Görüşler
Perdeeeee!..
İstanbul Büyükşehir Başkanı Topbaş, bir "top" daha atmak üzere!..
Meclis'i onayladı ve imzasına sunuldu...
"Şehir Tiyatrosu'nun yönetimi, sanatçılardan alınıp belediye bürokratlarına verilecek..."
Haydi buyurun!..
Aynı olay Eskişehir'de yaşansa..
Diyelim ki, "Tepebaşı Belediyesi"nin tiyatro¬sunu bürokratlar adına "Vahap Ata" yönetse...
Orduevi'nin arkasındaki salonda cümbüş kopar!
"Sen oyna Ataç, sen oyna!.."
………
Yeni gençler bilmezler...
"Tiyatro" denilince, "Büyükerşen" gelirdi akla...
60'lı yıllarda, bir tiyatro kurabilmek için kanlarını satacak kadar ileri gidenlerden biriydi…
Şimdi "Operası"na kadar vurdu geçti...
Sinemayı da ihmal etmiyor...
"Adını Sen Koy" adlı filmde , nikahı kıyıp rol alıyor...
"Burhan Sakallı" geri kalır mı?
Sinek kaydı traştan sonra o da "Mor menekşeler" dizisinde rol alıp nikah kıyıyor...
Öyle sanatçıya falan gerek yok!
Bizim belediyelerde, bırakın tiyatroyu, sinemayı bile başkanlar yönetiyor...
"İstanbul çok geride kalmış!”
………
Tiyatro, yaşamımızın her anında var...
Sahneye-oyuncuya gerek yok, kendimiz oynuyoruz!..
Ali Baş yakınıyor:
"Büyükerşen’le 10 dakikalık görüşmede 7-8 kez telefon kesildi..."
Frigya bölgesinde yaşadığımızı hatırlatmış Hoca:
"Midas'ın kulakları var..."
"Kulak" deyince, "Rahmi Emeç"in kulakları çınlasın!
İstihbarattan aldık bilgileri ve bir gün oturduk denemeye... Sadece "Rahmi"nin telefonu dinleniyordu...
"Rahmi, öyle kızmıştı ki, "Dinleyenin de, dinle¬tenin de" diye başlamaz mı!..
Karşıdaki dinleyen ses, “Ayıp oluyor abi" dedi:
"Biz de emir kuluyuz!.."
………
Hem sonra fazla üzülme Ali!
Seni değil, Hoca'yı dinliyorlar...
Bir "kulp" bulup takabilseler..
'Perdeeeeee!.."
Kahvaltılı toplantılara devam edelim
Gel de "Vahap Ata"ya hak verme!
"Sağ gözünü kapatmış işte!
Neden kahvaltı?
Neden akşam değil?
"Şöyle iki kadeh rakıyla!"
………
Geçtiğimiz pazartesi günü böyle takılmıştık "Ahmet Ataç"a...
Bu espri yıllar öncesine götürmüştü bizi...
Meslekte tanıdığımız ilk valiydi "Mustafa Karaer..."
Gazeteciler arasındaki çekişmeyi görmüş olacak ki, hepimizi yemeğe davet etti…
Şeker Fabrikası'nın misafirhanesinde oturduk... İkişer kadehten sonra, bir başladı ki çekişme, kovalama caya kadar gitti...
“Vali Karaer’in çabası neticesiz kalmıştı...”
Aradan geçen yıllara bakın, bizde kalkmış hala "akşam olsun, iki kadeh rakıyla" diyoruz...
Ama arada büyük bir fark var!
O zaman herkes içiyordu...
Şimdi bakıyoruz da,
"Yarı yarıya düştük!..”
Nasreddin Hoca'nın öyküsündeki gibi, anlamadığımız bir konu olursa..
"İçmeyenler içenlere anlatsın" diyecek halimiz de yok!..
Bunun için devam sevgili Ataç..
"Kahvaltılı olsun, çaylı-sütlü devam etsin..."
Günün Olayı
Başbakan Erdoğan'ın Esad'a bir anda düşman kesilmesini akıl almıyor...
Almıyor, çünkü muhaliflere bakış açısı itibarıyla Suriye liderini kendisine yakın görmesi lazım...
Haldun Ertem
Günün Biberi
ABD'li bilim adamlarına göre, "az uyku kilo nedeniymiş. Bu işte bir terslik var!
Sağlık Bakanımız, toplumun son yıllarda "şişmanladığını" söylemişti ve bu toplum son yıllarda bol bol "uyuyor..."
Gani Yıldız
Günün Sorusu
Diş politikada "küresel gücümüz" var mı?
Yanıt:
Masanın üzerindeki "küre"ye bakıp kararlarımızı ona göre alıyoruz...
Gerilim
"Yapılmış darbe"nin davası olmaz, "yapılmamış darbe" de zaten Silivri'de!..
Anonim Bilge
Kıssa-dan
Ekonomik kriz sonrasında uygulanan "sert tasarruf tedbirleri" özgürlükleri kısıt¬layıp "demokrasiye zarar" veriyormuş. Avrupa için öyle olabilir ama bizde durum farklı. 11 yıl önceki kriz sayesinde 10 yıldır "ileri demokrasi" ile yaşıyoruz...
Cuk
Katılımcı demokrasi için, katılım payını ödemeyi unutmayın!
İbrahim Ormancı
Bu gece işin var mı?
Çok güzel bir kız. Salonumdan onun evi olduğu gibi görünüyor.. İster istemez onu seyretmekten, göz göze gelince gülümsemekten başka bir iş yapamaz oldum. Geçen gün işinden evine geldi. Biraz sonra tekrar dışarı çıkıp, bizim eve gelip kapımı çalmaz mı!
Ellerim titreyerek açtım.
Gözlerime bakarak, "Bu gece sarhoş olup sabaha kadar aşk yapmak istiyorum, işin var mı?" diye sormaz mı!..
"Hayır, hiçbir işim yok, boşum" dedim...
Yine gülümsedi ve rica etti:
"Bu gece köpeğime bakar mısın?"
Askerlik için
Son muayenelere giriyorum ve askere de gitmek iste¬miyorum .
Doktor, kulağıma fısıldayarak sordu:
"Duvardaki harfleri sırayla okuyabiliyor musun?"
"Hangi harfleri" dedim.. Doktor "Güzeeeell" dedi:
"İşitme testini de geçtiniz..
Çıkabilirsiniz..."
Günün Şiiri
Özet
Mor akşamlar ve deniz
Batan güneş, son tren
Hiç olmadı ne gülünç
Biz sevdik günlerce üşenmeden
Hiç olmadı
Karides, kırmızı, aptal, huysuz
Masamızda ne gülünç
Az sekerli bir ölüm
Bir kahve gibi rahat, kaygusuz
Söylenmedi garsona
Belki gecikmiş bir kuş
Biraz yağmur ve ansızın bir çocuk
Yetti bize senin biten romanın
Benim bitmeyen borcum, utanmalı mıyız?
Sennur Sezer (Varlık—1966)