Devlet kampanya düzenledi…
Belediyeler bağış kampanyalarını arttırdı…
Kovid-19 virüsünün yol açtığı salgının daha ne kadar süreceğini tahmin edemiyoruz.
Bu nedenle dayanışmanın önemi her geçen gün daha artıyor…
Herkes bir öneri sunuyor…
Bu önerilerden biri de Eskişehir’de memur sendikacılığının önemli isimlerinden birisi Yalçın Mutlu…
Mutlu’nun çok basit ve sıradan bir önerisi var, diyor ki:
-
Devlet sendikalara üye olan her memurun aidatını ödüyor! Bu aidatları ödemesin! Bu bütçe salgınla mücadeleye aktarılsın.
Memur sendikaları ile ilgili kanun ilk çıktığında üye aidatlarının ödenmesini de devlet kabul ediyor.
Bu zamana kadar da bu aidatlar ödeniyor…
Mutlu’ya sordum:
-Sendikaya üye bir memur için devlet ne kadar ödüyor?
-Katsayıya ve devletin verdiği zamma göre abu rakam her altı ayda bir artıyor.
Şu anda ortalama olarak kişi başı 3 ayda 120 lira para yatırıyor memurlara devlet!
-
Sendikalar bu parayı mı kesiyor?
-Evet, sendikalarda aldığı karar gereği örnek örneğin ayda 30 lira kesiyor. Memurun cebine de para kalabiliyor.
-Sizce bu doğru bir uygulama mı?
-Bir çalışan sendikaya üye oluyorsa kendi cebinden öder! Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok! İşçi sendikalarına bakın! Onlar kendi cebinden ödüyor.
Taşeron işçisi bile sendikalı olduğunda bir günlük yevmiyesini sendikaya veriyor. Memurlarda işçiler gibi sendika aidatını cebinden versin! Yasayı iptal etsinler, bu parayı da sağlık sektörüne aktarabilirler.
-Sizce devletin kasasından ne kadar çıkıyor?
-Bir memur için aylık ortalama 35 lira yatırılıyor. 2 milyon sendikalı memur var! Bu kadar söyleyeyim rakam çok büyük!
PAZAR İÇİN HAKARET EDENLER!
Bir hafta kadar önce semt pazarlarını yazdık!
Özetle şöyle dedik:
- Orada sadece yiyecek satılmıyor ki!
Daha doğrusu meyve-sebze ve yiyecek haricinde aklınızdan ne varsa satılıyor.
Çoğunluğu da şehir dışından geliyor.
Bir elbiseyi yada plastik bir eşyayı başka bir şehirde biri elledi! Yükle Eskişehir’e getir! Eskişehir’de elle oradan başka şehire…
Virüsün yayılma ihtimalini arttırıyorsunuz…
…/…
İşte bunları söylediğimiz için uğramadığımız hakaret kalmadı!
Birkaç gün önce İç işleri bakanlığı bir genelge yayınladı.
Genelge de diyor ki:
-
Kamuoyunda sosyete pazarı olarak adlandırılanlar başta olmak üzere sergi ve tezgâhlarda giyim, oyuncak, süs eşyası, çanta vb zaruri olmayan ihtiyaç maddelerinin satışının yapıldığı tüm pazarların faaliyetleri durdurulacak!
…/…
Aklın yolu bir
OHAL İSTEYENLER!
Hastalık konusunda konunun uzmanları belli!
İnsan sağlığı her şeyden önemli!
Bir de dünyanın ve ülkemizin gerçekleri de var…
Şöyle bakıyorum bir kampanya “sokağa çıkma yasağı ilan edilsin” “OHAL başlasın”
Bunu konunun uzmanı bir ilgili söylese anlayacağım. Ama siyaseten söyleyenleri anlamakta güçlük çekiyorum!
OHAL ilan edilince sanki hükümet zorda kalacak! Muhalefete gün doğacak!
OHAL ve sokağa çıkma yasağını isteyenlerin şu aşamada iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum!
Sokağa çıkma yasağı bir salgını önleme yöntemi değildir! Bunu hiçbir hekim söylemez!
BU FOTOĞRAF TÜRKİYE’DE OLSA!
Yukarıdaki fotoğraf ABD’nin kalbi Las Vegas'ta çekildi. Kovid-19 hastaları değil! Evsizlerin kaldığı barınak COVID-19 vakası olunca kapatılmış.
Orada kalanlara da otoparkta yatın denilmiş…
Otoparkta yatmışlar ama sosyal mesafeyi korumuşlar!
Türkiye’de sadece bir kişi otoparkta
yattığını bir düşünün neler olurdu neler!
REPLİK!
Güven, elimizde kanıtı olmayan bir şeye karşı duyulan inançtır.
Philadelphia filminden
GÜNÜN KARİKATÜRÜ