Taraftara tazminat ödensin

TOKİ tarafından 140 milyon lira harcanarak yapılan yeni stadımızın çatısının hasar alması canımızı sıktı. Tabii tek tesellimiz, çatı aksamının içinde taraftarlar varken çatırdamaması oldu. Böyle bir durumda çatı çökmese bile oluşan panik, pek çok kişinin hayatını sona erdirebilirdi. "Allah kurtarmış" diyelim. Tabii bu bizim züğürt tesellimiz. Öte yandan sezonu bu şekilde kapatacağımız, seyirci avantajımızı kullanamayacağımız da netleşti.

Yetkilerden bir takım yuvarlak açıklamalar duyuyoruz. Kimileri sahamızda seyircisiz maç yapabileceğimizin müjdesini veriyor. Zaten seyircisiz oynayacaksak TOKİ'ye niye ihtiyacımız olacakmış ki? Gider mahalle arasında maç yapabiliriz. Yine bir takım açıklamalar da, stadın inceleneceğini, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınacağını söylüyor. Tabii bu açıklamalardan stadımızın şimdiye kadar kapsamlı bir bilimsel incelemeye alınmadığını da anlamış oluyoruz. Ancak "Buna da şükür" diyelim.

Beyefendiler lutfedip bilimsel bir inceleme yapacaklarmış... Daha sonra da 'Gerekli' tedbirler alınıp, 'En kısa sürede' müdahale edilecekmiş. Size bu açıklamaları tercüme edeyim isterseniz; "Stadın nasıl tamir edileceğini bilmiyoruz, bilsek de bunu yapacak paramız yok. Bu durumda bu sezon başınızın çaresine bakın..." Tabii bu arada Eskişehirspor küme düşecekmiş kimin umurunda? Öte yandan TOKİ'nin beceriksizliği yalnızca Eskişehirspor Kulübünü de mağdur etmedi. Taraftar da mağdur oldu.

Pek çok taraftarımız sezon öncesinde konbine bilet almıştı. Nereden akıllarına gelecekti koskoca 'Hânedan-ı Âl-i Osman'ın çürük bina yapacağı? Taraftarımız madem ki ikinci yarıda yapılan maçları seyredemeyecek, bu durumda bilet paralarının iade edilmesi lazım. TOKİ maça gidemeyen taraftara, "Siz o bilet paralarının üzerine bir bardak su için" dememeli. Bilakis özür dileyerek tazminat ödemeli. Devlet ciddiyeti bunu gerektirir.

Sazak'tan soru bombardımanı

Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Eskişehir'deki asbestli köylerin durumunu TBMM gündemine taşıdı. Bir Ziraat Mühendisi olan Sazak, Eskişehir'deki köylerin durumunu yakından takip eden bir isim. Asbest gemi, uçak ve otomotiv sanayiinde kullanılan çok kıymetli bir maden. Ancak aynı asbest son derece zehirli bir madde. Aklınıza gelebilecek her türlü hastalığa sebep olan bir ağır metal. Dolayısıyla asbest madenlerini çok tehlikeli olarak değerlendirmek lazım. Eskişehir'de de asbest tehlikesi bulunan pek çok köy var. Kimileri tehlike altındaki köylerin sayısının 48'e ulaştığını belirtiyor. Ancak buralarda yaşayan vatandaşlarımızın da sağlık durumları ciddi bir tehlike altında.

HP Milletvekili Sazak bu konuları hatırlattıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı'na, Sağlık Bakanı'na ve Milli Eğitim Bakanı'na cevaplandırması için bir takım sorular yöneltmiş. Sazak soru önergesinde, "Eskişehir’de asbest ile teması halen devam eden köylerin asbestten arındırılmış bir alana taşınılması veya asbestten arındırarak yeniden yapılandırılması planlanmakta mıdır? Eskişehir’deki köylerin tarım topraklarında asbest ili ilgili saha araştırması yapılmış mıdır? Yapıldıysa bu araştırmanın sonuçları nelerdir? Topraklarda yüksek oranda asbest bulunması halinde yapılan çalışmalar nelerdir?" gibi ifadelerde bulunmuş.

Sayın Sazak'a yaptığı çalışmalardan ve isabetli sorularından ötürü teşekkür ederiz. Umarız yetkililer kendisini kısa sürede cevaplandırır.