Anadolu Üniversitesi yine bir fotoğraf ile Eskişehir’in gündeminde…
Fotoğraf sıradan bir ziyaret fotoğrafı! Birlik Vakfı yönetimi yeni rektör Yusuf Adıgüzel’i ziyaret ediyor. Rektör bey bu ziyaret nedeniyle eleştiriyor…
Eleştirmek yerine saygı duymak gerekir!
Bu ziyaretin kökleri çok eskilere 90’lara dayanıyor.
Neden mi? Yazayım…
İslami kesimin en sevdiğim ve bir dönem takip ettiğim dergilerinin başında
“Gerçek hayat” dergisi yer alıyordu…
Derginin 10 yıl önceki sayısında Birlik vakfı Başkanı Mustafa Keleşoğlu, hocamızı anlatan bir yazı yer alıyordu.
Röportaj yapılanlardan birisi de bir dönem AK Parti’nin etkili isimlerinden olan Murat Canözer’di…
Yazıdan bir bölümü aktarmak istiyorum…
90’lı yıllarda bazı öğrenciler ufak çaplı da olsa eylem yapıyorlardı…
-Kampüse cami istiyoruz!
Mustafa Keleşoğlu, bunun üzerine rektör Yılmaz Büyükerşen’e haber gönderiyor:
-
Cami için bize bir yer gösterirseniz, camiyi biz yaparız!
Büyükerşen’in yanıtı:
-Cami yerine hamam yapın!
Aradan yıllar geçer ve kampüse Naci Gündoğan’ın rektörlüğü döneminde çok da güzel bir cami yapılır.
Evet…
Tahmin ettiğiniz gibi camii isteyen öğrencilerden biri de
şimdiki Anadolu Üniversitesi rektörü Yusuf Adıgüzel’dir…
Bu bakımdan bu fotoğraf “bir gururun” bir başarının ifadesidir!
ŞİMŞEK VE LİMON!
Lokantanın birinde o yörenin en tanınmış pehlivanı çorba içiyormuş. Derken zayıf cüsseli bir müşteri daha girmiş içeriye. O da çorba istemiş. Garson çorbayı getirmiş, müşteri limon da istemiş.
Garson:
-
Beyefendi son limonu şu karşıdaki beye verdim maalesef limonumuz kalmadı!
Sıska müşteri ısrar etmiş:
-Olsun o beyefendinin sıktığı limonu getir!
-Aman beyefendi o buraların en namlı pehlivanı onun sıktığı limonda suyu mu kalır!
Sıska müşterı ısrarcıdır:
-Olsun kardeşim sen getir!
Garson gider pehlivanın masasındaki sıkılmış limonu getirir ve masasına bırakır. Pehlivan sıkılmış
limonun suyunun çıkmayacağını bildiği için bıyık altı gülmektedir.
Yeni gelen müşteri suyu sıkılmış limonu alır ve öyle bir sıkar ki çorbaya inen suyun şıkırtısı öbür masalardan duyulur.
Hem Pehlivan hem de diğer müşteriler şaşkınlık içinde kalmıştır. Özellikle gururu da kırılan Pehlivan sıska müşterinin yanına gider ve şöyle der:
-Bu yörede gücü ile nam salmış en ünlü pehlivanım ben. Sen kimsin ki bu limondan hala su çıkartabildin?
Bana adını bahşeder misin yiğidim?
-Tabii! Mehmet Şimşek!
YAŞARKEN ADALETSİZLİK ÖLDÜĞÜNÜZDE DE SÜRÜYOR!
Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl, sosyal medya hesabından yaptığı cenaze yardımı paylaşımıyla dikkat çekti. Bingöl, hayatını kaybeden kişilerin yakınlarına ödenen cenaze yardımlarında
farklı tutarları paylaştı.
Paylaşımında “Yaşarken de ölürken de adaletsiz!” diyen Bingöl’ün açıkladığı 2025 yılında yapılan cenaze yardımı tutarları şu şekilde:
-Vekil öldüğünde 115.431 TL,
-Emekli vekil öldüğünde 57.715 TL,
-Devlet memuru öldüğünde en düşük 19.238 TL’den az olmamak üzere
- SGK’lı öldüğünde 4.888 TL olmak üzere…
GÜNÜN SÖZÜ!
Düşen bir çığda hiçbir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.
Oscar Wilde
GÜNÜN KARİKATÜRÜ