Seyhan Abla'ya.

Seyhan Abla’ya…

Adam "Narsist.."

Kendine aşık...

Bir sanatçı, artist ve sessiz film döneminin bir numaralı ismi...

Saray gibi evi, tanımayanı yok ve her istediği olan biri...

İşler böyle sürüp giderken, öyle bir gün geliyor ki..

"Sessiz film tarih oluyor..."

Bizimki, kibirli, burnunun ucunu görmüyor ya..

"Sesli filme geçemiyor!.."

Belki ayak uyduramıyor...

İşte o günden itibaren yaşamı değişiyor... Önce karısı, evini de alıp terkediyor...

Küçük bir evde şoförü ile yaşamını sürdürmeye çalışıyor…

Evindeki perdeye bakıyor...

O karartılı görüntüde..

"Gölgesi bile terk ediyor!"

Eski yaşamından kalanları müzayede yoluyla satışa veriyor...

Memur çıkarken müjdeyi veriyor:

"Hepsi satıldı, hiçbir şeyin yok artık!"

………

Bir zamanların ünlü artisti "Valentino", sayesinde büyük ün yapan sesli film yıldızının son filmine gidiyor...

İzliyor, beğeniyle çıkıyor…

Tam kapıda bir bayan çeviriyor kendisini...

Çok seviniyor, tanıyıp imza isteyeceğini düşünüyor ama, bayan "Valentino"rıun kucağındaki köpeği okşuyor:

"Çok sevimli bir şey!"

………

Bütün bunlar, halen Espark sinemalarında gösterimde olan "Artist" filminden izlenimler...

İstanbul'da ünlü bir sanatçımız gitmiş ve on dakika sonra çıkıp gişeden parasını geri istemiş...

Neden?

"Filmde hiç konuşma yokmuş!"

Biliyorsunuz..

"Oscar yağdı Artist'e..."

Ve de yazımızın başlığını bir "rica" olarak açalım:

"Seyhan Abla, yılmaz Hoca'yı bu filme götür lütfen..."

Hem biraz rahatlar, nostalji yaşar..

"Hem de ne anarşistler varmış görür!"

Burası Türkiye, olmaz, olmaz!..

Madımak'ta 37 kişiyi yakan firari sanıklardan 5'inin davası 13 Mart'ta zamanaşımına girecek...

Peki bu adamlar bu kadar yıl nasıl kaçabildi?

Kaçtılar..

"Çünkü onları arayan soran olmadı..."

Hani, "İnanmıyorum" diye feryat ettiğiniz anlar olur ya..

Bu olayın tam karşıtı!

Biz ne yapıyoruz..

"Burası Türkiye" deyip noktayı koyuyoruz:

"Olmaz, olmaz !.."

Gerçekten de öyle...

Düşünün..

Adam 15 yıldır aranıyor ama..

"22 Mayıs 1997'de askere gitmiş.."

27 Temmuz 1999'da Sivas'ta evlenmiş..

Doğan çocuğunu nüfusa kaydettirmiş..

Hatta..

"Emniyet'e başvurup ehliyet bile almış..."

Ama yok!

“Aranıyor…”

Salı günü de, eğer son anda bir şey yapılmazsa davası zamanaşımına uğranacak…

………

Hafta başında CNN Türk'ün bize göre en güzel programı olan "Medya Mahallesi"nde "Zeynep Altıok Akatlı" Ayşenur Aslan'ın konuğuydu...

Biliyorsunuz..

Zeynep Hanım, 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta katledilen 37 kişiden biri olan "Metin Altıok"un kızıydı…

Kendisini dinledikçe gözlerimiz yaşardı...

"Adalet istiyor Zeynep..."

Salı günü bu iş biter mi dersiniz?

Bu olay da, Uğur Mumcu, Musa Anter, Gaffar Okkan, Hrant Dink davalarında olduğu gibi sümenaltı yapılıp zamanaşımına uğrar mı?

Olabilir..

"Burası Türkiye, olmaz, olmaz!"

Günün Şiiri

Günlerin muştusu

Hani gelecekti zamanında

Yorgun gözlerde olacaktı gülüşleri

Kar mı yağdı yollarına

Çamura mı çöktü iplikten tekerler

Yaşlı parmaklarda beli kırılsa da

Köprülerin, eskimiş günlerin berisinden

Durulmuş sularıyla çağıl çağıl

Hani gelecekti

Erişti yörük kızları yaylasına

İshak kuşları öttü geceleri

Bir bahar çöktü gelin duvaklarından

Böcekler düğününün üstüne

Yeşiller uzattı gözlerini

Barıştan dünyaların içine

Bir sessizce uzadı günler

Umutlu gözlerin merceğinde

Bir yolcu vardı o çizgiler ötesi

Heybesinde sevgilerle

Biz hep bekledik muştusunu günlerin

Çocuk gözlerinin içinden

Hani gelecekti…

Şevket Yücel (Varlık-1966)

Günün sorusu

Kulağa hiç de hoş gelmeyen "intikam" sözcüğü nasıl yumuşatılır?

Yanıt:

"Geçmişle yüzleşme" diyerek...

Haldun Ertem

Cuk

Ankaralıya sormuşlar:

"3 G nedir?"

Yanıt şu olmuş:

"Gar-Gış-Gıyamet..."

Melih Aşık

Günün Balı

Geleceğin teknolojisi "sanal gerçeklik" sayesinde, Maldiv tatilini evimizden yapabilecekmişiz. O teknolojinin benzeri şu anda ülkemizde var.. “İleri demokrasiyi sanal gerçeklik olarak Silivri"den yaşayabiliyorsun!.

Gani Yıldız

Özdeyiş

Doğa bize aldırmadığından, doğanın ortasında kendimizi öyle rahat hissederiz ki...

Nietzche

İşe bakın!

Geçen gece yarısı parktan geçerken karşıma bir kız çıktı, göz göze geldik, aramızda aniden "müthiş bir elektriklenme" oldu. Öyle ki birden kendimden geçip sırtüstü kızın ayaklarının dibine yığıldım.. Meğer tipimden korkup "elektrikli şok aleti" kullanmış manyak!..

Günün Olayı

Eğitim sistemi ister “4+4+4” olsun, ister “8+4”, isterse bambaşka formülasyonda olsun, yeter ki o sayıların toplamı ülkeye faydalı "1 insan" etsin.

Günün Biberi

Taraf yazarı "Mehmet Baransu"yu izleme talimatını Başbakan Tayyip Erdoğan vermiş..

Hımmm… Anlaşılan o ki "karşı devrim" evlatlarını izlemeye başladı!

Fahrettin Fidan

Patron ve Papa

Patron yanında çalışan memuruna "Benden çekinme evladım" demiş:

"Benim Papa'dan ne farkım var?"

Memur "Haklısınız da efendim" demiş mutsuz ve çaresiz bir ifadeyle :

"Papa sadece elini öptürüyor!"

Bilgisayar kadınlar ve siz

- İkisi de sizden "elektrik almak” ister...

- İkisinin de durup dururken "neye bozulduğunu" anlayamazsınız...

- İkisinin de sağı solu belli olmaz. Biri hard disk arızası verir, diğerinin zırt diye migreni tutar...

- İkisinin de başkasının eline geçip kullanılmasını istemezsiniz…

- İkisinin de hafızası çok güçlüdür. Hiçbir "halt"ı asla unutmaz, her an hatırlatırlar...

-İkisi de bozulduğunda hiçbir dediğinizi yapmaz...