Prof.Dr. Alper Çabuk

Sona doğru

İklim Krizine bağlı çok uzun zamandır söylediğimiz gerekli tedbirlerin alınmaması ve dönüşümün başlamaması nedeniyle yaşadığımız afetler gösteriyor ki, yine hep söylediğimiz gibi çok hızlı şekilde çöküş yaşayacağız.

23 Ağustos 2021 09:21
A
a
Sütiş Eskişehir
İklim Krizine bağlı çok uzun zamandır söylediğimiz gerekli tedbirlerin alınmaması ve dönüşümün başlamaması nedeniyle yaşadığımız afetler gösteriyor ki, yine hep söylediğimiz gibi çok hızlı şekilde çöküş yaşayacağız. Bahsettiğim çöküş, binlerce yılda oluşturduğumuz medeniyetimizin çöküşü. Artık kaçarı yok, dünya başka bir dünya olacak. Bize dost değil, afetlerle bize zarar veren bir dünya. Suçlu ne iklim, ne de başka bir şey. Suçlu dünyamızı ve onu oluşturan sistemleri anlamadan, onlara uyum sağlamaya çalışmak yerine, onlara karşı kurmaya çalıştığımız medeniyetimiz ve yanlış kalkınma yaklaşımlarımız. Neredeyse on yıl önce yazmış olduğum bir köşe yazımı sizinle yeniden paylaşmak istiyorum.  Konu aynı… Ama o zaman bugün yaşadığımız seller, kuraklık, orman yangınları, tarımsal üretimde düşüş gibi şeyler, dünyamıza verdiğimiz zarar nedeniyle ortaya çıkan komplikasyonlarsa, on yıl önce tedbir almaya başlanmış olunsaydı, çok daha uzun süre ve çok daha fazla yerde güvenli şekilde yaşama şansımız vardı. Artık bu şansımız, çok ama çok azaldı.
 
“Zamanında birinde, uzaklarda bir ülkede bir bilge adam yaşarmış. Günün birinde bilge adama sormuşlar, “Bu ülkede yaşayan en iyi hekim kim?” diye. Bilge adam biraz düşünmüş, “Şu dağın ardında bir hekim yaşar, hasta insanlar ona gider, hekim, o hastalara ilaçlar, tedavi yöntemleri önerir, hastalar ilaçları içer, tedavi önerilerini uygularlar, iyi olurlar” demiş. Etrafında toplanan kalabalık hemen atılmış, “O halde bu ülkede yaşayan en bilge hekim, bu adam demek ki” Bilge adam kalabalığa dönmüş, “Yok aslında o değil. Daha ilerideki dağın ardında bir hekim yaşar. Bu hekim hasta olacak insanları önceden anlar, onlara hasta olmadan tedavi yöntemleri önerir, insanlar o hekimin öneriyle hasta olmaktan kurtulurlar” demiş. İnsanlar bunun üzerine hayretle, “Tamam o zaman, bu ülkedeki en bilge hekim, bu dediğin hekimdir” demiş. Bilge adam yine kalabalığa, “Yok aslında o da değil, daha da ilerideki dağın ardında bir başka hekim yaşar, o insanlara hasta olmamayı öğretir. İşte bu ülkedeki en bilge hekim o hekimdir” demiş.
 
1960’lı yıllarda dünyada gerçekten bilge hekimler varmış. Bu hekimler, daha Dünyamız hasta değilken, Dünya’nın hasta olmamasını öğretmeye çalışmışlar. Biz insanlar onlara kulak vermemişiz. Sonra 1980’li yıllara geldiğimizde Dünya’nın çok hasta olacağını anlayan hekimler çıkmış, “Dünya hasta olacak” demişler, tedavi önerilerinde bulunmuşlar. Biz insanlar onlara da kulak vermemişiz. 1990’lı yıllarda Dünya artık çok hasta olmaya başlamış, bu sefer, bazı hekimler “acilen Dünya’nın hastalığının iyileşmesi için şu tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekir” demişler, biz insanoğlu onları da dinlememişiz. Dünyamız artık gerçekten çok hasta. Dünya için önerilecek tedavi yöntemleri bugünden sonra ne kadar işe yarar, bu yöntemler tek yaşam alanımızı ne kadar daha bizim için yaşanabilir kılar bilinmez. Ancak şurası bir gerçek ki, bu tedavi yöntemleri bir an önce uygulamaya geçmezse, sonumuz o kadar daha yakın olacak. Aslında daha müreffeh bir toplum yaratmak, insanların yaşam kalitesini artırmak için sürdürdüğümüz kalkınma çabamızın, uğruna tahrip ettiğimiz yaşam alanımız, bozulan çevremiz nedeniyle, artık bizim yaşam kalitemizi yükseltmeye hizmet etmediği açık... Kalkınmanın amacını unuttuk, artık kalkınma insanların yaşam kalitesini yükseltmek için kullanılan bir araç olmaktan çıktı, araç ne yazık ki, amaç oldu…Bu da hızla bizim için Dünya’nın sonunu getiren, Dünyamızı bizim için yaşanmaz hale getiren bir tehdit oldu… Ama yazık ki, hala bunu göremeyecek kadar kör olmuş gözlerimiz, yüreğimiz, aklımız…”
 
Kör olmuş aklımız, yüreğimiz ve gözlerimiz, bilerek ve isteyerek pek çoklarımız için sonu hazırlıyor.
 
İklim Krizi ve çözüm önerilerinin öne çıkacağı ve Eskişehir Teknik Üniversitesi olarak düzenleme komitesinde yer aldığımız Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresi (idRc2021), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ev sahipliğinde “İklim Değişikliği & Yerel Dirençlilik” teması ile 5-7 Ekim arasında yapılacaktır. “13 Ekim Afet Risklerinin Azaltılması Uluslararası Günü” etkinlikleri çerçevesinde düzenlenecek olan kongremiz Ankara’da AFAD kampüsünde karma olarak gerçekleştirilecektir. Katılımlarınızı bekleriz.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi