Dün TV’den arkadaşlar Büyükşehir Belediyesi Avukatı Cemal Okan Yüksel’in kendi ofisinde basın toplantısı yapacağını söylediler. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden dönerken telefon gelmiş.
ES TV Genel Yayın Yönetmeni Soner Yüksel ile de buluşarak Cemal Bey’in basın toplantısı yapacağı ofisine gittik.
Okan Cemal Yüksel, son yıllarda özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hakkında açılan davalarda yaptığı savunmalarla dikkat çekmeye başlamıştı. Yıldızı parlayan hukukçu oldu.
Basın toplantısında konuşacaklarını yazılı olarak dağıttı. Söylemlerinin yanlış anlaşılmasının önüne geçmenin de önlemini bu şekilde almış. Yarın olası bir, iki kelime veya cümle haber metinlerin içerisinde yanlışlıkla yer alabilir!
Hafta başı AK Parti Milletvekili Salih Koca, yaptığı basın toplantısında Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i eleştirmiş,”Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davalar var. Bu davalara hız kesmeden yenileri ekleniyor” demişti.
‘AĞIR CEZA’DA TEK DAVA VAR’
Salih Koca’nın, ‘Ağır Ceza’daki davalara yenileri ekleniyor’ açıklamasının gerçeği yansıtmadığını söyledi Okan Cemal Yüksel,’müvekkillerimin Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7-8 davada yargılandığı ile iftiralarda bulunmuştur. Kötü niyetli olarak bir algı yaratma çabasına girişmiştir. Halbuki vekil edenler hakkında Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sadece bir tek dava görülüyor. Salih Koca 9 bürokrat hakkında Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılmış olan davanın da Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıldığını beyan ederek sanki ortada Ağır Cezalık suç varmış gibi suiniyetli yaratma çabasını sürdürmüştür’ diye cevap verdi.
‘AKP’DEN MİLLETVEKİLİ ADAYI
OLANLAR BİLİRKİŞİLER VAR’
Okan Cemal Yüksel’in yaptığı basın toplantısında bir cümlesi çok dikkatimi çekti. Oda şu:
‘AKP’li bakanlar kendi memurlarını bilirkişi olarak görevlendirmişler. Bunların içerisinde AKP’den milletvekili adayı olmuş kişilerde var.’
‘Davalara bu kişiler bilirkişi olarak görevlendirilmesinin amacı, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i sandıkta bükemediği bileği bu şekilde mi bükmek istiyorlar’ diye algı oluştu şehirde.
Özellikle bu dönemde AK Parti’nin Yılmaz Büyükerşen’in üzerine bu kadar gitmesinin nedeni, ‘Büyükşehir Belediye Meclisinde çoğunluğu elinde bulundurmasından mı kaynaklanıyor?’ diye kendi kendime soruyorum.
Cevap: ‘Evet. Yılmaz Hocayı yıldırarak ya görevinden istifa etmesini ya da milletvekili adayı olmasını zorluyorlar. Yılmaz Hoca başkanlıktan bir şekilde ayrılacak olursa, halkın sandıkta seçmediği AK Parti’li bir meclis üyesini(bu isimde belli) başkanlık koltuğuna oturtmayı hedefliyor.’
Sanıyorum bütün AK Parti’nin bütün mücadelesi bu mu?
Eğer buysa ki tutum ve davranışlar sanki bunu gösteriyor. Bu da kamuoyunda tepki topluyor. Okan Cemal Yüksel, AK Parti Milletvekili Salih Koca’yı şu sözlerle de vurdu:
‘Salih Koca’ya hatırlatmak isteriz ki, dokunulmazlık bu dünyada kendisine geçiçi bir süreliğine koruma sağlayabilir, ama ahrette dokunulmazlık yoktur. Salih Koca’yı Allah’a havale ediyorum.’
*-******
‘Milletvekilliğini hiç düşünmedim’
Dün yazmıştım. Şehirde potansiyel milletvekili adayları diye bazı isimler kulaktan kulağa fısıldanıyor. Bazıları açık seçik konuşuluyor. Bazıları ise gazetelerin köşelerinde yer alıyor.
Kulaktan kulağa fısıldanan milletvekili adaylarından birisi de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen.
Biliyorsunuz Hasan Gönen, 29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerde de AK Parti'den Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmuştu. Seçimi kaybetmiş, ondan sonra da hiçbir talebi olmamıştı.
Bugünlerde Rektör Prof. Dr. Hasan Gönen’in de,’2015 yılının Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde milletvekili adayı olacak. Ancak iktidar partisinden değil yavru muhalefetten’ diye dedikodular çıkarılmış. Bir hafta önce benim kulağıma da geldi. Küçük bir araştırma yaptım başkaları da duymuş.
‘SİYASET BENİM İŞİM DEĞİL’
Bu dedikoduyu duyduktan sonra ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen’i ziyarete gittim. Perşembe günü (bugün) Hacı’ya gidecekmiş. O nedenle yoğun bir çalışma temposu içerisinde. Yaklaşık yarım saat bekledikten sonra görüşme imkanın oldu.
Biraz sohbet ettikten sonra kendisine,’milletvekilliğine mi soyunacaksın?’ diye sordum.
‘Dedikodular sana da mı ulaştı. Eminim ki inanmamışındır. Çünkü beni en yakın tanıyanlardan birisi de sensin’ dedi.
Ve şöyle devam etti:
‘Ben milletvekilliğini düşünseydim 2011 yılında yapılan seçimlerde aday olurdum. 2009 yılında Büyükşehir Belediye Başkan adayı idim. Dolu dolu 2,5-3 ay geçirdim. Seçmenler beni daha yakından tanıdı. Seçmenlerin hafızasından silinmemişken aday olmadım. Ben üniversite hocasıyım. Bilim adamıyım. Ben yıllardır öğrendiklerimi öğrencilere aktararak, idareci olarak çalışırsam daha faydalı olurum. Yani diyeceğim o ki, ben milletvekili adayı değilim. Böyle bir düşüncem de kesinlikle yok. Kimler böyle bir dedikodu çıkarmış, anlamış da değil.’
Hasan Gönen kendisini eğitime atamış bir öğretim üyesi, başarılı bir rektör. Göreve geldiği günden bugüne kadar geçen üç yıllık süreç içerisinde önemli hizmetlere imza attı. Buradan tek tek saymam mümkün değil. En azından üniversiteye gidip gelenler ve ESOGÜ’de öğrenim gören öğrenciler üç yılda yaşanan değişimi mutlaka görüyorlardır.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...