Taşradaki mertlik

Görüşler

Günümüzde çok tartışılır oldu medya...

Hala da sürüyor.

Ama gerçek olan şudur ki..

"Bir ülkede medyanın özgürlüğü ya da bağımsızlığı fikir özgürlüğüyle eşdeğerdir..."

Peki, bu özgürlüğü kim kısıtlayabilir?

"Devlet gücünü elinde tutan iktidar..."

Ortam antidemokratik içerik kazandı mı, iktidar demokrasiyi rafa kaldırmış demektir...

Ya engeller? Örneğin yargı...

Eskişehir'de yıllarca Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapan "Uğur İbrahimhakkıoğlu" son kitabında vurgulamıştı:

"Yargı, vicdanları tatmin etmezse, onu nasıl benimseyebilir, nasıl saygı duyabiliriz?"

……….

"Montesquien", 1748’de yayımlanan "Kanunların Ruhu" adlı yapıtıyla siyaset bilimin ve çağdaş anayasa hukukunun özünü ortaya koymuştu:

"İktidarı elinde bulunduranlar, bir süre sonra bu iktidarı kötüye kullanmaya eğilim gösterirler. Onun için üç büyük güç, Yasama-Yürütme ve Yargı birbirinden ayrı olmalıdır..."

Yıl 2012..

Öyle olaylar yaşıyoruz ki sanki bu üç kuvvet aynı anadan doğmuş..

"Yapışık üçüzler gibi cıvıldıyorlar!"

………..

İbrahimhakkıoğlu, mesleğinin son dönemini "Yargıtay Genel Sekreteri" olarak sürdürmüştü...

Ama nasıl?

- Ankara'da karşılaştığım akıl almaz "Bizans Oyunları", bütün e tik kavramların ve dostluk duygularının   tozduman olduğu "kaypak ortamları" ve kişisel çıkarların ön plana alındığı "tercihler sistemi" karşıma sıradağlar gibi dizildi!

" Bizim gibi saf Anadolu çocuğu için Bizans oyuklarını görüp yaşamak, öyle güç ki!.."

……..

Bu sözler yargının en üst düzeyinde çalışmış bir insana ait... Ama umutsuz değil, "Yine de tek güç dördüncü kuvvet basındır" diyor...

Ve de ekliyor:

"Taşradaki mertlik gerçekten çok başka..."

Bir eşek dilekçesi

Haber İsviçre basınında yer almış:

"Bir eşeğin Ekvator parlamento seçimlerine girmesi seçim kurulunca reddedildi."

Ekvadorlu bir grup genç, "Parlamento’nun kalitesi düştü. Artistler, TV sanatçıları, futbolcular Parlamento’daysa eşek de gire­bilmelidir" diye dilekçe verdiler.

Seçim Kurulu, “Eşek, hangi ırktan olursa olsun, Parlamento’ya giremez" diyerek adaylığının reddine karar verdi.

Bay Eşek, adaylığının reddine rağmen bir günde 4 bin tweet desteği aldı…

Günün Şiiri

Güneşin öfkesi

Uzanır elleri düşüncelerimizin ellerinize

Mor yoncalar arasından kuşkulu

Ahşap yoksulluğumuz tüterken bacalarda

Bozguna uğradık bir kez, uzatın antenlerinizi

Uyumuşluğu aklın, yüz binlerce el

Yüz binlerce ağız

Unut istersen bu yenilgjyi, sonrasızlığı benimle

Tellerde bir ezgi duyulur, bir uyku süresiz

Aydınlığın geçtiği yerde sen, orada kal

Çiçekler açsın bastığın yerde

Uzansın aklın dalları aydınlığa

Güneşin öfkesi üstünde...

Abdullah Edip Çiftçi (Varlık-1968)

Günün Olayı

Başkanlık sistemini arayışımız meşhur reklamla başlıyor:

"Bu değil, bu da değil, bu hiç değil. Beni anlamıyorsunuz, tek ve mutlu olacağım bir sistem arıyorum. İste bu! Türk sistemi başkanlık..."

Gani Yıldız

Günün Biberi

Milli Piyango çekilişlerinde usulsüzlük yapıldığına dair iddialar var. Doğruysa bilet alıp umutlanmaya gerek yok. "Çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin" sloganını da değiştirelim: "Çıkmaz deyin, şansınızı denemeyin..."

Pazartesi günü 9. sayfada Anadolu'dan

Kente bakış köşesinde çıkan foto...

Muhtarlar ve Temizlik Gönüllüleri bir temizlik örneği verdiler

Yıldıztepe Mahallesi’nden emekli öğretmen "Bircan Bircan"ın yakınmasını bu köşede tam üç kez dile getirmiştik...

Bircan Bey, her sabah yürüyüş yaparken çevredeki parkların durumunu dile getirmiş ve "Ne poşetler, çöpler alınıyor, ne de doğru dürüst sulanıyor" demişti...

Odunpazarı Belediyesi yetkililerine durumu ilet­miş, son yazımızda Başkan "Burhan Sakallı"ya da seslenmiştik…

Olmadı...

Bircan Bircan, "Galiba senin köşende çıkıyor diye bir şeyler yapmıyorlar" dedi ve muhtarlarla TEMA Vakfı Gönüllüleri’ni işbirliğine çağırdı...

Gazetemizde haberi de çıktı...

Göztepe Mahallesi Muhtarı "Muammer Sahan", Yıldıztepe Mahallesi Muhtarı "Adnan Çetinel", Gültepe Mahallesi Muhtarı "Ali Al" ve TEMA Vakfı Gönüllüleri emekli öğretmenler birlikte işe koyuldular...

Parklarda 15 poşet çöp topladılar.

Bu duyarlılıkları için hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz...

Mesajı da Odunpazarı Belediyesi almıştır herhalde...

Günün Sorusu

Dudağının üstünde "ben" olan "bir kadın "Cindy Crawford"a benzetilirken, bir erkek nedense hep   "İzzet Altmmeşe"ye benzetilir.

 "Hani eşitlik? Nerde Nerdeee?"

Cuk

Kıvırma eylemi sadece kalçada "şık” durur, karakterinizde taşımayınız.

Günün Balı

Evlendikten sonra erkek ve kadın yazı-tura gibidir, asla yüz yüze gelmezler. Ancak hep beraberdirler.

Hemant Joshi

Günün Sözü

Edep, sefahatin en ince tanımıdır.

Çünkü duyguların ikiyüzlülüğünü taçlandırır.

Maurice Dekobra

Günün İncisi

Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir.

Goethe

Özdeyiş

Güzelliğin geçici olması geçersiz olduğunu göstermez.

Y.Güngör Özden

Baş ağrısı için, birazdan!

50. evlilik yıldönümlerini dışarıda kutla­mışlar. Kadın kocasına bu harika gece için teşekkür etmiş.

"Daha bitmedi" demiş adam ve eve girer girmez karısına siyah kadife küçük bir kutu uzatmış.   Heyecanla kutuyu açan kadın 2 beyaz küçük hap bulmuş. "Bu.. Bunlar ne?" diye sormuş şaşırarak.

"Asprin" diye cevap vermiş adam.

"Asprin mi? Ama benim başım ağrımıyor ki!"

Adam, "Birazdan canım" demiş:

"Birazdan..."

15-0’lık adam!

85'lik ihtiyar sonunda doktora gitmiş: "Bütün arkadaşlarım her gün kahvede yaptıklarını anlatıyorlar. Biri 5 diyor, öteki 8, beriki 10... Benim ne eksiğim var doktor?"

Doktor, "Çok kolay dede" demiş:

"Sen de at, sen de at!..”

(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz.