Günümüzde pek çok şehrin marka değeri, ait oldukları ülkelerden daha yüksek durumdadır…
Şehirlerin bu özelliğe sahip olması, onları birer cazibe merkezi haline getirmektedir. Cazibe merkezi olmak şehirlere bazı sorunlar getirmekle birlikte, önemli oranda avantajlar sağlamaktadır.
Bu şehirlerin pek çoğu marka özelliklerini günümüze değil, geçmişlerine borçludur. Marka değerine sahip olmanın ardında ise; şehirlerin tarihi, coğrafyası ve altyapı özellikleri ile o kentte yaşayan insanların bilime ve kültüre verdikleri önem yatmaktadır…
İngiliz Guardian gazetesi tarafından açıklanan dünyanın marka değeri en yüksek olan 25 şehirleri içinde İstanbul, 11. sırada yer alıyor.
Ülkemizde de marka şehir olmanın avantajlarından yararlanmak isteyen pek çok kent, kendisini markalaştırmayı öncelikli hedef olarak seçmekte ve kendileri için “marka şehir” kavramını sloganlaştırmaktadır…
Yeni ekonomik anlayışta bir şehri marka yapmak, getirisi en yüksek yatırımlardan bir haline gelmiştir.
Peki, bu konunun uzmanları kentlerin markalaşma sürecinde en fazla neye önem veriyorlar?
Güçlü bir marka yaratmak ve yaratılan markayı geliştirmek, birçok değerin bir birini izlediği zincirin oluşturulma sürecine bağlı stratejik bir konudur.
Sadece marka yaratmak yetmez, aynı zamanda bir marka değeri de olmalıdır…
Marka değeri olan şehir olmak için; başta üniversiteler olmak üzere bütün şehir dinamiklerinin el ele vermesi bir zorunluluktur.
En önemlisi ise yaratıcı ve tasarım üreten grupların kentte var olması ve desteklenmesidir…
Çünkü marka değeri bir fikirler bütünüdür.
Yatırım demek istihdam demek. İstihdam ise ancak yeni yatırımlarla desteklenirse kalıcı olur. Eskişehir gibi güzel bir memlekete yatırım yapmak istihdama katkı sağlamak istiyorsanız aşağıdaki linki inceleyin derim. Tüm kurumlardan sahibinden ayrıca hazineden uygun yatırım fırsatlarını göreceksiniz çok fazla ödemeden yatırımlarınıza başlangıç yapabilirsiniz. Ayrıca yabancı yatırımcılar içinde haritadan bulma özelliği çok etkin. https://kralilan.com/haritada-ara