SGK izni Ankara'dan mı Buhara'dan mı?

Hani bir söz vardır, "Türk gibi başla, Alman gibi bitir" diye. Pandemiyle mücadeleye tıpkı bir Türk gibi başladık.

16 Nisan 2021 09:25
A
a
Sütiş Eskişehir
Hani bir söz vardır, "Türk gibi başla, Alman gibi bitir" diye. Pandemiyle mücadeleye tıpkı bir Türk gibi başladık. Dünyada örnek gösterilen uygulamalara imza attık. Ancak süreci yönetmeyi "Alman gibi" disiplinli bir şekilde yapamadık. Geldiğimiz noktada ülkemiz Avrupa birincisi. Tabii geriden birinci... Günlük vaka sayıları 60 bine dayanıyor ki, bunun gerçek rakamların çok altında olduğunu biliyoruz. Kentimiz de başlangıçta sarıyla gösterilen ve nisbeten vaka sayılarının düşük olduğu bir ildi. Ancak şu anda nüfusa orana bakacak olursak Eskişehir Türkiye'nin en kötü 10 şehri arasında bulunuyor. Açık konuşalım; salgın sürecini Türkiye'de kötü yönetttik, Eskişehir'de daha kötü yönettik. Hem Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın hem de İl Sağlık Müdürü Uğur Bilge'nin kulakları her Allah'ın günü çınlıyordur herhalde. Biraz da biz çınlatalım... Böylesine ağır bir tablo içerisinde yeni bir sağlık skandalını kaldıracak durumda değiliz. Pandeminin ortaya çıkmasından bu yana bir seneyi geçti. Bu süre zarfında tablo her geçen gün ağırlaşmaya başladı. Ankara'nın başarısız uygulamalarına, halkın kayıtsızlığı da eklendi. Şimdi Eskişehir'de de görüyoruz ki yerel idareciler de başarısızlar. Lafı dolandırmayalım ve Özel Gürlife hastanesine getirelim. Burası personeli ve çalışanlarıyla pırıl pırıl bir kurum. Koronavirüs salgını olduğundan beri Eskişehir'in çok yükünü aldı. Hastahanenin müthiş bir mikrobiyoloji labaratuarı var. Bu sayede koronavirüs ile ilgili pek çok vakaya tanı koydular. Hastanenin ayrıca 330 yatak kapasitesi var. Doktorlarının bir kısmını tanıyoruz, bir kısmının da isimlerini duyduk. Pırıl pırıl bir kadroya sahipler. Ancak bu hastane tam 3 senedir Sosyal Güvenlik Kurumu ile bir antlaşma imzalayamadı. Söz konusu hastanenin mağduriyetini açıklayacak bir bahane yok. Her türlü yükümlülüğünü yerine getirmiş, pırıl pırıl bir kurum. Ancak SGK ile bir türlü anlaşamıyor. Çok merak ediyorum, acaba izin almak için Ankara'dan mı yanıt bekleniyor? Yoksa ne bileyim; mesela Buhara'dan mı yanıt bekleniyor? Özbekistan'daki Buhara'dan bahsediyorum elbette. Siz ne zannettiniz ki?..

Seçsev'in günahı neydi?
Eskişehirspor Teknik Direktör Cengiz Seçsev ile yollarını ayırdı. Bu sene üçüncü teknik direktörümüzü de kapının önüne koyduk. Önce Mustafa Özer, akabinde İlhan Var ve son olarak Eskişehir'in yetiştirdiği önemli bir değer olan Cengiz Seçsev... Şimdi üç teknik direktörün de performanslarını matematiksel olarak masaya koyabiliriz elbette. Ancak netice üçü için de aynıdır; tablo çok kötü... O zaman on puanlık uzman sorusunu soralım; Aksilik bu ya, aldığımız bütün teknik direktörlerin üçü birden mi başarısız? Yoksa teknik direktörlerde bir sorun yok da, başka yerlerde mi sorun var? Sezonun başından beri söylüyoruz; elimizdeki kadro parlak değil. Bu kadroyla – uzmanların dediğine göre – seneye ikinci ligde de başarılı olma şansımız yok. Dolayısıyla yönetimin yapması gereken teknik direktörü kapının önüne koymak değil, evvela kadronun dağılmasını engellemek, sonra da kadroya sağlam takviyelerde bulunmak. Bunu başarabilecek miyiz? Türkiye'de teknik direktör olmak en zor işlerden biri. Beceriksiz yönetimlerin de, sabırsız taraftarın da felaket tellalı basının da ilk hedefinde siz olursunuz. Cengiz Seçsev'in bir günahının olduğunu düşünmüyorum. Kariyerinin bundan sonraki bölümünde başarılarının devamını diliyorum.

Zivetgar seferi bile daha mütevazıydı
Hükûmetin son yıllarda yaptığı en iyi icraatlardan birinin çiftçinin elindeki soğan ve patatesi satın alması olduğunu belirtmiştim. Bence iktidardakiler, "İYİ Parti'nin içinde çatlak yaratalım" veya, "CeHaPe'liler camilere Çav Bella marşını sokup, kutu kutu bira içtiler" gibi fesatlara kafa çalıştıracaklarına ekonomiye yoğunlaşsalar iyi olur. İşte güzel bir hamle yaptılar ve çiftçinin gönlünü kazanmayı başardılar. Nitekim yeri geldiği zaman hükûmeti eleştirmekten geri durmayan Tepebaşı Ziraat Oda Başkanı Süleyman Buluşan, yapılan uygulamanın çok yerinde olduğunu belirtti. Uzun zamandır tarım sektöründen ilk kez bir övgü geldi hükûmetimize. Demek isteyince oluyormuş... Ayrıca hükûmetin bu başarılı uygulamasından dolayı sevinmesi ve kendi reklamını yapması da anlaşılabilir bir şey. Fakat reklam yaparken de biraz abartıya kaçmamak lazım. Niğde'den kalkan patates kamyonlarına Türk Bayrakları asılır ve mehter marşları eşliğinde yola çıkartılırsa iş değişir. Hayır iyi ki taarruz helikopterleri eşlik etmemiş patates konvoylarına... Yani öyle bir reklam yapıyorlar ki, Kanuni Sultan Süleyman Zivetgar Seferinden döndükten sonra bile bu kadar sevinç gösterisi yapmamıştır. Siz vatandaşla fotoğraf çektirin bu yeter. Abartılı sevinç gösterileri sizi gülünç duruma düşürür.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
ramazan 16 Nisan 2021 11:14

sağlık müdürlüğüde eski ciddiyetinde değil.Hasta olandanbile PCR numunesi almıyorlar.Bunlarda olumlu HES kodları olduğu için geziyor ve hastalığı yayıyorlar

1 2 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi