Soru çok, cevap az, anlayan yok

Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısı eski yılları hatırlatan atışmalarla gerçekleşti bu kez. Odunpazarı Belediyesi’nin Teksan Sanayi Sitesi yakınlarında Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir alanı Odunpazarı Spor Kulübü’ne kiralaması, bunun karşılığında, Büyükşehir Belediyesi’nin de Odunpazarı Belediyesi’ne ait büfeleri kullandığı söylemleri, Büyükerşen ve Sakallı’yı Meclis toplantısında karşı karşıya getirirken, ortaya çıkan tabloyu anlamak ve yorumlamakta epey zorlaştı.

“Büyükerşen, Sakallı’ya ortada bir belge yok, protokol yok, buraları teslim et, geçmişe yönelik tahsilâtlarla birlikte gereğini yap diyor.”

Sakallı ise biz Odunpazarı’na ait büfelerin karşılığında bu alanı kullanıyoruz. Bu konu da anlaşmıştık. Eğer protokol isteniyorsa, bu büfelere ait bir protokol de yok, siz niye bizim Belediye’ye ait büfeleri “kullanıyorsunuz diyor”

Neresinden bakarsak, bakalım bir sürü soru işareti çıkıyor karşımıza.

-          Odunpazarı Belediyesi bu arsayı kiraya verdi, kiralayan yasal olarak bir başkasına kiralayabiliyor mu?

-          Büyükşehir Belediyesi bu durumdan yıllardır haberdar değil mi? Eğer haberi varsa neden bugüne kadar gerekli işlemler yapılmadı?

-          Arada bir sözleşme ve protokol olmadan, bu tür kullanım değişimleri yapılabiliyor mu ve bundan ticari gelir elde edilmesi mümkün mü?

-          Kimse kontrol etmez ise, boş bir araziyi ben de başkasına kiraya verebilir miyim?

-          Kiraya verilen ve Oto Center olarak kullanılan alan için Büyükşehir Belediyesi, geçmişe dönük hangi tahsilâtları talep ediyor? Belediye’nin spor kulübünden aldığı kira mı? Spor Kulübü’nün kiracısı olan şahıstan aldığı kira bedeli mi? Yoksa şahsın buraya giren araçlardan aldığı kira bedeli mi?

-          Şahsın kazandığı iddia edilen gelirin kontrolü, vergisi, algısı yok mu?

-          Büyükşehir Belediyesi neye dayanarak Odunpazarı’na ait büfeleri kullanıyor. Bu kullanıma yönelik herhangi bir bedel ödeniyor mu? Ödenmiyor ise bunun içinde geçmişe dönük bir geri ödeme yapılacak mı?

Ve en önemli soruya geliyor sıra. Bir şey anladınız mı?

Ben anladım. Anladığım şey siyaset. Kim haklı, kim haksız diye bir yorum yapmayacağım. Çünkü sürecin ayrıntıları konusunda Meclis toplantısında dile getirilenlerden fazlasını bilmiyorum. Dile getirenlerden çıkardığım sonuç ise Büyükerşen ve Sakallı arasında, Kızılinler ile ilgili Ocak ayında yükselen gerginliğin, giderek vites büyüttüğü.

Bu konu mutlaka gelişecek, tartışılacak ve karşılıklı söylemlerle yeni iddiaları beraberinde getirecek. Meclis toplantısından sonra hem Büyükerşen, hem de Sakallı tarafından basın mensuplarına yapılan açıklamalara bakarsak  “Siyaset Rüzgârı”  fırtınaya dönüşecek, hadi hayırlısı bakalım.