiyor...
Sıkıldığımız maçlar gibi "Bitse de gitsek" diyor ve her zaman olduğu gibi noktayı aynı sözlerle koymak istiyoruz:
"CHP kazansın...
 
Günün Olayı
 
Basında çıkan haberlere göre Gürsel Tekin, "4 artılar sistemi laikliği ortadan kaldırmaya yönelik" demiş.
Hadi amaa! Bir karar verin artık;„«
"Hani laiklik tehlikede değildi!"
A.Aksoyoğlu
 
Günün Sorusu
 
Son günlerde hep tartışılıyor ya, yeni eğitim sistemi hangi tahmini doğru çıkardı?
Yanıt:
İktidarın gizli gündeminde din devleti olduğu tahminini...
Haldun Ertem
 
Gerilim
 
Kemal Kılıçdaroğlu, "Zamla ülke yönetilmez" demiş ?
Niye ki?
"Tayyip Bey 10 yıldır ne güzel yönetiyor işte!"
Fahrettin Fidan
 
Cuk
 
Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır.
Zamanınızı ve neşenizi çalarlar...
 
Kıssa-dan
 
Milletvekillerinin 23 bin liraya kadar olan telefon görüşmeleri Meclis bütçesinden karşılanacakmış Hayatı bu kadar rahat yaşayanlara "milletin seçtiği vekilleri" demek eksik kalır...
Gani Yıldız
 
Günün Balı
 
At binenin, ganyan bayisi işletenin!
Ona öyle demezler, hormonlu gıdaları yemezler canım!
İbrahim Ormancı
 
Kandırdım seni anne!
 
Küçük yavru heyecanla annesine koştu:
"Anneeee, anneeee!.. Çabuk üst kata çık, bak ne göreceksin" dedi ve devam etti:
"Tanımadığım bir adam bizim hizmetçinin koynuna girdi..."
Anne basamakları üçer beşer çıkarken aşağıdan çocuğun sesi yine duyuldu:
"Nisan biiiir... Çıkma anne.. Kandırdım seni.. Bizim hizmetçinin koynundaki tanıma¬dığım bir adam değil" dedi:
"Babam, babam..."
 
Arabada teyp yok
 
Mahallenin birinde sık sık araba çalınıyormuş. Adamın biri de arabasına "Arabada teyp yok boşuna uğraşmayın" diye yazı yazmış.
Sabah bir bakmış araba yok ve arabanın durduğu yerde bir kağıt :
"Üzülme ben taktırırım..."
 
Günün Şiiri
Özlem saatleri
 
Akşamla ürperten çizgisinde denizin
Güneşin sulara değdiği an
Geçsin hep aynı dilek ikimizin
İçinden sonsuzluğa kanayan
Vursun sessizce köpüklerin sesi
Çırpınan yüreğimizin duvarlarına
Ve gözlerimizin uzak gülmesi
Taşısın o özlemi gene yarına
Bir tutku ki bizi düşlerden
Kanımız gibi sıcacık sarsın
Bak dinmeyen bu akşamla sen
Olmayınca daha çok varsın...
Cevdet Atmaca- (Varlık-1968)
 
Tarihin bir cilvesi!
 
İsveç halkı, paganizmden Katolik inancına geçmiş ve daha sonra Almanya'nın baskısıyla Protestanlığı seçmiş. İsveçlilerin büyük çoğunluğunun bugün Hıristiyanlıkla ilgisi olmasa da kraliyet ailesi Protestan inancını korumakla yükümlü.
Eğer kral, inanç özgürlüğünü kullanarak başka bir mezhebe ya da dine geçmek isterse krallığını kaybediyor. Bu da her türlü özgürlüğün savunucusu İsveçlilere tarihin bir cilvesi olsa gerek!
Tabi bize de..
"İnsan hakları için!.."
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi