Ali Baş yazdı
Ankara’da ABD Büyükelçiliği önündeki Nevzat Tandoğan Caddesi’nin isminin değiştirilerek Zeytin Dalı olması için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, teklif imzalandığı haberlerini ibretle izliyoruz…
ABD’ye gol attığımız, yönünde haberler yapılıyor!
Gol olmasa bile, bir mesaj verilmiş sayabiliriz…
Nevzat Tandoğan, Ankara’nın ünlü valisidir…
Şu sözü pek meşhurdur:
-Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz…
Komünizmi bilmem ama gördüğünüz gibi bu sonbahar fena halde milliyetçilik geldi!
Tandoğan’ın önce meydandan adı kaldırıldı, sonra caddeden. Geride adının olduğu bir park kaldı!
Bir de Ankara’nın pek meşhur bir semti daha var!
Çukurambar!
ABD Büyükelçiliği 2014 yılında büyükelçilik binası yapmak için 37 bin metrekarelik arsayı TOKİ'den satın aldı. Tam 88 milyon dolar ödedi!
Yeni büyükelçilik binasının 2019 yılında bitmesi planlanıyor…
Haliyle bu yeni binanın bulunduğu caddeye de bir isim vermek gerekir.
“Suriye çukuru” ya da “Suriye çıkmazı” isimleri koysak ABD’ye pek güzel mesaj vermiş oluruz!
HAPI YUTMAYI
SEVİYORUZ!
Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Uğur Bilge, gereksiz antibiyotik kullanımını ile ilgili yaptığı açıklama dikkatimi çekti…
Bilge diyor ki:
-Antibiyotik kullanımının ileride yaşanacak hastalıklara da olumsuz etki edebilir. Antibiyotiklerin uygunsuz kullanımları, ilaç etkileşimleri, ishal, karaciğer bozukluğu, böbrek bozukluğu hatta ölümcül yan etkiler ile ilişkilidir.
Sağlık konusunda duyarlı vatandaşların bildiği bir konu…
***
Vatandaşlara bir uyarı yapılıyor. Ama bence hekimlere de bir uyarı var!
Avrupa’da kişi başına en fazla ilaç tüketen ülkeyiz. Hastalanıyoruz ve doktora gidiyoruz. Doktora gidip de, sadece muayene olan ve “ilaç almayan” vatandaşımız var mı?
Sanırım, sayıları “yok denecek” kadar azdır…
İlaç tedavilerde tek seçenek değildir. İyi yaşamak, iyi beslenmek, vücudumuza iyi davranmak da başlı başına bir ilaçtır…
YANIT BEKLEYEN EĞİTİM SORUSU!
CHP İl Başkanı Sinan Özkar, sosyal medya hesabından Sivrihisar’ın Kaldırım köyünde bulunan bir okulun fotoğraflarını paylaştı ve eğitim yöneticilerine “bu okul neden kapalı?” diye sordu.
Özkar, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
-Kaldırım Köyü’nde 20-25 tane kadar okula giden öğrenci mevcut. Köylüler bir araya gelerek geçtiğimiz senelerde kendi emekleri ve paraları ile iş birliği içinde bir okul inşa etmişler. Okulun içerisinde de, dışarısında da bilgisayarından lojmanına kadar her şey mevcut. Buna rağmen öğrenciler taşımalı eğitimle Ertuğrul Köyü’ne gönderiliyor. Boş kalan okul, camları kırılarak yağmalanıyor ve şuan içler açısı durumda. Köylüler sayı yeterli olmasına rağmen ve atama bekleyen onca öğretmen varken neden çocuklarını başka köylere gönderdiklerini ve kendi emekleri ile yaptıkları okulun bu hale gelmesine izin verildiğini merak ediyor.
…/…
Milli Eğitim yöneticilerinin mutlaka geçerli bir açıklaması olacaktır!
ALDATMAK
Herkesi bir defa, aldatabilirsiniz.
Bazılarını her zaman aldatabilirsiniz.
Ama herkesi…
Her zaman aldatamazsınız.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan “ne ise o olmayı” reddeden tek yaratıktır. Albert Camus