Pankartlar ne söylüyor!

 Seçimlerde kimi sloganlar son derece vurucu olabiliyor…
Tüm şehrin konuştuğu yakıcı sorunları tek bir cümle ile anlatabilmek büyük başarı…
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nebi Hatipoğlu’nun, trafik sorununa çözüm için şu sloganı kullanıyor:
- 5 yıl içinde kent merkezimizde inşa edilecek 15 adet katlı kavşak trafik sorunu bitecek!
Yapılabilir elbette! Trafiğe çözüm olup olmayacağını ancak bittikten sonra göreceğiz…
Şu bir gerçek ki  trafikten her gün şikayet edenler için son derece cazip! Ancak sloganın, yazıya dökülüp pankart halinde olması kimi zaman o kadar da etkili olmuyor…
Hatipoğlu’nun “Trafikte geçen zamanı yüzde 50 azaltacak 15 katlı kavşak”  yazılı dev pankart nereye asılmış?
İsmet İnönü Caddesi’ne…
Araç trafiğine kapalı yayaların kullandığı bir bölge!
Bu nedenle bu pankart devasa boyutlarda olmasına rağmen ilgi görmüyor. Böyle pankartların ilgi görmesi için trafiğin yoğun olduğu yerlerde olması gerekiyor…
Örnek verecek olursak geçen hafta sonu Atatürk Bulvarı ile Atatürk Lisesi arasında trafiğe yakalananlar o dev pankartı görseydi emin olun birçok kişi seçimler öncesi biraz daha seçici olurdu. En azından aklına bir düşünce takılırdı?
CHP adayı Ayşe Ünlüce’nin pankartı ise “Düne inan yarına güven” tam olması gerektiği yerde! Araç trafiğinin olmadığı yayaların rahatça dolaşabildiği geniş bulvarlar ile Eskişehir 20 yıl önce tanıştı ve bu özgürlüğü çok sevdi…
Pankartların ne söylediği önemlidir. Ancak nerede söylediği daha önemlidir!


 

SERT VE GÜÇLÜ OLANLAR!

Seçimler yaklaşıyor…
Sert olanlar, güç gösterisinde bulunanlar mı kazanır yoksa daha sakin kalanlar mı?
Bir film var Stalker.
1979 yapımı Stalker Sovyet Bilim Kurgu sinemasının başyapıtı kabul edilir. Sovyet yönetmen Andrei Tarkovsky, çektiği filmin çıkış noktası, bir bölgenin sınırında bulunan, belirsiz bir zaman ve ülkedeki bir şehirdir. Bu bölgede garip olaylar, nedeni anlaşılamayan gizemli fenomenler cereyan etmektedir. Dünya dışı bir uygarlığın ziyareti mi, yoksa garip bir göktaşı çarpması mı - kimse bilmiyordur…
Filmin bir anında şöyle bir replik yer alır:
-Bir insan yeni doğduğunda, zayıf ve esnektir. Öldüğü zamansa kaskatı ve duygusuzdur. Bir ağaç büyürken körpe ve yumuşaktır. Ama kuru ve sert hale geldiğinde ölüp gider. Sertlik ve güç, ölümün arkadaşlarıdır. Kendini sertleştiren hiçbir şey kazanamaz.
 

MUTLULUK İSTATİĞİ!

TÜİK'in yayınladığı 2023 Yaşam Memnuniyeti Araştırması verilerine göre, Türkiye'de en mutlu kesim herhangi bir okulu bitirmeyenler olurken, en mutsuz kesim ise yükseköğretim mezunları oldu…
Neden mi böyle?
Bir bilgeye sormuşlar.
-En mutlu insan kimdir?
- İşte, o dağdaki çobandır, demiş…
-Neden? diye sormuşlar.
Çünkü demiş:
 -İnsan bildikleriyle yaşar, onun bildikleri koyunları ve çevresiyle sınırlı kendisini mutsuz edecek veya kafasını karıştıracak fazla bir bilgiye sahip değil.
 

BİLİM BİLMEDİĞİNİ BİLİYOR!

O bir komedyen, Dara O'Briain…
Gösterilerinde ara sıra bilimle ilgili sözler de söylüyor. Birkaç cümlesi şöyle:
-İnsanlar sürekli 'Bilim her şeyi bilmiyor!' deyip duruyor. Bilim her şeyi bilmediğini biliyor. Eğer her şeyi bilseydi, dururdu. Ama bilimin her şeyi bilmiyor oluşu, aradaki bilinmeyen boşlukları peri masalıyla, kafanıza göre doldurabileceğiniz anlamına gelmiyor.
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Evren boşluk sevmez! Sen sana değer vermeyeni hayatından çıkardığında, değer verecek doğru insan gelecektir. Hayatından yanlış çıkınca, doğruya yer açılır.

GÜNÜN KARİKATÜRÜ