Seçim böyle kazanılır

İstanbul seçimleri, bir Türkiye seçimi halini aldı. AK Parti ve CHP teşkilatları tüm illerde İstanbul seçimleri için seferber oldu…

Oy kullanma hakkına sahip olanlar şehirlerden otobüslerle İstanbul’a taşındı… Siyasetimizde miting alanlarına taşınan vatandaşların yerini artık, “seçim sandığına taşınan” vatandaşlar almış durumda…

Eskiden bindirilmiş kıtalar diyorduk!

Taşıma işini burada farklı değerlendirmek gerekir!

Mesele otobüs vermek değil! Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, şahsi olarak İstanbul’da oy kullanacak vatandaşlar için 5 otobüs tahsis etti!

Asıl önemli olan oy kullanacak kişileri bulmak, örgütleyip otobüsle İstanbul’a göndermekti…

Başkan Kurt, bunu gerçekleştirdi!

AK Parti cephesi de boş durmadı. Onlarda partililerini İstanbul’a taşımak için seferber oldu! Sessiz sedasız yaptılar, taşıma işini…

Hiç kuşku yok ki seçimin sonucunda oy kullanmak için İstanbul’a gidenler etkili oldu! Eskişehir’den gidenler denizde bir damla!

Her zaman örgüte hakim olan kazanıyor!

Deplasman maçı gibidir bu yolculuklar. Kazanırsanız şen şakrak yuvaya dönersiniz. Kaybederseniz o yol çekilmez olur!

Ve rövanşa da uzun bir zaman var!

TORNET KUŞAĞI!

Odunpazarı Belediyesi’nin düzenlediği Ahşap Festivali’nin halkla bütünleştiği en önemli bölümü Tornet etkinliği…

Tahtadan yapılan bilyeli arabalarla Odunpazarı Meydanı’ndan yukarıdan aşağıya doğru inmek ayrı bir keyif…

Hikmet Demirtaş, torunu ile birlikte tornete binen Eskişehirlilerden sadece birisi…

“Çocukluğumuzu hatırladık” diyor…

Yaşadığı deneyimi şu cümlelerle aktarıyor:

-Torunumla birlikte kaydık. Pek beceremedik ama neticede varış noktasına vardık. Bizim zamanımızda daha küçüktü tornetler. Nereden baksan 50 sene önce binmişimdir en son. Torunumda tornete binsin, bende eskiyi hatırlayım diye birlikte kaydık!

…/…

Belki fark edemiyoruz, dijital çağda dede-torun ilişkileri eskisi gibi değil! Bu tür etkinlikler kuşakları birbirine yakınlaştırma görevi de görüyor!

BÜYÜKSARI’YA VEFA!

İsmail Büyüksarı’nın vefat haberini izindeyken öğrendim. Eskişehir’de iz bırakan isimlerden biriydi.

Uzun yıllar Eskişehir Ziraat Odası başkanlığını yaptı.

Hayata hep çiftçinin, köylünün penceresinden bakardı!

Olabildiğince çiftçiye destek olmaya çalıştı! Bir süredir rahatsızdı.

Merhume Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.

MÜLTECİNİN DİLİ!

İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından organize edilen Dünya Mülteciler Günü etkinliği Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi…

Çeşitli uluslardan yaklaşık 700 kişi vardı…

Mültecinin mülteciliği ne zaman biter! Bence aynı dili konuşmaya başladığımız zaman biter!

Konuyu programın sonunda şarkı söyleyen Leonida Timus’a getirmek istiyorum…

Bir çok dilde şarkı söyledi…

Kendisi Moldovalı…

Romence, Rusça, İngilizce ve Fransızca dersleri almış. Daha sonra İtalyanca ve Türkçe öğrenmiş…

Az da olsa bildiği diller de var!

İnsanoğlu, “aynı dili” konuşsa emin olun dünyada “mülteci” diye bir kavram kalmaz!

DÜŞÜN!

Konuşmadan önce düşün;

Gereği var mı?

Şefkat barındırıyor mu?

Kimseyi incitebilir mi?

Sessizliği bozacak kadar değerli mi?

Lao Tz