Sevgili Ali Baş, ben bu satırları yazarken, sen muhtemelen yeni uzmanlık alanlarında bol keseden bilirkişi raporları düzenliyor olacaksın, olsun. Ne de olsa bilime neden ihtiyaç duyulduğunu ve akademik araştırmaların ne işe yaradığını anlamak için senin gibi kafadan uzman bilirkişi tespitlerinin kamuoyuna seslenen kurumlarda illaki bulunması gerekiyor.
Sen yukarıdaki satırları anlamaya çalışırken ben senin köşene aldığın ve şıp diye anladığım bazı durumlara net cevaplar vermek isterim.
Demişsin ki; bir gazetenin kopardığı yaygara ve suç duyurusu!
Yani Anadolu Gazetesi’nin yetkililere seslenişine yaygara demişsin, yakışır. Ama o yaygara neden yapılıyor onu anlamamışsın.
O yaygara senin çalıştığın ofisin üzerinde yaşayan yüzlerce insanın olası bir felakete karşı hayatını korumak için dile getirilen bir yaygara. Hatta dikkat edersen o yaygara sayesinde senin ve gazetedeki diğer personelinde hayatını önemsiyor ve koruyoruz.
Demişsin ki; Sakarya Gazetesi buraya girdiğinde burası zaten asma kat idi. Proje hilafı varsa da bu bizi bağlamaz..
İyi de Sayın Baş, Mavi Ada’da Özgür Demirdaş da kiracı idi. O zaman neden bu bahaneyi öne sürmediniz. Kaldı ki biz yüzlerce dedik sen binlerce demişsin. Bu örnekleri görmek için Mavi Ada işletmesi hakkında müeyyide uygulamasını mı bekledin? Hani objektif gazeteciliğin?
Bir de en büyük zaafın okumamak sanırım. Zira “Bu bir suç duyurusudur” haberimizde biz Tepebaşı Belediyesi’ni de, Büyükşehir Belediyesi’ni de, Savcılığı da göreve davet ettik. Günlerce sizin yanı başınızda başlayan örneklerin olduğunu ve size abone olan ya da yakın dostluğunuz olan işyerlerini de yazmadığınızı belirttik.
Velhasıl sevgili Ali Baş; Depremi sallanarak test ederken, işyerini de başka yerleri emsal göstererek aklama telaşın emin ol sana o koltuğu kazandırmayacak. Ama bilimsel dünya seni neden bilime ihtiyaç duyulduğu konusunda örnek göstererek gayet ikna edici olacak.
Samimi söylüyorum, eğer bunca skandala ve 65 yıllık güveni yıkmasına rağmen eğer Ünügürler o yazı işleri müdürünü değiştirmiyorsa emin ol ağzınla kuş tutsan seni o koltuğa geçirmezler.
Biz çıkan sonucu saygıyla karşıladık ve gerekeni yaptık.
Sıra sizde 65 yıllık güven! Siz de üzerinize düşeni yapın, kaçak altında, üstünde bulunmayın, şaibeden kurtulun. Güveninizi geri kazanın!