Siyaset bir virüs gibi bulaşıyor!

Sarıcakaya belediye başkanı Hüseyin Çam, bürokrasinin içinde yetişmiş bir isim. Uzun yıllar Eskişehir’de bürokrat olarak görev yaptı!
Sivil Savunma konusunda uzman bir isim. Ben de kendisini ilk olarak 1999 yılında 17 Ağustos’ta yıkılan Tarhan apartmanında insanları kurtarma çalışmaları sırasında tanımıştım…
Birlikte mesai harcadık…
O kurtarmaya çalışıyor, bende kurtulanları haber yapmak için bekliyordum…
Aradan 20 yıl geçti…
Hüseyin Çam, bürokraside yükseldi. Önemli görevler yaptı.
“Siyasete pek sıcak bakmıyordum” diye anlatmaya başladı adaylık serüvenini” 2014 seçimlerinde de biraz da, çevresinin zorlamasıyla AK Parti’den aday adayı olmuş…
Ancak aday yapılmamış…
-İşte, o an bana siyaset virüsü girdi, diye anlatıyor siyasi hayatının başlaması!
Bu dönem bir kez daha aday adayı olunca, parti tarafından Sarıcakaya’da başkan adayı gösterilmiş…
Sarıcakaya’da yüzde 65 gibi bir oranla belediye başkanı seçildi! AK Parti’nin en yüksek oy aldığı ilçe…
Seçilirsen siyaset virüsü iyi bir şey! Seçilemezsen işte o zaman seni hasta ediyor!
 

ÜRETİM BELEDİYECİLİĞİ! 

 
Son yıllarda gözde olan bir söz var…
-Üretim belediyeciliği!
Bütün belediyelerin üretim yapmaları isteniyor. Sarıcakaya belediye başkanı Hüseyin Çam diyor ki:
-Biz üretiyoruz! Bizim ilçe zaten üreten bir ilçe! Üretim belediyeciliği yapıyoruz. Her gün 10 tır sebze İstanbul ve Ankara’ya gidiyor!  Yılın 365 günü hiç kesilmeyen bir üretim var, burada…
-Üreticinin sıkıntıları var ama?
-Girdi maliyetleri çok yüksek! Bir domates fidesinin maliyeti 6 lira demişti bir çiftçimiz. Bin tane dikersen 6 bin lira maliyet. Gübre, ilaç maliyetleri var. Mazot yine öyle…
-Peki çözüm nedir?
-Sarıcakaya için özel bir şey istiyoruz devletimizden. İhtisas Organize Sera Bölgesi mi denir bilmiyorum ama buraya özel bir gözle bakılmalı. Sera altı üretimindeki destekle sera dışı üretiminkini aynı tutmamak lazım. Bu konuya eğilmek gerekiyor. Bu bölge bunu hak ediyor. Mihalgazi Belediye başkanımızla konuyu Tarım Bakanımıza ilettik.
 

İŞTE SELİN FATURASI! 

 
Sarıcakaya’yı sel fena vurmuş…
Kimi köprülerde 4 metre yüksekliğinde toprak birikmiş.
Seraların demirleri eğrilmiş. Sulama aparatlarının hepsi kırılmış, dökülmüş!
Sarıcakaya’ya gittiğimde vatandaş devletin çalışmasından memnun…
DSİ çalışmaları sürdürüyor. Tarım il müdürlüğü yetkilileri gelmiş araştırma-inceleme yapmış, vatandaşla görüşmüş…
Belediyeler, milletvekilleri vatandaşı yalnız bırakmamış…
Devlet üzerine düşen görevi yapıyor! Üretici köylünün tek istediği zararın ziyanın karşılanması…
 

SERİN SARICAKAYA! 

Sakarı vadisi Eskişehir’in Akdeniz’i olarak adlandırılıyor. Haziran’ın son günlerinde ilçeye gittik! Sıcaklık 32-35 derece…
Her yanımızdan ter boşalıyor…
Belediye bürokratlarından birisi o sırada şöyle dedi:
-Siz yine iyisiniz, dün vali bey geldi, sıcaklık 41 dereceydi! Sizin anlayacağınız hava serinleyince gitmişiz de haberimiz yok!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Sel gider kum kalır!

GÜNÜN KARİKATÜRÜ