Prof. Dr. Cengiz Türe yazdı
Son günlerde, özellikle büyük marketlerden perakende olarak alış-veriş yapan tüketicileri oldukça üzen bir haber gündemde yerini aldı.
Çıkan haberlere göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2018’in başından itibaren naylon poşet kullanımının sınırlandırılmasına yönelik bir yönetmeliği hayata geçirmeyi hedefliyor.
İyi haber… Bu ne demek? Elbette bu yasaklamak anlamına gelmiyor…
Ama özellikle büyük marketlerden alış-veriş yaparken, boyutu ne olursa olsun, her ürünü ayrı bir poşete koymanın yanı sıra birde kasiyere çaktırmadan bir tomar poşeti nasıl yürütürüm anlayışı biraz zorlaşacak…
Çünkü her poşetin ücretini ödemek zorunda kalacaksınız. Aslında bugüne kadarda o poşetlerin parasını hep cebinizden ödediniz…
Yoksa işletmecinin poşet kaleminden kaynaklanan masrafı, tüm ürünlere yansıtmadığını mı düşünüyorsunuz?
Çoğumuzun bedava sandığı o poşetlerin ücreti, aldığınız ürünlerin içerisine zaten katılmış durumdaydı…
Bu durumda gereksiz poşet kullananların masrafına, çevreye duyarlı davranarak ölçülü oranda poşet kullananlar ortak olmak zorunda kalıyorlar…
Gördüğünüz gibi faturayı yine, poşet avcıları değil doğaseverler ödüyor, hak etmedikleri halde…
Parasal boyutundan vaz geçtim… Doğada gözden kaybolması yüzlerce yıl süren bu petrol kaynaklı poşetlerin kimyasal bileşenleri, hem insan sağlığını hem de ekosistem sağlığını için tehdit oluşturuyor.
Bu madde önce toprağa ve suya karışarak görülmez oluyor, oradan besinlere geçerek insanların ve tüm canlıların sindirim sitemine kadar ulaşıyor...
Yani kullanarak attığınız her poşetin, size düşen payını geri alarak kendiniz sindirerek tüketiyorsunuz…
Poşet bağımlılarına, afiyet olsun diyeceğim ama maalesef hepimiz birlikte sindirmek durumunda kalıyoruz…