CHP milletvekili Jale Nur Süllü, Alpu Belediyesi'ni ziyaret ederek, Belediye Başkanı Gürbüz Güller'den bilgi aldı. Süllü, AK Partili olan bir önceki belediyenin "Usulsüz" bir şekilde aldığı borçlarla Alpu'yu ağır bir borç yükü altına aldığını savundu.
Şimdi bir önceki belediyenin "Usulsüz" bir şekilde borçlandığı iddiasına taraf olacak değiliz. Ancak Alpu Belediyesi'nin ağır bir borç yükü altında olduğu çok doğru. Nitekim iki senedir Belediye Başkanlığı yapan Gürbüz Güller'in borç ödemekten iflahının kesildiğini biliyoruz. Üstelik sadece borç ödemiyor, aynı zamanda ciddi bir hukuk mücadelesi de veriyor.
Yine Jale Nur Süllü'den öğreniyoruz ki bu hukuk mücadelesinden biri de önceki dönemde alınan bir pancar sökme makinesiyle ilgiliymiş. 31 Mart seçimlerinden tam 5 gün önce ve iddialara göre değerinin çok üzerinde 9 milyon lira ile borçlanarak alınan bir pancar sökme makinesi bulunuyormuş. "Kamu zararı olduğu" için mahkemeye başvurulmasına karşın Eskişehir 1'inci İdare Mahkemesi iptal kararı alıyor. Dava istinafa taşınıyor ve yapılandırılan borcu belediye ödeyemediği için bankaya müracat ediyor.
Peki şimdi ne mi olacak?
Olacağı söyleyeyim; Pancar sökme makinesi elden gideceği gibi Belediyenin yani Alpu Halkının ve yetimin hakkı olan bazı taşınmazlarına da haciz konulacak.
Şimdi sorulacak o kadar çok soru var ki...
1) AK Partili eski Belediye Başkanımız Rafet Demirtaş, neden seçimlere tam da 5 gün kala böyle bir makineyi alma ihtiyacı hissediyor? Madem böyle bir makinenin alınması elzemdi, şimdiye kadar aklınız neredeydi?
2) AK Partili Demirtaş acaba "Nasıl olsa 5 gün sonraki seçimleri kazanırım" diye düşünerek mi bir pancar sökme makinesi alıyor?
3) Yoksa Sayın AK Partili Belediye Başkanı, "Nasıl olsa seçimleri kaybederim. Belediye'nin kasasından şöyle gönül rahatlığıyla son bir alışveriş yapayım" diye mi düşünüyor?
4) Pancar sökme makinesi alma ihtiyacı da nereden çıkıyor? Daha önce böyle bir pancar sökme makinesi Alpu Belediyesi'nin makine parkında bulunuyor muydu? Eğer bir pancar sökme makinesi varsa, neden yenisi alınıyor? Eğer pancar sökme makinesi yoksa, şimdiye kadar ihtiyaç duyulmayan böyle bir makine neden alınıyor?
5) Alpu Belediyesi'nin 9 milyon lira vererek bir pancar söküm cihazı aldığı doğru mu? Bu meblağın çok yüksek ve abartılı bir meblağ olduğu doğru mudur?
6) 9 milyon liralık bu harcama neticesinde hangi şirketten pancar sökme makinesi alınmıştır. Harcanan para hangi şirkettin kasasına girmiştir? Bu alışverişten kârlı çıkan şirket, daha önce bu miktarda satış gerçekleştirmiş midir?
7) Pancar sökme makinesi alınırken, başka şirketlerden de teklif alınmış mıdır? Alındıysa en uygun teklif 9 milyon lira mıdır? Yok teklif alınmadıysa, neden alınmamıştır?
8) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Belediyelere – bütçesine göre – borçlanma sınırı çizdiği, 9 milyon liralık borçlanmanın Bakanlığın sınırının üzerinde olduğu, yani kanunsuz olarak borçlanıldığı doğru mudur?
Aslında bu soruları uzatmak mümkün. Mesela benzer soruları, Boğaziçindeki saraylarında viskilerini yudumlayan yandaş müteahhitlerin bir kalemde milyarlarca liralık borçları öteleyen kamu bankalarına da sormak lazım. Neden 9 milyon liralık borcun küçük bir taksidinin ötelenmesine müsamaha göstermiyorsunuz?
Bu pancar sökme makinesi, Alpu tarlalarındaki pancarı sökmüş müdür bilemeyeceğim. Ancak Alpu Halkının ciğerini sökmüştür.
