Hükûmetimiz her Allah'ın günü sabaha karşı virüsle mücadeleye ilişkin bir karar alıyor. Sonra bu aldığı kararı, öğle namazına müteakip değiştiriyor. İkindi vakti aldığı ikinci kararı değiştirip, ilk karardaki bazı yasakları ağırlaştırıyor. Ve mesai bitim saatinden evvel bütün yasakları kaldırıp, yerine yeni yasaklar koyuyor.
Sen misin mutasyona uğrayan virüs? Yöneticilerimiz sürekli karar değiştirerek, virüsün de dengesini bozuyor. Ben buna "Sağlam irade rejimi" diyorum. "Maaşallah" diyerek tahtalara vurmak, dilimizi ısırmak ve kulağımızı çekerek, "Mucuckkk" sesi çıkartmak lazım. Vallahi Almanların hasedi, Macarların kıskançlığı ve Arjantinlilerin nazarı her an üzerimizde...
Son olarak 7 düvele meydan okuyan hükûmetimiz, kadın hijyenik pedlerinin satışını yasaklamıştı. Şaka yaptığımı mı zannediyorsunuz? "Ellerini arkadan birleştirmiş" diye bir belediye başkanı hakkında soruşturma açan İçişleri Bakanlığı kadar ciddiyim.
Neyse ki bu saçma sapan kadın pedi yasağı yaklaşık 6 saat kadar sürdü ve İslam dünyasının doğal lideri ve müteahhitlerin süper kahramanı olan hükûmetimiz tarafından yasak büyük bir azim ve kararlılıkla kaldırıldı.
Ki CeHaPe zihniyetinin kalıntısı olan bu yasağın kaldırılmasının yankıları tüm dünyada hissedildi. Almanlar bu "Kadın Pedi" operasyonundan sonra Şansölye Merkel'in istifasıyla sarsıldı. Latin Amerika borsası haftaya sert düşüşle başladı. Çinliler pirinç rakısı kadehlerine dalıp, sarhoşluktan füzelerini dünyaya düşürdüler.
Şimdi öğrendik ki kadın pedi yasağının yanı sıra bir tuvalet kağıdı satış yasağımız da varmış. Çok iyi olmuş... Zaten İsmet İnönü zamanında taş kullanmıyor muydunuz?
Üstelik o korona virüs var ya o korona virüs... Siz bilmezsiniz ne İYİP'lidir o korona virüsler. Tuvalet kağıdı satışının yasaklanması, işte bu kör olası darbeci kovid – 19'a indirilmiş sağlam bir tokattır. Ben size söyleyeyim; bu işin de arkasından aziz milletimize taharet yaptırmayı unutturmak isteyen dış güçler çıkacaktır. "Bunlaaaar!.. Taharet düşmanları lobisi bunlaaaarrrrr!.." diye kükrediğimizi duyar gibiyim...
Yok yok!.. Çok iyi yaptık azizim. Tuvalet kağıdının satışının yasaklanması çok iyi oldu. Tabii bu yasağın da 6 saat sonra kaldırıldığını hatırlatalım. Ama kısa süren yasağın bile dünya dengelerini sarstığına eminim. Düşünsenize çaresizce tuvalet kağıdı arayan Faik Öztrak ne kadar komik bir duruma düşmüştür. Bir çizgi film de bunun için yaptırmak lazım. Senaryo şöyle olur; Önce Ce Ha Pe Genel Merkezindeki tabela iner ve altından "Taharet düşmanları lobisi" yazısı çıkar. Durun gülmeyin daha yeni başladık. Daha sonra çatlak bir profesör tuvalet kağıtlarını saklar. Faik Öztrak oturduğu yerde (Kamera Öztrak'ın belden yukarısını gösterir) tuvalet kağıdını çekiştirir ama bir türlü kopartamaz. Bakın size anlatırken gülmekten gözlerime yaşlar oturdu.
