Kader…
,Alın yazısı…
Hayat çizgisi…
Bu sözcüklerin İlahi bir yanları var. Dün Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in doğum günüydü. Sosyal medya da, bütün bir Eskişehir birleşmiş Yılmaz Büyükerşen’in doğum gününü kutluyor…
8 Kasım tarihinin bir başka yanı daha var…
Yaklaşık 50 yılı aşkın bir süredir 8 Kasım tarihi “Dünya Şehircilik günü” olarak kutlanıyor…
İlginçtir, Türkiye’de “şehircilik” denilince bir çok kişinin aklına ilk gelen isimlerden biri Yılmaz Büyükerşen…
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli aydınlarımızdan Ahmet Cemal, yıllar önce Büyükerşen ile ilgili şu tespiti yapmıştı:
-Yılmaz Büyükerşen, yalnızca Eskişehir’in değil, Türkiye’nin uygarlık tarihinde bir dönüm noktasıdır. Ama bu noktanın anlaşılması, Büyükerşen’in önce Anadolu Üniversitesi gibi bir üniversiteyi, ardından da Çağdaş Eskişehir’i yaratmak için hangi temellerden güç aldığının doğru anlaşılmasına bağlıdır.
-Yılmaz Büyükerşen, bu başarılara imza atmak için gerekli olan gücü hep Eskişehir’in toprağına ve insanına olan inancında aradı ve buldu. Bu inanç öylesine güçlüydü ki, başkalarını yıkıp geçecek şiddetteki fırtınaların ardından bile Büyükerşen’in ayakta kalmasını ve toplumuna hizmet için yüreğinde yeni bir ateş yakmasını sağladı.
…/…
Büyükerşen’e Ankara’dan İstanbul’dan üst düzey görev teklifleri geldi. Hiç birini kabul etmedi. Aşkla Eskişehir’e bağlı ender isimlerden biriydi…
Hafızalarımızda taze olan bir cümle var:
-Eskişehir’de yazın tozdan kışın çamurdan geçilmez!
Ara sokakları bırakın caddelerimiz bile çamur içindeydi…
Büyükerşenli Eskişehir’in son 20 yılına dönüp baktığımızda şehircilik anlamında alınan mesafenin ne kadar büyük olduğunu anlıyorum…
Şehircilik, Büyükerşen’in kaderi!