Diyarbakır 2’nci Hava Kuvvet Komutanlığının bahçesindeki direkte asılı bulunan Türk bayrağının indirilmesine hepimiz çok büyük tepki gösterdik. Göstermeye de devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin şehit kanından rengini alan kırmızı üzerine beyazla işlenmiş olan ay yıldızlı bayrağı var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak elbette ki ortak değerimiz olan bayrağımızın korunmasından yanayız.
Bayrak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak değeridir, hepimizin bayrağıdır. Saygısızlığı kabul etmiyor ve kınıyoruz diye halkımızı galeyana getirmeyelim. Bir bayrağa yapılan saygısızlık o halka yapılmış bir saygısızlıktır. Bu bayrak hepimizin bayrağıdır. Bayrağımızın gönderden indirilmesi ve yerlerde sürünmesi büyük saygısızlıktır. Bunu ne ben ne de bir tek Türk vatandaşı kabul edemez.
Üç günden beri çarşıda, pazarda, sokakta karşılaştığım tüm dostlar ve sosyal paylaşım sitelerine yazılan yazılarla, ‘Bayrağımız gönderden indiren o p.ç’i askerlerimiz neden vurup öldürmedi. Ona hak ettiği ders bu şekilde verilmeliydi. Bayrağımızı parçalayanlara neden silahlı karşılık verilmedi’ diyenler var.
Şahsen ben bayrağımızın gönderden indirildiğini gören askerlerin, bayrağa el uzatanı öldürmek yerine iki el uyarı ateşi açmasını daha doğru buluyorum.
Eğer o p.ç vurularak öldürülseydi, bunu bahane gösteren Diyarbakır başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ili PKK yandaşları ve sempatizanları tarafından bugün Gezi olayları ve Gaziosmanpaşa’da iki kişinin öldürülmesine gösterdikleri tepki gibi her yeri yakıp yıkacaklardı.
Hepimiz evimizin balkonlarına camlarına, işyerlerimize bayrağımızı asalım. Bütün şehirleri astığımız al bayrağımızla boyayalım. Bu bayrağımıza sahip çıktığımızın göstergesidir.
Aman provokatörlerin bizi çekmek istedikleri olaylara sebebiyet vermemek için dikkatli olalım. Onlar bunu bekliyor. PKK yandaşlarının kendilerini haklı çıkaracakları oyunlara alet olmamamız için hepimizin bir birimizi uyaralım.
Karayollarını kazdılar, şehirlerarası ulaşıma engel oldular. Araçlar kaçırarak yaktılar. Askerlerimizin üzerine ateş ettiler. Yine sınırdaki gözcü birliklerine uzun menzili silahla saldırdılar. Ancak asker sabırlı davranarak istenilen oyuna gelmedi. PKK baktı ki, yaptığı bu eylemlerle askeri sözde açtıkları savaşın içine çekemedi. Çekmeyi başaramadı. Bu kez de garnizondaki direkte asılı bulunan bayrağımızı indirerek sonu olmayan savaşın içine sokmaya çalışıyorlar.
Çok hassas bir dönemden geçtiğimiz bu günlerde, bu tip provokatif davranışların fırsat bilinmesiyle tırmandırılmaya çalışılan aşırı milliyetçi tutumlara da fırsat vermeyelim.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin de söylediği gibi: “Yüzlerce binlerce masum insan acılar yaşadı. Aileler dağıldı. Kardeşi kardeşe düşman eden hiçbir tutum hoş görülemez. Bu ülke hepimizin ülkesi, bayrak da ortak değerimiz. Bayrağa hepimiz saygı göstermeliyiz. Bayrağa saygısızlığa da izin vermemeliyiz”
Özellikle sorumlu mevkilerdeki kamu görevlileri ve herkes sağduyulu olmalı, insanlarımızı birbirine karşı kışkırtıcı söz ve davranışlardan kaçınmalı. Ulusal birliğimize ve bütünlüğümüze yönelik girişimler geçmişte olduğu gibi ulusumuzdan hak ettiği cevabı alacaktır.
********
YAZ TATİLİNE Mİ ÇIKTI?
MHP İl Başkanı Ayhan Sezer, 1 Haziran’da Mahmudiye ilçesinde yapılan seçimler öncesi, her ne kadar belediye başkanı adayı adaylıktan çekilmiş olsa da ilçeye giderek sözde gövde gösterisi yaptı!
Yanına aldığı üç-beş kişiyle fotoğraf çektirip gazetelere servis etti. O günlerde MHP’nin belediye başkan adaylığından çekilen Nuri Yılmaz ile İlçe Başkanlığından istifa eden Osman Kara’ya,’İl Başkanı ilçeye gelmiş. Sizlerle görüştü mü?’ diye sormuştum.
‘Hayır, görüşmedi’ demişlerdi.
Seçim öncesi belediye başkan adayı ile ilçe başkanı istifa ediyor, il başkanın kılı kıpırdamıyor. Hem de kendisini eleştirmelerine rağmen.
Yine Mahmudiye seçimleri öncesi İl Başkanı Ayhan Sezer, her gün bir açıklama yaparak kendisinin gündemde kalmasını sağlamıştı. Seçimler bitti Ayhan Sezer’inde pili bitti!
Ayhan Sezer, seçim öncesi ilçe başkanı ile belediye başkan adayını kendisine eleştirilerek yağdırarak istifa etmelerine rağmen bu konuyla ağzını açıp bir tek kelime etmedi.
Hadi Ayhan Sezer konuşmadı.
Ya Eskişehir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel neden sessiz kalıyor. MHP’liler soruyor.
“Seçim öncesi yaşanan rahatsızlıklarla ilgili Ruhsar Hanım İl Başkanı Ayhan Sezer’den hesap sordu mu? İstifalarda İl Başkanına karşı suçlamalar vardı. Bunlar yenilip yutulacak sözler değildi. İl Başkanı ile Ruhsar Hanım neden bir açıklama yapmaktan kaçıyorlar? Acaba Ruhsar Hanım ile il başkanı cevap verecek olursa arkasından başka ithamlarda geleceğinden mi çekiniyorlar?.”
Aslında sorular çok. Önemlileri bunlar.
Gerek Ruhsar Demirel gerekse İl Başkanı Ayhan Sezer cevap vermek isterlerse bu köşe onlara açık.