Ali Baş yazdı
30 Mart 2014'te yerel seçim...
10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanlığı seçimi...
7 Haziran 2015'te milletvekili seçimi...
Ve 1 Kasım'da yenilenmiş bir genel seçim daha...
16 Nisan 2017 yılında referandum…
Ve 24 Haziran 2018 genel seçimleri…
4 yılda yapılan 6 seçim. Sadece siyasetçiyi yormadı. Seçmeni de yordu…
Sanayiciyi, esnafı, çiftçiyi, işçiyi yordu…
Örgütler yoruldu, liderler yoruldu, halk yoruldu…
Türkiye yoruldu sizin anlayacağınız…
Önümüzde “yerel seçimler var” Bazı kesimler “yerel seçimler erkene alınsın” diyor. Ama bu söze kimse itibar etmiyor!
Daha doğrusu “seçim sözünü” duymak istemiyor. Şimdilik yerel seçim zamanında yapılacak gibi duruyor! Vatandaşın yerel seçimin ardından uzun bir süre “seçim sözünü” durmak istemiyor…
AKŞENER GİDERSE!
İYİ Parti kurulmazdan önce ne diyorduk…
Meral Akşener, parti kuruyor. Kadrosu ne kadar iyi olursa olsun İYİ Parti bir kadro partisi değil! Bir lider partisi…
Bir çok kişi şöyle diyor…
Partisi, Genel Başkan Meral Akşener’den fazla oy aldı.
Doğru ancak eksik!
Akşener olmasaydı, İYİ Parti diye bir parti olmayacaktı. Akşener olmasaydı, İYİ parti şimdi aldığı oyu alamaz, şimdi çıkardığı milletvekilini çıkaramazdı…
Akşener, ayrılırsa emin olun İYİ Parti’de kaybolur gider…
Adı “tek seçimlik” bir parti olarak kalır!
PARAYI YATIRAN
TEZKEREYİ ALMALI!
Önce bedelli çıksın mı çıkmasın mı tartıştık…
Çıktı…
Parasını hiç tartışmadık…
15 bin lirayı yeterli bulduk…
Ne az diyen oldu, ne de çok diyen…
Şimdi yeni tartışma bedelli kaç gün olacak! 28’den 21’e düşürüyoruz…
Bence doğrusu şöyle olmalıydı, parayı yatıran tezkereyi almalıydı.
TANZİMAT VE 24 TEMMUZ!
Gazetecilerin ne çok günü ne çok bayramı varmış, diyorsunuz muhtemelen…
Sadece günler var!
Bugün 24 Temmuz, “Basın bayramı” Ya da eski adıyla “sansürün kaldırılmasının” yıldönümü… 24 Temmuz aslında 2. Meşrutiyetin ilan edildiği gün. Osmanlı’da 2. Meşrutiyet öncesi gazetelerde sansür memurları vardı. Otururlardı gazetelerin yazmaması gereken noktaları gazetelerden çıkartırlardı.
Aradan uzunca bir yıl geçtikten sonra 1950 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “24 Temmuz tarihini hatırladı. Biz 1950 yılından bu yana da 24 Temmuz’u “Türk Basınından Sansürün Kaldırılması ve Basın Bayramı” olarak hatırlıyoruz…
24 Temmuz’u basın bayramı olarak öneren kişi Falih Rıfkı atay’dır. Kendisi sıkı bir ittihatçıdır…
Mesaj gönderen, arayan, halimizi hatırımızı soran herkese teşekkür ederiz…
KATIRIN ÇİLESİ!
Bir katır şişmanlayınca, her gün yediği mısırın miktarını azaltmışlar. Katır zayıflayınca kendini at sanmış. Tarlada hoplayıp sıçrar, çevreye çifteler savururken kendi kendisine.
-Benim annem kesinlikle safkan bir yarış atı olmalı. Ben de en az onun kadar iyiyim, diye düşünmüş.
Ancak bir süre sonra dörtnala koşmaktan ve sıçrayıp oynamaktan bitkin düşmüş. İşte o zaman birden bire babasının eşek olduğu aklına gelmiş…
Aman dikkat…
Her gerçeğin iki yanı vardır. Nerede duracağınıza karar vermeden önce her iki yanınıza da bakmanız gerekir.