Süt gelir güldür güldür!

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

5 Mayıs 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler


 

Sütsüz analar bebeleri için analık bulurlar...

Kimi analar da, "ölçüleri bozulmasın diye!"

Sonra, kapımıza gelen sütçüleri tanırız..

Su katılmamış, helal sütü bulabiline ne ala!

"İnek az verse bile güğüm dolar!"

Rahmetli Hacı annemizin bir sarı ineği vardı..

Sabahları onunla kalkar, ineği sağışını izlerdik...

Koca koca memelerden, "fişt-fişt" süt akardı..

İnekler simdi makinelerle sağılıyor. Hatta iyi süt vermeleri için müzik çalınıyor..

İsteyene Vals, isteyene Tango..

"İsteyen Rock sütü içiyor!"

Hollanda'da inekler en çok "Amedeus Mozart"ın bestelerini seviyorlarmış...

Bizimkiler daha zevkli:

"Süt gelir güldür güldür,

Gel biraz beni güldür!.."

………

Üç bakanlığımız ortak bir kampanya ile "süt" konusuna büyük önem verdiler…

"Okul Sütü Projesi" altında ve daha ilk günde 32 bin 500 okulda öğrencilere süt verildi...

Olacak ya..

"Binden fazla çocuk sütten zehirlendi..."

Yurt genelindeki bu olay, bize göre çok fazla büyütüldü!..

Hiç sütten zehirlenilir mi?

Örneğin..

"Bozuk sütün verdiği psikolojik bir rahatsızlık olabilir…”

 Ya da..

"Hiç süt içmemiş öğrenciler olabilir bunlar!"

"Alerjik" bir tepkidir!

“Penisilin gibi!..”

Konya Valisi bu konuda en güzel teşhisi koymuş:

"Zehirlenme değil etkilenme !.."

………

Her şeye hemen karşı çıkmasını çok iyi biliyoruz!

Tarih kitaplarında bile yeri vardır:

"Katherina o kadar ateşliymiş ki..

Baltacı Mehmet Paşa sütsüz kalmış!"

Hadi buyurun…

"Bu da bir zehirlenme mi yani!"

Yeter ki..

"Sağılacak sütünüz olsun!.."

 

 

Günün Şiiri

Güneşin öfkesi

Uzanır elleri düşüncelerimizin, ellerinize

Mor yoncalar arasından kuşkulu

Ahşap yoksulluğumuz tüterken bacalarda

Bozguna uğradık bir kez, uzatın antenlerinizi

Uyumuşluğu aklın, yüz binlerce el

Yüzbinlerce ağız

Unut istersen bu yenilgiyi, sonrasızlığı benimle

Tellerde bir ezgi duyulur, bir uyku süresiz

Aydınlığın geçtiği yerde sen, orada kal

Çiçekler açsın bastığın yerde

Uzansın aklın dalları aydınlığa

Güneşin öfkesi üstünde...

Abdullah Edip Çiftçi (Varlık-1968)

 

Kadınlar kaça ayrılır?

"Windows tipi kadın" :

Herkes hiçbir şeyi doğru dürüst yapamadığını bilse de kimse onsuz yaşayamaz...

"İnternet tipi kadın": Erişilmesi zorlu olan tiptir...

"Multimedia tipi kadın": Korkunç şeylerin güzel gözükmesini sağlar...

"e-mail tipi kadın": Her 10 sözünden 8'i anlamsızdır...

 

Cennet

Cennete gitmenin iki yolu vardır

1. "Gerçekten öldüğünüz zaman..."

2. "Gerçekten yaşadığınız zaman…”

Mehmet Türkmen

 

Özdeyiş

 

Kadın, erkeğin ilgisinden çok ilgisizliğine karşı duyarlıdır...

Jules Janin

 

Evlilik sırrı

-Varırsan adamın gencine..

"Her gün yüreğin incine ..."

- Varırsan adamın kartına..

"Oturursun gönül tahtına."

Soner Olgun

 

Halil Dirimtekin Hoca’nın ardından

 

Hepimizin yaşamında ayrı bir yeri olan öğret­menlerimiz, hocalarımız vardır...

"Halil Hoca" da bizim için öyleydi...

Öğrencilik yıllarımızdan bugüne kadar yüzünden tebessümü eksilmeyen bir hoca…

Adı gibi..

"Diri" ve "Tekin..."

Ne zaman karşılaşıp, "Hocam nasılsın?" diye sorsak yanıtı hep aynıydı:

"Bıraktığın gibi..."

Şehir dışında olduğumuz için cenazesine katı­lamadık. ..

Bu üzüntümüzün yeri de ayrıdır...

Kendisine Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz...

 

Nihat Aydın

 

"Hüsnü Arslan"ın yazısından öğrendik...

Alaaddin Camii’nin avlusunda aynı gün bir tabut daha varmış...

Kimdir?

Merak etmiş ve sormuş...

O anda ayrı bir yıkıntı duyduğunu hisseder gibiyiz…

Ortak dostumuz, arkadaşımız ve meslektaşımız "Nihat Aydın"mış bu giden...

Köşemizdeki gibi "Cuk"lar yazar, konuşmasında espriyi eksik etmez ve daima gülen bir yüzle anımsarız Nihat’ı… Ve de çok iyi bir Tri-atloncu’ydu…

Ona da Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz...

 

 

Kolsuz Yaşar’dan

 

Tarım alanları imara açılıyormuş.

Tarım alanları herhalde..

 "Minnet-Tarım!..”

 

Cuk

Tiyatrolar özelleşiyor..

“Fiyatro…”

 

Günün Olayı

ABD merkezli Freedom House'un yayınladğı özgürlük raporunda Türk basını "kısmen özgür" kategorisine konulmuş.

"Kısmen" kısmı..

"Yandaş basın" olsa gerek...

Haldun Ertem

 

Günün Balı

"Ahlak hormonu" bulunmuş.

Bizim ahlaksızlar onun da sahtesini üretirler şimdi!

Fahrettin Fidan

 

Salomon adlı bir cani

Hitler zamanında hayvanat bahçesinden bir aslan kaçmış. Berlin'de kentin büyük caddesinde dehşet saçıyor. Herkes kaçıyor, derken ufak boylu bir adam dikiliyor aslanın karşısına. Tabancasıyla nişan alıyor ve alnından vuruyor.

Aslan yerde kahraman omuzlarda.

"Adın ne?" diye soruyorlar..

"Salomon" diyor ufak adam...

Ertesi gün gazetelerde manşet:

"Salomon adında bir cani küçük aslanın katili!.."

 

Kurbağanın falı

Kurbağının gittiği falcı geleceğini anlatıyor:

"Senin hakkında her şeyi bilmek isteyecek nefis bir kızla tanışacaksın.."

"Harika" diyor kurbağa: "Ne zaman?"

Falcı kıs kıs gülüyor:

"Önümüzdeki yıl onun biyoloji dersinde!.."

 

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi