AK Parti il Başkanı Süleyman Reyhan, kısa bir süre önce yaptığı basın açıklamasında Büyükşehir Belediyesi’nin bazı gayrimenkullerinin satışa çıkarılmasını eleştirmişti…
Eleştiri hakkıdır!
Bence de belediyeler, kamu şirketlerinin ellerindeki gayrimenkulleri, işletmeleri, arsaları satışa çıkarması doğru değil…
Reyhan, Toprak Mahsülleri Ofisi silolarıyken otele dönüştürülen binanın ve arsanın satışa çıkarılması konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı’na yetki verilmesine de karşı çıkıyor.
Oysa biraz geriye
gitse “deveden büyük olan fili” görebilecek…
Fransızlar tarafından 1934 yılında yapılan ve İbis otel olarak bilinen TMO binasını yıllar önce Büyükşehir Belediyesi satın almıştı.
Yatırım yapılması amacıyla da belediye oteli Afken şirketine kiraladı. Şirket siloları otele dönüştürdü. Daha sonra TMO belediyeye dava açtı ve binayı bir süreliğine geri aldı. Konu Yargıtay’a taşınınca bina
yeniden Büyükşehir Belediyesi’nin oldu…
AK Parti cephesi otel olan binayı Büyükşehir Belediyesi’nden geri alabilmek için çok çaba sarf etmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir
Eskişehir ziyareti sırasında oteli yapan firmanın yönetim kurulu başkanı Hamdi Akın, kendisi ile kısa bir görüşme yapınca sular durulmuştu…
Şunun için yazıyorum bugün eleştiride bulunanlar, oteli alacak kişi belli olduklarında susmamaları gerekir.
Çok değil 15 yıl önce otelin Büyükşehir Belediyesi’nden almak isteyen meclis üyeleri şimdi belediyenin satmamasını istiyor. Ne garip!
Yanlış hatırlamıyorsam,
Afken şirketi ibis oteli 22 yıllığına kiralamıştı. 22 yıllık süre yeni bir sözleşme yapılmadıysa bildiğim kadarıyla dolmadı. Bu nedenle Afken şirketi izin vermeden otelin satışının yapılması da oldukça zor! Elbette kendileri almayacaksa!
AK Partili Meclis üyelerinin biraz kent hafızasını tazelemelerine ihtiyaç var!
GAZETECİNİN MASALI!
Bundan uzun zaman önce, aslanın biri ormancının kızına aşık olmuş ve onunla evlenmek istemiş.
Bu istek ormancının hiç de hoşuna gitmemiş. Bu tehlikeli birleşmeye karşı çıkacak olmuş, ama aslan da krallara özgü hoşnutsuzluğunu göstererek zavallı adamı tehdit etmiş.
…/…
Aslanın bu isteğini reddedemeyeceğini anlayan ormancının aklına parlak ve zekice bir düşünce gelmiş:
-Ey ormanlar kralı öneriniz bana onur verdi. Kızımı size veririm vermesine ama sizin ne büyük dişleriniz var, kızım sizin dişlerinizden ve pençelerinizden çok korkuyor. Dişlerinizi çektirir, pençelerinizi tırnaklarınızı keserseniz, o zaman kızım sizden korkmaz, ben de onu size seve seve veririm.
…/…
Aslan, ormancının koşullarını kabul edip hemen yerine getirmiş. (Sonuçta aşk için neler yapılmıyor ki)
Daha sonra koşa koşa kendisini damat olarak kabul etmesi için ormancıya gitmiş. Dişsiz tırnaksız aslanı karşısında gören babadan korkudan eser kalmamış. Bir sopayı kaptığı gibi bu aptal ve silahsız kalmış olan aslanı kapı dışarı etmiş.
Ve gerçeğimiz…
Gazeteciler medyamız, dişlerini ve pençelerini teslim edeli çok oldu…
Diyorlar ki,
“medya artık 4. Güç değil” Dördüncüsünü bilmem ama “güç bile” değil!
SAĞLAMLAR PARAYA!
Fakir adam pazarcıya:
- Allah için bana sebze ver, dedi
Satıcı kötülerini seçip verdi!
Adam baktı hepsi çürük…
Cebinde birkaç kuruş buldu!
-Bu paraya uygun ver, dedi
Satıcı seçip verdi…
Adam elindeki iki poşeti kaldırdı ve şöyle dedi:
-Allah'ım çürükleri senin için, iyileri para için verdi dedi.
APTAL MI DEDİK!
1) Ego.
2) Önyargı.
3) Cehalet.
4) Hurafeler.
5) Televizyon.
6) Okumamak.
7) Çok konuşmak.
8) Her duyduğuna inanmak.
9) Her şeyi bildiğini zannetmek.
10) Yalanlara körü körüne inanmak.
EĞİTİM BENİ MAHVETTİ!
Nietzsche, üniversitelerin insanlığı öldürüp onları kuru bir akademik askere dönüştürdüğüne inanıyordu. Mark Twain ise şöyle diyordu:
-
Ben zeki doğmuştum. Eğitim beni mahvetti!
Günümüzde üniversitelere bir göz atın! Sanırım bundan daha güzel anlatılamaz!
GÜNÜN SÖZÜ!
Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yiyor.
Goethe
GÜNÜN KARİKATÜRÜ