Şimdi ne olacak?

Tüm Türkiye dün yoğun bir katılımla sandıklara gitti ve sabırsızlıkla saatin 17.00 olmasını bekledi.
Eşimle, oyumuzu kullandığımız Eskişehir Ticaret Borsası İlkokulu bahçesinde, baharı simgeleyen kıyafetler giymiş onlarca yurttaşın heyecanına tanık olduk.
Bir ara MHP birinci sıra milletvekili adayı Bülent Maşaoğlu okul binasına gelip partilerinin sandık görevlileri ve müşahitlere selam verdi, yurttaşın halini hatırını sordu ve ayrıldı.
Sonrası malum, oyumuzu kullanarak vatandaşlık görevimizi yaptık.
Ardından ESTV’de gün boyu canlı yayınlarla sahada ve partilerin seçim koordinasyon merkezlerindeki arkadaşlarımızdan, yaşanan gelişmeleri en hızlı şekilde Eskişehirlilere aktarmaya çalıştık.
Bir yandan Türkiye genelindeki gelişmeleri bir yandan da Eskişehir’den gelen sandık sonuçlarını dilimiz döndüğünce ESTV ekranlarından yorumladık, konuklarımızla değerlendirdik.
Saatler 21.30’u gösterdiğinde tablo yavaş yavaş netleşmeye başladı.
Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk sandıklar açıldığında yüzde 59 ile başlayan bu serüveni önce yüzde 49,90, ardından da 49,40’lara kadar gerilerken, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 44,95’lere ancak ulaşabildi.
Ve nihayetinde tablo genel hatlarıyla böyle devam etti…
Sinan Oğan ise yüzde 5,2 düzeyindeki oy oranını seçimin sonuna kadar korudu.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı yaklaşık iki saatte bir açıklama yaparak son bilgileri ve gelişmeleri duyurmaya özen gösterdi, dış ülkelerden gelen oyların sayımının sürdüğünü bildirdi.
Bu Türkiye tablosu bize ne gösterdi?
Öncelikle HDP’nin kapatılma riskine karşı kurulan Yeşil Sol Parti’ye oy veren Kürt kökenli yurttaşın Kılıçdaroğlu’na sahip çıktığını, Selahattin Demirtaş’ın destek mesajlarının bu seçmen kitlesinde karşılık bulduğunu gördük. Buna karşın YSP, yüzde 8’i biraz aşan oy oranıyla seçimin kazanan tarafı olamadı.
Anketlerde oyu yüzde 7-8 bandından gezen MHP ise yüzde 10’u geçerek seçmenle bağını koparmadığını, milliyetçi kesimin halen tercih ettiği bir parti olduğunu ortaya koydu.
İYİ Parti cephesinde lideri Meral Akşener’in “masa”dan kalkıp oturmasının bir faturası olduğu ve bunu yüzde 10’u bile bulamayan oy oranlarıyla ödediği ispatlandı.
CHP ve AK Parti açısından baktığımızda ise…
CHP ülke genelinde gördüğü teveccühü anlamlı bir şekilde artıramadı ve kemikleşmiş yüzde 20-25 bandındaki oyunu yukarıya taşıyamadı. Yine o malum renklere boyanmış Türkiye haritası hafızalardaki yerini aldı.
AK Parti yüzde 35 ile 2002 yılından sonra aldığı en düşük oranı ancak alabildi. Artık MHP ittifakı dışında ülkede tek başına iktidara gelemeyeceğini, milliyetçi tabana mahkum siyaset yapmak zorunda kaldığını bu sonuçlar göstermiş oldu.
Hakkını da teslim ederek şunu da söylemek gerekir tabii ki.
Bu ülkede 22 yıldır en fazla oya sahip bir parti olmayı başardı AK Parti.
Oyları gerilese de tüm bu ekonomik kriz, enflasyon, yoksulluk ve kaynak yetersizliğine karşın halen seçimden birinci parti çıkmak, siyasal ve sosyolojik araştırmalara konu olacaktır diye düşünüyorum.
Gelelim Eskişehir’e…
Eskişehir’de bu seçimin kazananı CHP oldu.
AK Parti, 2002 yılından bugüne Haziran 2015 seçimleri hariç hep 3 milletvekiliyle Eskişehir’i temsil etti parlamentoda.
Bu seçimde 7 bin 392 oy farkıyla üçüncü milletvekilliği CHP’ye kaptırdı.
CHP’nin 3. sıra adayı İbrahim Arslan; Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü ile TBMM vizesi aldı.
İYİ Parti’de Nebi Hatipoğlu’nun vekilliği ise malumun ilanı oldu ve yüzde 14 gibi partisinin ülke genelinde aldığı oy oranının neredeyse yüzde 50 fazlasını alarak parlamentoya gitmeye hak kazandı.
MHP, Eskişehir’in kaybedenlerinden oldu.
Birinci sıra milletvekili adayı Bülent Maşaoğlu’nun gayretli çalışmaları istediği sonucu almasına yetmedi.
Eskişehir’in 7’den 6’ya düşen vekil sayısı, MHP’nin yeterli oyu alamayarak vekil çıkaramaması partinin eksi hanesine yazıldı.
Nihayetinde Eskişehir’de AK Parti 207 bin 755, CHP 215 bin 147, İYİ Parti 87 bin 577, MHP 45 bin 708, Zafer Partisi 18 bin 783, Yeşil Sol Parti 13 bin 477, TİP 10 bin 404, Yeniden Refah Partisi 8 bin 979, Büyük Birlik Partisi 6 bin 933 oy aldı.
2018 seçiminde, yurtdışı oylar eklenmeden AK Parti 216 bin, CHP 184 bin, İYİ Parti 76 bin, MHP 56 bin, HDP 21 bin, Saadet Partisi 6 bin oy almıştı.
Bu seçimde 46 bin yeni seçmene rağmen AK Parti 9 bin oy kaybederken, CHP oyunu 31 bin artırdı. İYİ Parti 11 bin artırırken, MHP 11 bin geriledi.
CHP’nin DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti işbirliğiyle seçime girdiğini hatırlatmakta fayda var tabii ki.
Başlıkta yer alan “Şimdi ne olacak?” sorusuna gelince...
İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 45’e yüzde 49,4 gibi anlamlı bir üstünlük sağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, parlamentodaki ittifak çoğunluğunun verdiği avantajla bu iki haftayı, ardaki farkı en az 10-15 puana çıkarmak için çabalayacak.
Galibiyetini yüksek farkla perçinlemeye çabalayacak anlayacağınız…
Kılıçdaroğlu ise düşük de olsa Cumhur İttifakı seçmeninin “nasıl olsa kazandık” psikolojisine girebileceği düşüncesiyle sandığa ilgisinin azalmasını umup, kendi seçmenini sandığa gitmeleri konusunda konsolide etmeye yoğunlaşacaktır diye düşünüyorum.
Sinan Oğan’ın desteğini aramak bendenize göre Kılıçdaroğlu için nafile bir çaba olur kanımca…
Bu seçim sonucunun Eskişehir’e yansıması asıl yerel seçimlerde olacak gibi görünüyor.
O da başka bir yazının konusu olsun.
Kalın sağlıcakla…