Kimsenin savunucusu değilim. Kimsenin yaptıkları yanlışlara, yanlış olduğunu bildiğim halde; ‘doğru’ demem. Sadece kendi inandığım doğrular benim doğrularımdır. Herkesin doğrularına da saygım vardır.
‘Valiyi neden savunuyorsun? Bakan Nabi Avcı’ya ve Salih Koca’yı neden destek veriyorsun?’ diye soruyorlar.
Ne valiyi ne de Bakan Avcı’yı ne de Salih Koca’yı savunuyorum. Söyledikleri doğru şeyleri değerlendirmeye almak savunmak ise, evet bu anlamda savunuyorum. Zaman zaman CHP Milletvekili Kazım Kurt’un da gündeme getirdiği bazı konuları köşeme taşıyarak doğru olduğunu yazdığım günler de oldu.
Ben doğruluğuna inandığım ve haksız yere yapılan eleştirilerin doğru olmadığını, doğruları kamuoyu ile paylaşmaya çalışıyorum.
Vali Güngör Azim Tuna’nın TV konuşmasını dinleyenlerdenim. Konuşmasında iddia edilen sözler yok. Söylenmeyen sözleri söylenmiş gibi kamuoyuna lanse etmek, Valiyi Eskişehir halkına yem yapmak isteyenlerin, genç bir insanın ölümüne sebep oldukları iddiasıyla tutuklanan güvenlik güçlerini koruyor, kolluyor diyenlerin esas amaçlarının ne olduğu belli.
Onlar için, ‘Valiyi eleştirmek mevcut hükümeti eleştirmek’ anlamı taşıyor.
HÜKÜMET İLE VALİLERİ
AYRI TUTMAK GEREKİR
Hükümeti eleştirebilirsin, hükümetin icraatlarını beğenmeyebilirsin. Bu bir demokratik hak. Kimsenin;’sen hükümeti niye eleştiriyorsun?’ diye hesap sormaya hakkı yok.
Valiler görev yaptıkları illerde Cumhurbaşkanı ve Başbakanı temsil ederler. Ancak siyaset yapmazlar. İşleri siyaset değil, kanun, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının ilan edilmesini ve uygulanmasını sağlar ve bakanlıklardan gelen talimatları ve emirleri uygular. Bulunduğu ilin her açıdan genel idaresini ve gidişini düzenleme ve denetleme ile görevlidir. Bağlı bulunduğu il ve il sınırlarındaki güvenliği sağlamak ve suç islenmesini önlemek ve sükuneti sağlamak için her türlü tedbirleri alır ve bu emirleri güvenlik teşkilatları uygulamakla mükelleftir.
Devletin valisi olan, devleti temsil eden valileri asılsız, dedikoduya dayanan asılsız iddialarla yıpratmayalım.
AK Parti Milletvekili Salih Koca’yı severseniz veya sevmezsiniz. Ancak Vali Güngör Azim Tuna ve TÜLOMSAŞ konusunda yaptığı açıklama doğru.
CHP Milletvekili Kazım Kurt’u severim. Dünde yazdım. Dürüstlüğünden hiç şüphem yok. Milletvekilliğini de tırnaklarıyla kazıyarak kazandı. Bedavadan veya ‘pat’ diye yukarıdan düşmedi.
Ancak siyaseten olduğunu düşünüyorum veya tabana mesaj vermek anlamında. Hükümetin yaptığı her işe muhalefet ediyor. Muhalefetin görevi her şeye hele hele bir de doğru ise karşı çıkmak değil.
Evet, geçmişte böyle siyaset yapılmış. Yapılan iş doğru ise de ‘eleştir’ denilmiş. Doğru işleri de eleştirerek seçimler kazanılmış.
İNSANLAR OTURDUKLARI YERDEN
NEREYE NE YAPILDIĞINI GÖRÜYOR
Bugün artık bu geçerli değil. Ağrı’nın en küçük ilçesine de, İstanbul’un en küçük ilçesine de ne hizmet yapılsa anında öğrenmek, hatta hizmeti istendiğinde internetten görmek bile mümkün artık. Bu nedenle yapılan hizmeti ve hizmetleri birileri istedikleri kadar kötülemeye kalksa da, artık herkesin gözü açıldı. İyi ile kötüyü görerek ayırt edebiliyor.