Biz iyisi mi son bir soru yöneltelim; Kardeşim hiç mi yüzünüz kızarmıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefeti çok tepkili. Son olarak grup toplantısında muhalif partilerin şimdi de mafyadan medet ummaya başladığı mealinde açıklamalarda bulundu. Belli ki organize suç liderinin itiraflarının gündeme gelmesinden çok rahatsız olmuş; "Bu konuya hiç girmeyin" demeye getiriyor. Ayrıca Erdoğan muhalefetin ekonomiyi gündeme getirmesine de sinirleniyor. Son olarak açlık sorununun gündeme getirilmesini "Nankörlük" olarak değerlendiren AK Parti Genel Başkanı, "Millet açsa onları siz doyuruverin" açıklamalarında bulundu. Şimdi bu açıklamanın neresinden tutsak elimizde kalıyor. Demek ki 20 senelik iktidar neticesinde Türkiye'de aç insanların oluştuğu itiraf edilmiş. Baksanıza Sayın bakanlarımıza "Açları doyurun" talimatı verileceğine, muhalefet partilerine talimat veriliyor. Demek bütün suç şu CeHaPe ve İYİP zihniyetinde bulunuyormuş.
Kumlubel tramvay hattı, 14 Haziran Pazartesi günü çalışmaya başlayacak. Öncelikle hayırlı ve uğurlu olsun. Allah vatandaşımıza kazasız – belasız kullanmayı nasip etsin.
Kumlubel – Opera – Şehir Hastanesi güzergâhında çalışacak bu hattın büyük bir yükü kaldıracağı kesin. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Yılmaz Büyükerşen, "Pandemi başta olmak üzere kur fiyatlarındaki büyük artışlar nedeniyle tamamlanmasında gecikme yaşadığımız Kumlubel Hattımızı da 14 Haziran günü saat 14.00’de hizmete açıyoruz. Kumlubel Mahallesi başta olmak üzere Fatih, Zafer, Tunalı, Ömerağa ve çevrelerindeki birçok mahalle sakinimiz tramvay hattımızdan faydalanacak. Ayrıca daha önce de ifade ettiğimiz gibi tramvayı kuzey mahallelere götürmemiz noktasında Kumlubel hattı bizim için kilit rol oynuyor. O sebeple bu hattımızı tamamlayıp, hizmete almaktan büyük mutluluk duyuyoruz" ifadelerinde bulundu. Yani anlaşıldığı kadarıyla Kumlubel hattı, başka hatların da açılacağının, Büyükerşen'in gaza bastığının bir habercisi.
Elbette muhalif olanlar, "Neden gecikti bu hizmet?" diye soracaktır. Bu soruları sormak lazım. Bana kalırsa önce döviz kurlarındaki ve "Damat Hazretleri"nden kaynaklanan anormal artışlar ve akabinde gelen pandemi süreci, yaşanan gecikme için makul bir açıklama.
Sonuç olarak önemli bir hizmeti daha hayata geçirmiş durumdayız. Kumlubel hattı Eskişehir'e hayırlı olsun.
KİLOSU 392 TL YE BAKLAVA KİLOSU 600 TLYE ÇİKOLATA TANESİ 6700 TLYE YAKA ROZETİ SİZ HİÇ DUYDUNUZ MU
4 numara otogar ogü hattı iptal edilip bunun yerine OTOGAR/OPERA/ÇARŞI/OGÜ Hattı daha verimli olur.
Rafet demirtaşı soruştursalar ya... Büyükşehir belediyesinin tepesinden ayrılmayan, bir tane a4 kağıdı israfı olsada bende onu yolsuzluk olarak not etsem diyen; iç işleri bakanlığı müfettişleri böyle şeyleri niye araştırmaz ? Ülkemiz hiç bu kadar büyük ikiyüzlülük ve o bizim adam, dokunmayın zihniyetiyle yönetilmedi
Kerem bey zihniyet kötü zihniyet. Diyorlar ki; Kazanırsak kazanırız, kazanamazsak hakkıyla kazananın bile çalışamayacak durumda olduğu bir belediye bırakalım. İşte durum budur... Geçtiğimiz seçimlerde chp nin cumhur ittifakından aldığı birçok belediye bu durumda. Hatta Adana Büyükşehir Belediyesini bile milyonlarca borca sokmuşlar. Zeydan karalar borç harç içinde boğuluyor. Kendi döneminin borcu mu ? Tabii ki hayır ama Koskoca belediye mhp de iken borcunu istemeyen, isteyemeyen yandaşlar, chp belediyeyi kazanınca bana belediyenizin borcu var diye hacze veriyor. Bunlar çoktaaan kapanmasi gereken borçlar ama birileri tarafından saf kötülük olarak kullanılıyorlar
evet gecikti doğru fakat geciken hattın yapımı değil hizmete girmesi oldu. geçen yıl Mayıs ayında deneme seferleri başlamıştı. 14 ay deneme seferleri yapıldı. vatandaş bunu soruyor.
Şu pandemide neler gecikmedi ki ?