Sana ne kime ne?

“Beş yıl önce 10 yıl sonra” isimli bir müzik grubumuz vardı. 90’lı yıllarda oldukça popülerdi…
Günümüzde de ara sıra popçularımızın söylediği Ajda Pekkan’la da özdeşleşen çok güzel bir şarkıları vardı:
-Sana ne kime ne!
Şarkının sözlerinin ilk bölümü şöyleydi:
 
Hiç rahat yok mu bana
Şu yalancı dünyada
Kimin ne hakkı var ki
Karışır hayatıma
 
Hür doğdum hür yaşarım
Kime ne kime ne
Köle miyim sana ben
Sana ne sana ne
 
Zararım kendime
Kime ne kime ne
Sen bak kendine derdine
Sana ne sana ne
…/…
Şarkıyı anımsama nedenim bakıyorum da şu sıralar toplumda herkes birbirine karışıyor…
Gittiği tiyatroyu eleştiriyor…
İzlediği filmi sorguluyor…
Okuduğu kitap içi “o yazar da okunur mu” diyor…
Konsere gidiyor, senfoni dinliyor “küçümsüyor”
Hepsine bir kulp takılıyor!
Giydiğine, içtiğine karışıyor olur olmadık yorumlar yapılıyor! Sosyal medya paylaşımlarına tepki gösteriyor, toplumu kışkırtıyor…
Ülkemizde nedense kimin nereye gittiğine, ne yaptığına yönelik ciddi bir sorgulama ve eleştiri yapılıyor. Ortada zaten gizli saklı yapılan bir olay yok! Herkes rengini belli ediyor ve bunu açıkça yapıyor!
Sorgulamayı yapanlara şarkıdaki gibi yanıt vermek gerekir!
“Sana ne kime ne”
 
 

ZENGİN’İN DANSI!

 
Sanırım bir ay önceydi. İş adamı Serkan Zengin, Sosyal medya hesabından şöyle bir paylaşımda bulundu:
- İşe dans ederek gitmiyorsanız o işi bırakın. Yüksek ihtimal hedeflerinize ulaşamayacak ve başarılı olamayacaksınız.
…/…
Anlatmak istediği konu elbette başkaydı…
İşinizi sevin, demek istedi!
İşinize neşeyle gidin, demek istedi…
Ancak, sosyal medyada asgari ücretle çalışanların, sabah kör karanlıkta işe gidenlerin hışmına uğradı…
Müthiş göndermeler vardı!
Martin Luther King’in şu sözlerini de bir kez daha hatırlamamıza neden oldu:
-Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Micheangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün.
O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup, burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin!
…/…
Zengin’in paylaşımına 3 binden fazla yorum geldi! 10 bin kişilik takipçi sayısına ulaştı…
Dans konusunda, bir çoğu Zengin’i yerden yere vurdu! Belki bir çok kişi gözden kaçırıyor ama Dans, bir çok kültürde aynı zamanda isyanın itirazında adıdır, işaretidir!
Son olarak kadınların şiddete karşı dünya genelinde hep birlikte yaptığı dansı hazırlayın!
“Dans zenginlere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir” deyip bu konuyu kapatalım!
 

MERHAMET NE KADAR DOĞRUDUR!

Dogville…
Nicole Kidman’ın başrolde yer aldığı bir film…
1930’larda ABD’nin bir kasabasında yaşanan olayları anlatıyor! Mafyadan kaçan Kidman, kalabilmek için bir kasabaya sığınır! Sakin kasaba da tüm hayat birden değişir…
Filmin bir bölümünde şu replik yer alır:
-Bazı insanları eğitemezsiniz. Kötülüklerini suratlarına vurunca sadece inkar etmez, sizden daha da nefret ederler. Onları görmezden de gelemezsiniz. Cezalarını hak etmişlerse hak etmişlerdir. Merhamet her zaman en doğrusu değildir, en güzeli ve en ahlaklısı da değildir. Size kötülük edenleri mazur görmek, onlara anlayış göstermek, onların içindeki şeytanı ancak besler, büyütür. Affetmek belki de o insana yapabileceğiniz en büyük kötülüktür.
 

SAĞLAMLAR PARAYA!

Fakir adam pazarcıya Allah için bana sebze ver dedi,
Satıcı kötülerini seçip verdi
*
Adam baktı hepsi çürük
Cebinde birkaç kuruş buldu
Bu paraya uygun ver dedi
Satıcı seçip verdi
*
Adam elindeki iki poşeti kaldırdı ve
Allah'ım çürükleri senin için, iyileri para için verdi dedi.
 

GÜNÜN SÖZÜ!

 
Eğer dikkatli olmazsanız; gazeteler, mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise çok sevmenizi sağlar. Malcolm X (1992)
 
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