Ne diyor Salih Koca:
“Eskişehir’in Valisi’ne hakaret etsinler. Darbeyi savunsunlar, darbe yapmadı diye Türk Ordusu’na ‘kâğıttan kaplan’ desinler. Eskişehir’in değeri Tülomsaş için ‘üretsin de görelim’ desinler. Aşağılasınlar yetmesin bir daha yetmesin tekrar aşağılasınlar. Türkler otomobil de yapar, tramvay da yapar. Boşuna yabancı firmalarının kapılarında beklemeyin. Biz millet adına doğruları söylemeye yeminliyiz. Şehrimizi savunmak bizim görevimizdir. Şehrin valisini de biz savunuruz. Şehrin değerlerini de biz savunuruz. Tülomsaşı da şehirde yaşayanların menfaatlerini de biz savunuruz. Son günlerde Eskişehir'de toplumsal algının yanlış yönlendirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Eskişehir deki en somut örneği Ali İsmail Korkmaz'ın vefatından sonra yapılan soruşturma ile ilgili Sayın Valinin açıklamaları farklı şekillerde yansıtılarak topluma yanlış aksedilmeye çalışıldı.”
Doğruları toprağın altına girdikten sonra mı söyleyeceğiz. Tekrar ediyorum. Kimsenin savunuculuğunu yapmıyorum. Kimsenin de avukatı değilim. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da doğru olduklarına inandıklarımı savunmaya, yazmaya devam edeceğim.
Değerli okurlarımdan aldığım telefon ve mailler, benim doğru yolda olduğumu gösteriyor.
*-*********
MAHMUDİYE’DE SEÇİM YARIŞI RENKLİ GEÇER
İkisi de eski Belediye Başkanı. Ayhan Boyer Odunpazarı Belediyesi’nin kurucu Belediye Başkanı, Necmi Sönmez Mahmudiye eski Belediye Başkanı.
Necmi Sönmez çok renkli bir belediye başkanlığı yaptı. Kapısının önünde çekirdek çitleyen eşine çevreyi kirlettiği gerekçesiyle Zabıta Memurlarına ceza yazdırmıştı. ‘Ceyar’ lakabıyla Eskişehir’de ün yapan Necmi Sönmez, aradan geçen yıllar sonra ‘ilçeme hizmet etmek yeniden aday oldum’ diyerek yeniden Belediye Başkanlığına soyundu.
2014’ün Mart ayında yapılacak olan seçimlerde Demokrat Parti’den Mahmudiye Belediye Başkanı adayı olarak yarışacak.
Önceki başkanlığı dönemimde Demokrat Parti Türkiye’de söz sahibi idi. Parlamentoda temsil ediliyordu. Bugün DP’nin eski gücü. Yıllardır da parlamentoda da değil. Ama Ceyar yani Necmi Sönmez, 2014’üm Mart ayında yapılacak olan Belediye Başkanlığı seçimlerinde iddialı.
‘Halkım bana güveniyor, beni yeniden başkan olarak görmek istiyor. Bu nedenle de ilçeme bir dönem daha hizmet etmek için halkımın isteği üzerine Belediye Başkan adayı oldum. İktidar gücüne rağmen seçileceğim’ diyor Necmi Sönmez.
AYHAN BOYER’DEN TAM DESTEK
Odunpazarı Belediyesi’nin kurucu Başkanı olan Ayhan Boyer ile DP’de karşılaşan Necmi Sönmez, desteğini istemiş. Boyer’de,’Seçimi kazanman için elimden ne destek geliyorsa yapmaya hazırım’ demiş.
Sönmez, bugünlerde Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin önceki Başkanlarından olan Orhan Soydaş’a ulaşmaya çalışıyormuş. Nedeni de Soydaş’ın da desteğini almak.
Kazanır mı kaybeder mi bilemem ama, Mahmudiye’de bu dönem seçim yarışının daha renkli geçeceğini söyleyebilirim.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...