Polisten akılda kalan

Yaşamın İçinden

Polisten akılda kalan

Espark’a sabaha karşı baskın yapan polis, gençleri vura kıra sürdü.

Seylap Caddesi dün sabah karışıktı.

İleride gençler.

Geride polis.

İşyerlerinin önüne çıkmış meraklı vatandaşlar.

Polis barikatına takıldığım için arabayı kenara çekip beklemeye başladım.

Tanıdık esnaflardan biri seslendi:

“Hocam gel de çay söyleyeyim.”

Çatışma başlamak üzere olduğu için çay içemedim.

Baktım Anadolu’nun acar muhabiri Arif Anbar ağzında maske, gelişmeleri yakından izliyor.

Selam verdim, fark etmedi bile.

--//--

10-12 yaşlarında bir erkek çocuk dikildi yanı başıma.

Sordum.

“Polislere bakıyorsun galiba? Peki ne görüyorsun?”

“ Evet” dedi gülerek ve aklına gelenleri sıraladı:

“ Biber gazı. Tazyikli su. Coplar. Kaçan gençler. Yerlerde sürükleyen. Vuran kıran. “

“Haklısın delikanlı” dedim:

“Ben de polisi öyle anlamaya başladım. Her televizyonu açtığımda aynı manzara çıkıyor karşıma. Şartlanmaya başladım çünkü.”

Uzatmaya gerek yok.

Arif arkadaşı beklemeyeceğim.

Hem onun getirdiklerini, hem de Vali Tuna’nın açıklamasında söylediklerini haberlerde okursunuz.

Yalnız Eskişehir’de değil.

İşte gerçek ortada.

Ülkesini sevdiğini söyleyenlerin ülkesi insanlarının mal ve can güvenliğini korumakla görevli olanlara verdiği emir böyle çünkü.

“ Gereğini yapın.”

Onlar da böyle gereğini, hem de gere gere yapıyorlar.

--//--

Gelelim bir başka olaya.

Çalışma arkadaşlarım Sadi Seda, Bülent Özyazıcı ve Soner Yüksel’e borçlandım.

Niçin mi?

ESO seçimini Savaş Özaydemir kazandığı için

Söz vermiştim:

“Savaş Özaydemir kazanırsa size yemek söyleyeceğim.”

ESO seçimini Savaş Özaydemir kazandı, ben de arkadaşlarıma yemek söyleyeceğim.

Ama dışarıdan değil, içeriden.

Ucu biraz da genç patronumuz Özgür Fetih Demirdaş’a değecek galiba?

Çünkü biz konuşurken fark ettirmeden dinliyordu iddiamızı.

Hatta gülümsediğini görmüştüm.

Onun için tabldot yemeğine ortak edeceğiz.

Şaka bir yana, Eskişehir Sanayi Odası’nda güzel bir kongre oldu.

Önümüzdeki günlerde, ayrıntıları yazacağım.

Şimdilik, Savaş Özaydemir’i de, Nebi Hatipoğlu’nu da kutluyorum.

 

Günlerin Getirdiği

Miting dayanışması

İktidar partisi AKP’nin Eskişehir’de yaptığı mitinglere komşu il ve ilçelerden katılımlar olduğunu hep biliriz. Mitingli günlerde Eskişehir’in trafiği aksar, sokaklar dışarıdan gelen araçlar yüzünden dolardı. Bu gelenek sürüyor olmalı ki, geçtiğimiz günlerde Sincan’da yapılan miting için Eskişehir’de seferberlik ilan edilmiş. Okurlarımızdan anlatanlar oldu. Mahalleri dolaşan AKP yöneticileri Sincan’a gidiş geliş hızlı biletine mitinge katılacak adam aramışlar. İl Başkanı Süleyman Reyhan diyor ki “Hızlı Trenle Sincan mitingine Eskişehir’den gidip gelen insan sayısı 408’dir. Ayrıca özel otosu ile gidecekler de var. Başbakanımızın katıldığı mitinge Eskişehir olarak elbette destek vereceğiz. İlçelerden, beldelerden ve köylerden hızlı trenle Sincan mitingine gidenler oldu.”

İktidar olmanın havası başkadır elbette. Bu hava içinde en önemli olanı da mitinglerde karşılıklı paslaşmadır. Sincan Mitingi buna en güzel örnek olsa gerek. YHT ile bir saatte git, bir saatte gel ne güzel değil mi?

 

Hesaplar tutarsa

Erdal Caferoğlu, J. Nur Süllü, Nihat Çuhadar ve Erman Gölet CHP’de adları Belediye Başkanlıkları için geçen isimler. Ahmet Ataç Tepebaşı için kabul edildiğine göre, Caferoğlu, Süllü, Çuhadar ve Gölet’in adı Odunpazarı Belediye Başkanı adaylığı için geçiyor. Bu isimlerden Erman Gölet, Nihat Çuhadar ve J. Nur Süllü Odunpazarı’nda birer kez başkan adayı oldular. Nihat Çuhadar DSP’den aday olduğunda karşısına SHP’den İlker Özokçu çıkmış, üçlü yarışmada kaybeden Çuhadar olmuştu. Ve Burhan Sakallı seçimi almıştı. Daha sonra J. Nur Süllü DSP’den, Erman Gölet CHP’den, Burhan Sakallı da AKP’den aday olmuşlar. J. Nur Süllü yüzde 32 oy almasına karşın, Erman Gölet’in aldığı yüzde 19 oy yüzünden seçimi kaybetmişti. Ve DSP- CHP çekişmesi AKP’li Burhan Sakallı’ya yarayarak başkan seçilmesini, sağlamıştı. Şimdi Erdal Caferoğlu hariç Nihat Çuhadar, J. Nur Süllü ve Erman Gölet’in bu dönemde sayılırsa, üçüncü kez başkan adaylığı için adları geçiyor. Şöyle baktığınızda da, başkanlığa en yakın oyu alan isim ise, yanılmıyorsam J. Nur Süllü ve Çuhadar oluyor. Erman Gölet hepsinde üçüncü sırada kalmıştı. Çünkü J. Nur Süllü ve Nihat Çuhadar’ın DSP’den aday olduklarında arkalarında Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen olmuştu. Parti yönetimlerinde bulunan başkan adayları istifalarını verdiler. İsimlerin saklısı gizlisi yok. Bekleyip göreceğiz, adaylar nasıl belirlenecek. Önemli çünkü. Bir başka önemli konu da adaylık için sürpriz bir ismin çıkıp çıkmayacağı…