Türk Dünyası Kültür Başkenti ile ilgili henüz sene başlamadan yapılan lansmanlarda sık sık bu sene içinde yapılacak etkinliklerin hedef kitlesinin çocuklar ve gençler olacağı vurgulanmıştı. O günden bugüne yapılanlar içinde bu amaca en çok ulaşan ve çocukların gözünde hem Türk Dünyası hem de mutluluk tebessümü oluşturan en önemli etkinlik geçtiğimiz günlerde başlayan geziler oldu.
Bu gezilerin ilkine katılanlar döndü ve emin olun hayatlarında artık farklı ve daha büyük bir bakış açıları olacak. Gidip gelen çocuklarımızla, gençlerimizle biraz sohbet ettik. Hepsi dolu dolu anlattılar gördüklerini, yaşadıklarını ve hepsi Türk Dünyası ile Türk olmakla ilgili bir duruş kazanmış gibiydi. Öyle heyecanlı, öyle hevesli ve öyle her anını yaşar gibi anlattılar ki, imkânınız olsa her birini tekrar gönderir ve onları mutlu etmenin keyfine ortak olursunuz.
Geçtiğimiz günlerde bu çocukların ve gençlerin erken yaştaki bu yurt dışı deneyimlerinin sadece kendilerine değil, ülkeye ve şehre de ileride büyük katkıları olacak demiştim. Dün bu konuda bir kez daha emin oldum.
Bu geziye giden ve yabancı dili olmayan çocuklar artık bir dil öğrenme konusunda daha hevesli. Maddi durumu nedeniyle belki de hayatı boyunca yurt dışına çıkmayı bile hayal etmeyen çocuklarımız bu tadı aldıktan sonra maddi imkânlarını yükseltmek ve sık sık bu keyfi yaşama hürriyeti adına daha çok çalışarak, daha çok hedef koyacak önüne. Tarih kitaplarında okudukları birçok köprü, han ve tarihi eseri çıplak gözle görmenin ve o havayı solumanın tecrübesiyle devam edecek öğrenime. Ve hepsinden önemlisi Türk olmanın, Türk Dünyası’nda olup bitenlerin daha farkında, bu konuya daha hassas yaklaşacak. Merakıyla, ilgisiyle ve araştırmalarıyla bir şeyler yapmaya çalışacak.
Bir de özgüven meselesi var. Aslında en önemlisi de o. Kendini daha güçlü, tecrübeli ve fikir sahibi hisseden gençler olacak olması, inanın gelecek adına son derece umut verici. İnşallah 5400 değil 15 400 gencimiz gider ve bu ayrıcalığı yaşamış olur.
Şimdi yazması kolay ama çok hayalî düşünceler bunlar diyenleriniz mutlaka olacaktır. Belki haklısınız da ama çocuklardan umutlu olmak bir yanılgıysa, umutsuz bir gelecek daha büyük bir sorundur bu şehir ve ülke adına hatırlatırım.
“Ak Parti Teşkilatı ve Sosyal Medya”
Valla Başbakan sıcak bakmasa da önemli bir tehlike olarak görse de, Ak Parti teşkilatı sosyal medyayı aktif ve örgütlü kullanarak bu bakış açısını değiştirecek gibi gözüküyor. Eskişehir teşkilatı da bunun somut örneklerinden biri. Yaklaşan yerel seçimler öncesi herhangi bir konuda ortak tepkiler ve söylemlerle doğru ya da yanlış ama etkili ataklar yapıyorlar. Bu ilerleyen günlerde yerel siyasetin biraz daha geniş ve özgür ortamda büyük kapışmalara sahne olacağının da göstergesi sanırım. Hele ki adaylar belli olsun, onları destekleyenler ve onların karşısında yer alanlar çıksın ortaya, o zaman kamuoyunun nabzı sosyal medyada atacak. Öyle anketle, temayülle falan uğraşmaya hacet bırakmayacak. Belli ki bol bol söylem, destek ve tartışma izleyeceğiz. Hadi hayırlısı..
“Alkol Düzenlemesi”
Alkol kullanın ya da kullanmayın. Sevin ya da sevmeyin fark etmez. Yeni düzenleme konusunda objektif olan herkes aynı şeyi söylüyor. Bu yasanın faydası değil zararı olacak. 22.00’den sonra alkol alınamayınca çok yakın zamanda kaçak alkol satışları, mobil alkol hizmetleri çıkacak ortaya. Tekel Bayi o saatten sonra sakız satarak geçinemeyeceğine göre ya dükkanı kapayacak ya da farklı yollar düşünecek. Alkol alamayan vatandaş ile bayiler arasında tartışmalar yaşanacak ve huzursuzluk artacak. Esnaf mağdur, Esnaf Odaları uygulamanın revize edilmesini istiyor. Alkol almayan insanlar bile bu hali çok uygun değil diye düşünüyor. O zaman inatlaşmak yerine orta yol bulunmalı. Yanlıştan dönmek yanlışta ısrar etmekten daha fazla yüceltir insanı.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...