Şehri yeşillendir, güvenliği sağla!

Eskişehir Türkiye’nin en güvenilir ili oldu. Aynı zamanda sağlıklı bir il ve insanların mutlu olduğu şehirlerin başında geliyor… Bunun bir nedeni var! Sosyal medyada “Her Gün Yeni bir bilgi” isimli bir hesap var. Birkaç gün önce paylaştığı bilgi şöyle: Şehirlerde yapılan ağaçlandırmanın;
• Depresyon ve stresin % 42 azaldığı,
• Ruh sağlığının % 63 geliştiği,
• Şiddet olaylarının % 29 azaldığı,
• Bağışıklık sisteminin güçlendiği,
• Sağlık harcamalarının azaldığı…

.../…

Bir zamanlar Bursa’ya “Yeşil bursa” deniliyordu… Artık “yeşil” denildi mi aklımıza Eskişehir geliyor. Bu konuda aslan payı “Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e” ait. 20 yıl öncesine göre Eskişehir merkezindeki yeşil alan miktarı inanılmaz ölçüde arttı. Artan yeşil Eskişehir’i daha sağlıklı, daha güvenli, daha mutlu bir şehir olmasına katkı sağladı!

FUHUŞUN EVRİMİ!

Çekirgeyi hepimiz biliriz de ona benzeyen bir başka böcek olan “peygamber devesini pek bilmeyiz.” Çekirge zıplar. Ama peygamber devesi zıplamaz…
Peygamber devesi, et ile beslenir. Ama diğer böcekler gibi, avının peşinden koşup, yakalamak için uğraşmaz. Tembellik vardır biraz…
Bir bitkinin tepesine konar, o bitkinin rengini alır ve beklemeye başlar. Sadece kafasını oynatır, hem de 180 derece…
Sabırla bekler, en sonunda bir böcek, peygamber devesinin, dikenli kollarında can verir. İsmine peygamber devesi denmesinin nedeni ise, kollarını uzatıp beklerken dua eden bir insana benzetilmesinden kaynaklanır. Erkek, peygamber develerinin hayatı hüzünle biter. Dişisiyle çiftleşirken, spremlerini dişiye aktardığında o korkunç sonla karşılaşır. Çünkü dişi peygamber devesi, başından başlayarak erkeği yemeye başlar. Erkek peygamber devesinin kafası kopsa bile o çiftleşmeye devam eder. Çiftleşme bittiğinde, erkek peygamber devesi, dişi peygamber devesinin midesindedir…
Tüm bu olup bitenleri “üreme duygusu ve çiftleşme ile” açıklayabiliriz. …
Ancak “Evrim kesintisiz” işliyor. Erkek peygamber devesi çiftleşirken, hayatından olmamak için ufak bir yol buluyor. Çiftleşmeden önce bir böcek yakalayıp dişisine sunar. Dişi bu böcekle beslenirken, erkek peygamber devesi çiftleşme görevini başarıyla tamamlar ve hızla oradan uzaklaşır. İşte bu “fuhuştur” Evrime dairdir…

MİTHAT KÖRLER’İN MARŞLARI BİR BAŞKA!

Tuna Kiremitçi, şair, yazar ve müzisyen…
Genç yaşta popüler oldu. Eskişehirli! Sosyal medyada paylaştığı Eskişehirspor marşını dinledim. Açıkçası, çok daha iyi bir marş bekliyordum…
Mithat Körler’in Eskişehirspor marşlarının yanında çok sönük ve çok yavan kalmış!
Kitlelerin söyleyeceği bir marş olmamış!
Mithat Körler’in “Siyahın yanına kırmızı koydum/Yıllardan beri hep seni tuttum/Yağmur çamur demeden peşinden koştum/ Eskişehir sen bizim her şeyimizsin” cümleleriyle başlayan marşı bence bir numara…
Ve elbette, Körler’in “Diriliş marşı” dinlemeye doyamadığım bir marş!
Marşlar, “biraz içimizi titretmesi gerekiyor” sizin anlayacağınız!

SATMAYA UTANIYORSUN!

Ecem Efekan’ın ES TV’de yaptığı “Eskişehirliler ne diyor?” programını bende ilgi ile takip ediyorum. Son olarak pazarda fiyatların aşırı atması nedeniyle hem vatandaşlarla hem de pazarcılarla konuştu. Mustafa Yılmaz isimli, pazarcının söyledikleri dikkatimi çekti:
-Satışlar çok durgun. Fiyatlar yüksek olduğu için milletin alım gücü zayıf. Yaz gelsin Eskişehir’in yerli malı çıksın hepsi düşer. Şu naneye, dereotuna bir bak. Ne biçim pahalı! Satmaya utanıyorsun.

GÜNÜN SÖZÜ!

İnsanın zihni neyle meşgulse, rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız. Suç ve Ceza, Dostoyevski