Aralarında Eskişehirli Arslan Kabukcuoğlu'nun da bulunduğu bir grup Milletvekili, Şehir Hastanelerinin yapımı sürecinde kapatılan hastanelerin yeniden açılmasını istedi
Aralarında Eskişehirli Arslan Kabukcuoğlu'nun da bulunduğu bir grup Milletvekili, Şehir Hastanelerinin yapımı sürecinde kapatılan hastanelerin yeniden açılmasını istedi. Neticeyi hemen açıklayalım; önerge AK Partili ve MHP'li vekillerimiz tarafından reddedildi. Şimdi tuhaf bir memlekette yaşıyoruz. Bizim ülkemizde siyaset, "Kuşa bak kuşa!" mantığıyla yürütülüyor. Hani küçük çocuğun dikkatini dağıtmak istersiniz de, "Kuşa bak kuşa!" dersiniz ya, işte biz vatandaşlara da sürekli kuş gösteriliyor. Son olarak Şehir Hastaneleri inşa edileceği zaman da bol bol kuş seyrettik. Elbette yeni hastanelerin açılması çok güzel bir şey. Fakat yeni bir takım hastaneler açarken, arka planda pek çok hastaneyi kapatıyorsanız durum değişir. Benzer bir olayı Eskişehir'de de yaşadık. Şehir Hastanelleri gündeme gelince bizler, "Eski hastaneler kapanmasın, devlet hastaneleri kapanmasın" demiştik. Yetkililer de, "Zinhar kapanmayacak", "Kat'iyyetle eski hastaneler kapanmayacak", "İki cihan bir araya gelse devlet hastaneleri kapanmayacak" mealinde açıklamalarda bulunmuşlardı. Şimdi önderliğini Yılmaz Büyükerşen'in yaptığı bir grup kanaat önderi, Devlet Hastanesinin yeniden açılmasını istiyor. Hani o, 'Kat'iyyetle, İki cihan bir araya gelse ve Zinhar' kapatılmayacak olan devlet hastanemizden bahsediyoruz... Biz TBMM Genel Kurulunda konuşan İYİ Parti Milletvekili Kabukcuoğlu'na geri dönelim. Bir tıp doktoru olan Kabukcuoğlu, salgınla uğraşan sağlık çalışanlarının hastanelerde parça parça dağıldığını, bunların bir araya getirilerek bir ihtisas hastanesinde görev yapmalarının daha doğru olacağını söyledi. Kabukcuoğlu ayrıca sahra hastanelerinin planlandığı bir dönemde kamu hastanelerinin hizmete sokulmamasının da komedi olduğunu belirtti. Bu arada "Sahra Hastaneleri" demişken aklıma geldi; bizim ordumuz dünya üzerindeki en iyi sağlık hizmetlerini sunan silahlı kuvvetlerdi. Sahi Sultan 2'inci Mahmud zamanından beri dosta – düşmana parmak ısırtan askeri tıbbiyemize ne oldu bizim? Gören duyan var mı acaba? Konumuza geri dönelim; "Atıl tutulan on binlerce yatağa sahip devlet hastaneleri ve askeri hastaneler hizmete sokulmalıdır" diyen Kabukcuoğlu çağdaş tıp anlayışında devasa hastanelerin değil, çok sayıda orta boy hastanelerin olması gerektiğini de ifade etti. Doktor Arslan Kabukcuoğlu sözlerini, "İyi bir şekilde organize olarak, başta kapatılan kamu hastanelerimizin geri açılmasını sağlamalı, karantina hastanelerini diğer hastalıkların tedavisinde mağduriyetlerin yaşanmaması için ayırmalıyız" ifadeleriyle sürdürdü. Şimdi... Büyük bir illetle karşı karşıyayız. Ne kadar çok hastanemiz olursa, bu savaşta o kadar rahat ediriz. Ne kadar çok yatağımız olursa, o kadar başarılı oluruz. Ayrıca salgınla ihtisaslaşmış hastaneler de, diğer hastalıklarla mücadeleyi rahatlatır. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Eskişehir'de de atıl durumda hastanelerimiz var. Gökmeydan'daki devlet hastanemiz de bu boş bırakılan hastanelerden. Hastanenin korudorlarında inler ve cinler birbirine karışmış, gol atan kaleye maç yapıyor. Bu hastaneleri şimdi açmayacağız da ne zaman açacağız? Yoksa birileri "Aman akıllara karpuz kabuğu düşürmeyelim" diye düşünerek o hastanelerin arazisinde çok katlı apartmanlar, AVM'ler açmak niyetinde de bizim mi haberimiz yok?
Kaymakamı da buluyor
Tepebaşı Kaymakamı Erdinç Yılmaz'ın da koronavirüs illetine tutulduğunu öğrendik. Dışarıdan gördüğümüz kadarıyla gücü – kuvveti yerinde olan 44 yaşındaki genç kaymakamımız, bu hastalığı kısa sürede yenecektir. Kendisine büyük geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bilindiği gibi daha önce de Tepebaşı İlçe Sağlık Müdürü Doktor Teyfik Duman'da da korona testleri pozitif çıkmıştı. "Bizler garibanız, hastalık bizi vurur" diye düşünenler şunu unutmasın ki virüs sosyal statü sormuyor. Virüsün sokakta salınan bir vatandaşı vurma ihtimali neyse, Tepebaşı Kaymakamı'nı da vurma ihtimali o. Hatta İngiltere tahtının veliahtı olsanız kâr etmiyor. Lütfen yetkililerin uyarılarını ciddiye alın