Her neyse lafı fazla uzatmayalım. Velhâsılı kelam önce tuvalet kağıtlarının tamamına yasak getirip sonra bu yasağı ani bir hamle ile kaldırdık ve bu suretle Doğu Akdeniz'de bütün dengeleri değiştirdik. Şimdi Amerika düşünsün...
Avrupa Konseyi himayesinde Avrupa Müze Forumu (EMF) tarafından her yıl verilen, Avrupa'nın en prestijli müzecilik ödülü “Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülleri (EMYA) 2021” kapsamında OMM - Odunpazarı Modern Müze Özel Takdir Ödülü kazandı.
Hemen belirtelim; Erol Tabanca ve Cem Siyahi'nin kentimize büyük bir armağanı olan bu müzeye verilen ödül ile Büyükşehir Belediyesi'nin bir ilgisi bulunmuyor. Dolayısıyla bazı arkadaşların, "Ödülü veren Avrupa Birliği de zaten palavradan bir kurum" diyerek ödülü küçültmeye çalışmalarına gerek yok. Boşuna çırpınmasınlar yani; Bir Eskişehirli olarak verilen bu ödülün tadını çıkartsınlar.
Pazarların kurulması hakkındaki yasak, haftada bir kereye mahsus olmak üzere kaldırıldı. Semt pazarlarını yalnızca vatandaşın ucuz, sağlıklı ve lezzetli ürünler alabildiği yerler olarak görmemek lazım. Pazarlar aynı zamanda yerel üreticilerin, tüketicilerle buluştuğu yerler. Bu yüzden pazarların yasaklanması çiftçinin çok olumsuz etkilenmesine neden oldu. Televizyonlarda gördük; kimi yerde salatalık üreticileri kilosu 20 kuruşa düşen ürünlerini çöpe attı. Kimi yerlerde de domates yetiştiricileri, ünrünlerini denize döktü.
Dolayısıyla pazarların yeniden kurulması iyi bir şey. Ancak kurulan pazarlardaki ürünlerin fiyatları çok yüksek. Bu sorunun çözümü de pazarların haftada en az iki kere kurulmasına izin vermekten geçiyor. Sakın ola ki pazarcı esnafımızı, "Fırsatçı" olmakla suçlamayalım. Aldıkları ürünleri makul bir kâr payıyla satan pazarcılarımız maliyetlerini karşılamak için çalışıyor. Pazar kurulması üzerindeki baskıları hepten kaldırırsak, vatandaş olarak daha ucuz ürünlere kavuşabiliriz.
Yasagi gosteren resmi bir yazi var mi yok. Ama twittera bakip yazi yazan yazarciklar dolu
Ped falan yasak değil bazı marketlerin milleti kışkırtmak için bilerek satmadigi apaçık ortada ama biz bu oyunlara gelmicez
Bu gıda temizlik ve temel ihtiyaç dışı ürün satışı yasağını, ben de anlamsız ve saçma buluyorum. Lakin, bir gazeteci olan sizlerin; Sosyal medyanın çığırtkanları ne diyorsa onu haber yapmanız gerçekten GAZETECİ kimliğinize zarar veriyor.
Kerem bey bana kalırsa hükumetin hijyenik ped satışını yasaklaması diye birşey yok. Biraz marketlerin işgüzarlığına benziyor bu iş. Yani şimdi bir kaç market zinciri şubelerine gitseniz, eminim her market bu gıda ve temizlik ürünü harici satış yasağını farklı olarak algılamıştır. Tabi işin içine sosyal medya tellalları girince olduda bitti maşallah, hükümet hijyenik ped satışını yasakladı deniyor.Ben hükümete muhalif bir vatandaş olarak size yani bir gazeteciye sosyal medyanın gazına gelmeyin derim...
OMM yi sanki AKP yapmış gibi sahiplenmişler
OMM nin aldığı ödülü Cumhurbaşkanına mal etmişler ve twitter de Cumhurbaşkanına teşekkürden geçilmiyor