Robot, denilince akıllara Japonya gelir. Bu konuda oldukça ilerideler…
Ama bizim gençlerimizde kendini yetiştiriyor, geliştiriyor. Lise öğrencilerinin yaptığı robot çalışmaları bile büyük ilgi görüyor… Son olarak, Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun düzenlediği Güvenli İnternet Günü programında sunum yapan robot, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın sık sık sözünü kesince Arslan, görevlilere seslenerek, “Robotun kafası karıştı. Buraya mı hitap edeyim, oraya mı, doğrusu benim de kafam karıştı. Robotu kim kontrol ediyorsa gereğini yapsın lütfen” demişti.
Elbette tüm bunları “şaka yollu” söylemişti. Ama bürokrasi harekete geçmiş ve robot, uzaktan kontrol edilerek sahneden uzaklaştırılmıştı…
Dün Kanal D’nin haberlerinde izledim…
Sahneden uzaklaştırılan robot, bakandan özür diledi…
İyi mi? Bu özür hamlesiyle bence robot sektöründe Japonların bir adım önüne geçtik. Harakiri yapan robot gelinceye kadar sektörün zirvesi bizde!
SABAH NAMAZI!
Memleket insanımızın pek azı “sabah namazını” kılmak için camiye gidiyor…
Büyük çoğunluk diğer vakit namazları gibi sabah namazını da evinde kılmayı tercih eder.
Kırka beldesinde, bir etkinlik düzenlenmiş. “Sabah Namazı buluşmaları” gerçekleştiriliyor…
Belde halkı hep birlikte camide buluşuyor!
İnsanlar niçin sabah namazlarını camide kılmalı? Ya da eskiden neden sabah namazlarında camiler dolu oluyordu…
***
Kısaca anlatayım…
Köylerde çiftçi sabah ezanını duydu mu kalkar, camiye gider güne başlardı! Çorbasını içer, tarlasının başına geçerdi. Akşam ezanına kadar da çalışırdı… Şehirlerde de durum farklı değildi…
Esnaf sabah namazını kıldıktan hemen sonra, dükkanını açar, temizliğini yapar işine başlardı.
Camilerde kılınan sabah namazının özelliği “üretim saatinin” başlamasıydı. Şimdi bakıyorsunuz tarlayı eken yok, esnaf bırakın sabah namazını saat 9’da kepengi zor açıyor.
İmamlarımız bile sabah ezanını okumak yerine teybin düğmesine basıyor!
***
Sabah ezanı işçisi, çiftçisi, esnafı, patronu için aynı zamanda “işe başlamanın, üretimin” çağrısıdır…
Diğer namazlardan farkı budur!
Kısacası dostlar, namazdan sonra uykuya kaldığımız yerden devam etmemek gerekir!
BU FORMA ESKİŞEHİRLİLERE YAKIŞIR!
Eskişehirspor “her eve 2 forma kampanyası” başlattı…
Kısa sürede kuruluş günlerine ait formaların tüketileceğine inanıyorum. Yönetim, sürekli “para istemek” yerine, bu tür projelerle kamuoyunun karşısına çıkmasında fayda olur…
Eskişehirlilerin bu kampanyaya ilgi göstereceğine inanıyorum…
Sadece taraftarın sorumluluğu yok. Bu forma Eskişehirli olan herkese yakışır!
NE DURUYORSUN
Çin imparatoru saray nazırıyla birlikte sarayın çevresinde dolaşıyormuş. Sarayın etrafına bakarak demiş ki: -Sarayın etrafına sedir ağaçları diksek ne kadar güzel olur değil mi?
Saray nazırı:
-Aman efendim, sedir ağaçları üç yüz senede yetişir, demiş...
İmparator beklemeden yanıtı vermiş:
-O halde ne duruyorsun, hemen başla!
GÜNÜN SÖZÜ
Belki de yalancı arkadaşlarına bir teşekkür borçlusun, Sana gerçek dostlarının kıymetini hatırlattıkları için… VİCTOR HUGO
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...