Yaşamın İçinden
Sesi sonradan çıkacak
Nasrettin Hoca’nın hırsızlık öyküsünü bilirsiniz.
Gece bir ahırın kapısını açmak için sessice çalıştığını görenler Hoca’ya sormuşlar:
“Hoca ne yapıyorsun?”
Hoca yanıt vermiş:
“Kapıyı onarıyorum.”
“Ama hiç sesi çıkmıyor” dediklerinde gülen Hoca:
“”Sesi sabah çıkar”diye konuşmuş.
--//--
CHP’de il kongresi yapıldı.
Yeni CHP’de değişen bir şey olmadı.
Listelerde, CHP’nin ideolojisi yerine, deyim yerindeyse, piyasa ekonomisi hakim oldu.
Yakınlar, hemşehriler, hısımlar, akrabalar.
Partinin yenisi böyle olacak galiba?
Erman Gölet’e başarılar diliyorum.
Bundan sonra göreceğiz.
İpler gerilecek mi? Kopacak mı?
Kongrede çarşaf liste kabul edilmedi.
Ama bazı durumlar çarşafa dolandı dense yanlış olmaz.
--//--
Erman Gölet ve ekibi oturup bir değerlendirme yapmalı.
Daniş Soykal’a çıkan 33 oyun değil, salona gelmeyen, geldiği halde oy kullanmayan yaklaşık 250 İl delegesinin değerlendirmesi mutlaka yapılmalı.
İçe Başkanları Erdal Çakıcıer ve Vural Yörük de aynı şekilde, kendilerine güvenen delegelerin, niçin il kongresine katılmadıklarını sorgulamalıdırlar.
Gerekiyor çünkü.
Eğer 250 delegeyi dışarıda bırakarak, Eskişehir’e iktidara karşın üç dönemdir hizmet edenlere karşı çıkarak zafer kazandık diyorlarsa o başka?
--//--
Pazarın gelişi çok önceden belliydi
Uyarılar dikkate alınmadı.
Birileri “dikleşmeyi” kahramanlık saymıştı.
Şimdi hesaplaşma dönemi...
En çok derlenip toparlanacağı bir ortamda, CHP niçin geçmişten ders almamıştır?
Dönüşümde olduğu gibi CHP’nin il kongresi neden “şölene” dönüştürülmemiştir?
Her neyse?
“Bu da geçer” diyenler olacak mutlaka.
Ama, hemen belirteyim.
Geçecek geçmeye de , biraz zor olacak sanıyorum.
Günlerin Getirdiği
Çelenk olayı yanlıştı
19 Mayıs sabahı saat 11.00 dolayında gittiğim Vilayet Meydanı’nda ki, Atatürk anıtı önünde alışılmışın dışında tek çiçek vardı. Yaklaşıp okudum “TC Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik ve Spor Hizmetleri İl müdürlüğü” yazıyordu. Orada bekleyen birkaç kişiye sordum “19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı değil mi? Neden başka çiçek yok. Neden diğer kurumların valililik, belediyeler, siyasi partilerin çiçekleri yok” dedim. Yasak dediler. Bu arada CHP’liler geldi yanıma. Onlar “Valilik izin vermedi. Ama, parti olarak saat 14.00’de gelip çiçek koyacağız”dediler..
Merak ettim doğrusu. Neden Atatürk anıtına çiçek koyup saygı duruşunda bulunmak yasaklanmıştı? Uzatmayayım. Saat 13.00’ten itibaren Atatürk anıtı önünde toplananların sayısı artmaya başladı. 14.00’e doğruda Milletvekili Kazım Kurt başta olmak üzere CHP’nin ileri gelenleri toplandılar anıt önünde. Verilen saatte İl Başkanı Erman Gölet ile Milletvekili Kazım Kurt kalabalık bir grubun önünde anıta çelenk koyup, saygı duruşunda bulunduktan sonra dağıldılar. Üstelik korktuğum başıma gelmedi. Çelengi ve saygı duruşuna kimse engel olmadı. Zaden aksi bir durum yanlış olurdu. Diyeceksiniz ki “Yasak delindi mi?” Olaya öyle bakmıyorum. Öyle bakanlara da katılmıyorum. Zaten Adalar’da başlayan binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte de tek olay olmayışı Eskişehir’i bu konuda ki demokratik havasını hep göstermiştir.
Yunus Emre Hastanesi
Tepebaşı bölgesinde eski adı SSK olan, yeni adı ise Yunus Emre Devlet Hastanesi olan sağlık kurumumuz var ya, bu sağlık kurumuna “Yunus Emre Devlet Hastanesi” yazısının yazılması işi ihale ile yaptırılmış. Eskişehir’de aynı işi yapabilen pek çok kurum var iken söz konusu iş Ankara’da bir firmaya ihale edilmiş. Önce ki gün bir okurum anlattı ve “Eskişehir’den ihaleye girenlere değil, Ankara’dan bir firma bu işi aldı. Şimdi arada bir Yunus Emre Devlet Hastanesi yazısını harflerinden bazıları düşüyor. Yapan firma gelip düzeltmiyor. Oysa bize verilmiş olsa bu sıkıntı yaşanmazdı” deyince “ Peki bu işin bedeli yaklaşık kaç liradır”diye sorduğumda okurum “Yirmi bin lira filan olmalı”yanıtını verdi. İlginç bir durum değil mi? Anladık Bakanlık Ankara’da. Hastane Eskişehir’de olduğuna göre yetkililer neden yüzlerini Eskişehir’e çevirmezler acaba?
Vatandaş soruyor
Hatboyu delik deşik Büyükşehir bakmalı
Demiryolu’nun yeraltına alınma çalışmaları süredursun, Muttalıp Kavşağı ve Sakarya Caddesi’nde ki trafiğin durumundaki çilede bitmek bilmiyor. Yıkılan Muttalıp köprüsü üzerinde ki bozuk asfaltın bazı bölümleri onarıldı. Ama, hat boyundan Sakarya Caddesi’ne ve Muttalıp Caddesi’ne gidilen Zübeyde Hanım Caddesi’nin berbat durumunu kimse görmüyor. Hat boyunda araçların çukurlara girip çıktığını belirten bir vatandaş. “Yağmurlu günlerde suya dolan çukurlardan her araç geçişte etrafa çamur saçılıyor. Hacıseyit Mahallesi muhtarlığı binasından Sakarya Caddesi’ne kadar olan bölüm gerçekten tarladan kötü. Delik deşik olmuş asfalta birbirine yol vermeden geçemeyen araçların kimi zaman demiryol kenarında ki demir tellere takıldığı da oluyor. Kim bakar buraya anlamıyoruz. Birine sordum. Büyükşehir’in karıştığını söyledi. Lütfen köşenizde yer verinde kentin merkezinde ki, bu yolun delik deşik olan asfaltı düzene girsin” diye konuştu..
Okurumuza teşekkür ederek söylediklerini alıyoruz köşemize. Gerçekten hemen her saat
onlarca aracın geçtiği bu cadde neden unutuluyor acaba.