Yeşiltepe konusu, her seçim döneminde gündeme geliyor. Genel seçimlerde de favori mahallemizdi, yerel seçimlerde de…
Mahallenin imar sorununa yönelik, tartışma bitmiyor!
Son dönemde özellikle her kafadan bir ses çıkıyor…
AK Parti’nin Odunpazarı Belediye Başkan adayı Burhan Sakallı’da Yeşiltepe Mahallesi’ne gitti. Mahalle halkına herkesin anlayacağı dilden şöyle dedi:
-İmar sorunlarını çözeceğiz en az 5 katlı inşaatlar yapacağız!
Yeşiltepeliler için güzel söz!
Peki Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in, mahallelilere gösterdiği maketini hazırladığı projede konutlar kaç katlıydı?
- 5 katlı!
Bu projeye daha bakmadan, dinlemeden itiraz ettiler…
İnşaatların 5 katlı olması başka bir konudur, her arsa sahibine 5 kat inşaat izni verilmesi başka bir konudur!
Sanırım insanlarımız bu gerçeği pek bilmek istemiyor. Yeşil alanı, okulu, camiyi, sağlık ocağını, diğer sosyal donatılarını kimse umursamıyor!
Bir imar sorunu vardır, doğru!
Ama bir de imar yasaları vardır!
Bu yasaları en iyi bilen isimlerden biri de Burhan Sakallı’dır…
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “dikey değil yatay mimari” derken, ne demişti:
- Diyoruz ki dikey mimari yok, yatay mimari. Önce mescit, sonra sosyal donatı alanları, yani okul vesaire bunlar, onun ardından oralarda çevrecilik yeşillendirme ve bu arada da inşaların devamı. Bunu böyle yapacağız. Oraya vatandaş yerleştiği zaman bakacak ki 'Benim mescidim, okulum, sosyal donatı alanlarım her şey var ve her taraf maşallah çevrecilik noktasında bitmiş, buraya da yerleşilir' diyecek. AK Parti'nin çevrecilik, şehircilik anlayışı bu. Bunu göstermemiz lazım!
PARTİYİ DEĞİŞTİRENLER!
Bu seçimi diğerlerinden farklı kılan bir özelliği daha var. Bir partiden aday adayı olanlar, aday yapılmayınca soluğu bir başka partide alıyorlar…
Haksızlar, diyemeyiz…
Partilerde genel olarak bir ilke yok! Çünkü partilerde şöyle bir durum var. “Sizin kişiliğiniz yok! Ben kimi aday gösterirsem o kazanır” İşte bazı siyasetçiler buna itiraz ediyor! -Ben de varım, gör bak!
Diyerek aday oluyor!
Winston Churchill’in bilinen bir sözü var:
-Bazı insanlar prensipleri için partilerini değiştirir, bazıları partileri için prensiplerini değiştirir…
Bizim siyasetçilerimizin durumuna ne de güzel oyuyor!
KARAR SİZİNDİR!
Aslında sorun, CHP'yi eski yörüngesine veya yeni yörüngesine oturtma sorunun da ötesindedir. Hatta sorun 'ya ben, ya Bülent' sorununun da ötesindedir. Tekrar söylüyorum, asıl öncelikle ölçülmesi gereken şudur: CHP'de buyruk mu işleyecek, hukuk mu işleyecektir? Buna karar vereceğiz.
(...)
Daha açık söylüyorum, vereceğiniz karar şudur: Demokratik bir partinin kanunlara saygılı özgür üyeleri mi olacağız, kapıkulları mı olacağız? Karar sizindir. (Ecevit’in 1972’de İsmet İnönü’yü devirdiği kongrede söylediği sözler)
…/…
Ecevit’in bu sözlerini okuyunca insan şu cümleyi kullanmadan edemiyor: -Vay be! Nerden nereye…
PANKARTLARIN DİLİ!
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın “Seçim koordinasyon Merkezi’ne, katılan vatandaşlar, ellerinde taşıdıkları pankartlarla mesajlar verdiler…
Pankartlarda alışılmadık mesajlar vardı.
Bir kaçı şöyle:
• Doktorluğu bıraktığını düşünmüştük ama Tepebaşı’nı tedavi ettin Ahmet Ataç!
-Hayat, kadınlar için Tepebaşı’nda…
• Sevgi, saygı, güven Ahmet Ataç!
-Ataç var Tepebaşı’nda hayat var…
En dikkat çekici olan ise İngilizce yazılı bir pankart:
• Keep calm and vote for Ahmet Ataç! “Sakin ol Ataç’a oy ver” ya da “Panik yok! Ataç’a oy ver!” şeklin de tercüme edebiliriz…
…/…
Sanırım şu anda en sakin aday Ahmet Ataç!
GÜNÜN SÖZÜ
Hayatta en büyük eğlence başkalarının "yapamazsın" dediğini yapmaktır.
Walter Bagehot