GÖRÜŞLER
Şener Yılmaz
“Atatürk Stadı"nın eski basın tribünü çok özeldi...
Maç günleri neşe içinde geçerdi...
Kronometreyi "Erkut" tutar, pozisyonu "Suat Topateş" anlatır, ismail Alkılıçgil'den de fotosu gelirdi...
Büyük maçların havası da bir başkaydı...
İstanbul'dan gelen gazeteciler adeta bir taraftar gibi olurlardı bazen...
Fener ya da Galatasaray gol mü attı, çılgına dönerlerdi...
İşte o an, PTT ekibinin başındaki "Şener Yılmaz" çıkardı ortaya:
"Lütfen sakin olun, burası basın tribünü..."
Yardımcısı "Adnan abi" o kadar kibar değildi:
"Oturun len yerinize, burası taraftar tribünü mü?"
……….
Böyle tanımıştık Şener abi'yi...
"Cumhuriyet"in Eskişehir temsilcisiydik..
Ekmeğin gramajı gibi, telefonun da bir özelliği vardı..
Diyelim ki, bir dakikayı 10 kuruşa konuşuyorsunuz... Kuruş aynı kalır, dakika 50 saniyeye inerse haberiniz olur mu?
Mümkün değil!
İşte bunun adı "Gizli zam"dı..."
Türkiye'de ilk kez "Cumhuriyet’te çıkardı haber:
"PTT'den gizli zam..."
Bir-iki, beş-on derken, çaktı Ankara manzarayı!
Haber Eskişehir'den çıkıyor...
"Şener Yılmaz" sen misin?
"Doğru Erzurum’a, sürgün!"
Hemen emeklilik dilekçesini vermişti Şener abi...
Aynı gün biz de "Gel Sakarya"ya demiştik.
O gün, bu gündür yıllarca yazdı...
Sedat Simavi'nin "Kalemini kır, ama satma" sözünü ilke edindi...
Kendisine "Telgraf" başlığını da biz koymuştuk...
Acı haberi "Rıza Oğul"dan aldık..
"Mors olmuştuk sanki!"
Eskişehir bir değerini daha yitirdi...
"Şener abi'ye Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz...
Artık her şey "Kupa" için olsun
- Ele Kasımpaşa'yı ardından iki takımı daha götür, işte finaldesin...
Eskişehirspor, bu finali iki kez oynadı. Götepe'ye kaybetti ama Bursaspor'a Karşı kazandı ve kupayı aldı…
Bugün neden olmasın?
Yukarıdaki satırları yine bu köşede Kasımpaşa maçından önce yazmıştık…
Çeyrek finale kaldık...
Bize görede lokum gibi bir kura çektik...
Düşünün, ilk kez Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş çeyrek finalde yok...
Antalyaspor ile tarafsız sahada oynayacağız...
Sonra Sivas-Bursa maçının galibiyle karşı karşıya geleceğiz…
"Ver elini final..."
Yok ilk 4, ya da ilk 8...
Tamam, bu ligin içinde bunlar da var ama büyük sanş kupa...
Sonra bir başka incelik de var işin içinde...
Üç büyük gitti...
Geriye Fenerbahçe kaldı...
Diyelim ki, Fenerbahçe ile finale kaldık...
Yen ve al kupayı...
İkinci ihtimal do var!
Fenerbahçe' ye Avrupa yasağı gelirse, yenilse bile finali oynadığın için belki sen gidersin…
ES ES bu büyük fırsatı kaçırmamalı...
Her şey "Kupa" için olsun...
Günün Sorusu
Nevruz kutlamaları hangi proje kapsamına alınabilir?
Yanıt: "Kentsel dönüşüm."
Bazı kentlerimiz kutlamalar sırasında cehenneme dönüştürülüyor ya...
Günün Olayı
AKP'li Mustafa Elitaş, "Eğitim Sistemi yasası Genel Kurul'a gelir ve bir haftada, salıdan pazara çıkar" demiş.
Eğitim gibi Önemli bir kararın nasıl alındığının özeti: "Salıdan pazara..."
Gani Yıldız
Günün Balı
Eski CHP Milletvekili Çetin Soysal'a "sarhoş" diyen Bülent Arınç 8 bin lira tazminata çarptırılmış.
Çetin Soysal o parayla tam 160 büyük şişe yeni rakı satın alabilir...
Fahrettin Fidan
Gerilim
2003 tarihli Balyoz CD'lerinde o dönemde henüz devreye girmemiş bilgisayar programları kullanılmış.
Delil üretme merkezleri yoğun iş temposu nedeniyle bu tür ayrıntılara dikkat edemiyor herhalde…
Haldun Ertem
Günün Biberi
Kenan Evren, "Ben kurucu iradeyim" demiş.
O kurucu irade, Erdoğan milli irade, durumu idare edip gidiyoruz işte...
Günün Şiiri
Çalıyorlar
Sanırız uyanık şimdi bekçileri yeryüzünün
Dumanlı odalarda hanımelleri ve böğürtlenler
Kırmızı ışıklar sızıyor gözlerinden
Bir asma dalında parlayan üzümün
Çalınıyor emekçilerin gözleri ve elleri
Ve geçiyorlar bütün gövdeleriyle altından
Kahkahalarla vuruşan kadehlerin
Biraz da sevinç gözyaşları ve keman telleri
Neredesiniz bekçiler, gidiyor pis uğrular
Hangi yolun başıdır bu haksızca alınan
Verin ellerimi, gözlerimi verin
Ekmek bekliyor helalimle çocuklar…
Memed Erkan (Varlık-1966)
Kapıyı açamayan sarhoş
Karısının tüm uyarılarına rağmen içmekten vazgeçmeyen adam, o gece yine körkütük sarhoş bir şekilde evine gelir. Elinde anahtarı uğraşır durur kapıyı açmak için ama bir türlü açamaz. Karısı gürültüden uyanır ve camdan seslenir:
"Kapının Önünde anahtarla gürültü edip de herkesi rahatsız etme, sessiz gir içeri..."
Bunu duyan adam, "Karıcığım bende anahtar var yahu" der:
"Sen bana bir delik atıver!"
Şikayet müdürü
Odacı müdürü selamlar ve yanına gider:
İş başvurusu için gelenler arasında bir de sağır var, ne yapayım?"
Müdür, "Yarın gelip işe 'başlasın" der.
Odacı şaşırır, "Görevi ne olacak?"
Müdür yanıtlar:
"Şikayet kalem müdürü!"