Türkiye'de en güvenilir bulduğum araştırma şirketlerinden biri olan Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin yayınladığı verilere göre, Odunpazarı Belediyesi, ülkemizdeki en büyük 100 ilçe arasında 12'inci sırada halk onayı almayı başarmış. Halkın yüzde 60'ının desteğini alan Odunpazarı Belediyesi'ni tebrik ederiz.
Hemen belirtelim, "Halk Onayı" demek, "Bu pazar seçim olsa kime oy verirsiniz?" demek değildir. 'Görev Onayı' veya 'Beğeni Oranı' demek, halkın ne kadarının hakkınızda, "Yok ağbi siyaset başka; adamlar iyi çalışıyorlar" dediğinin oranıdır. Ancak sizi onaylayan, başarılı bulan ve "İyi çalışıyorlar" diyenlerin tamamı size oy vermez. Bu yüzde 60'ın içinden "Ben kendi partimden başkasına oy basmam" diyenler veya "Öbür partinin adayı bizim hala oğlu" diyenler düşecektir.
Yani bugün seçim olsa, Kazım Kurt Odunpazarı'nda yüzde 60 oy almaz. Ancak yine de görev onayının yüksek olması, alacağınız oy potansiyelinin yükselmesi demektir.
Ayrıca "Bu pazar seçim olsa Kazım Kurt'a oy verir misiniz?" tarzı bir anket de çok sağlıklı olmaz. Çünkü karşı taraftaki adayın kişisel özellikleri neticeyi belirler. Oysa ki karşı tarafın kim olacağı, adayının kim olacağı belli değil. Ancak "Bu pazar seçim olsa" sorusu genel seçimler için sorulabilir. Çünkü tarafların kimler olduğu belli. Bir tarafta Sayın Erdoğan – o da kesin değil ya – öbür tarafta da Millet ittifakının adayı olacak. Ancak Odunpazarı seçimlerinde 4 sene sonra kimler yarışacak belli değil.
Dolayısıyla belediye başkanlarının performansını değerlendirmek için, "Halk Onayı"na bakmaktan başka çare yok. Tam olarak yüzde 59,7'lik halk onayı çok büyük bir rakam. Bu rakam Kazım Kurt ve arkadaşlarının iyi bir yolda olduklarını gösterir.
Türkiye zor bir dönemde. Salgın ekonominin iyice allak bullak olmasına neden oldu. Bu koşullar altında belediyelerimizin yeni yatırımlar yapması da olası değil. Yatırım yapamamak hem halkın algısını olumsuz etkiler hem de ihale dağıtamadığınız için destekçilerinizin azalmasına neden olur. Bu koşullar altında görev onayının artması büyük bir başarıdır. Tebrik ederiz.
Eskişehir'deki sağlık çalışanları bir basın açıklaması yaparak, sağlık sorunlarında yaşanan sorunlara dikkat çekti. SES ile birlikte açıklama yapan Eskişehir Tabip Odası mensuplarını saygıyla selamlayalım. Kahraman doktorlarımız – diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte elbette – salgın sürecinde insan üstü bir başarı gösterdiler. Hatta canlarını bile hiçe saydılar. Buna karşılık kendilerine kuru bir teşekkürü geçtim, "Kapatalım bu kurumları" diye ithamlarda bulunuldu. Elbette Allah doktorlara kin kusanları, korona virüs ile imtihan etmesin. İşte o zaman bir takım tarikatlerin peşinden gidenler, yine doktorlarımızdan medet umacaktır.
Şimdiye kadar 93 arkadaşlarını kaybettiklerini ifade eden Doktor Nesrin Ekici, "Verdiğimiz sağlık hizmeti, özverili çalışma için takdir ve alkış beklemiyoruz. Çalıştığımız birimlerde yeterli ve uygun kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, virüs yükünü ve tükenmişliğimizi azaltacak çalışma koşulları düzenlenmesini talep ediyoruz" ifadelerinde bulundu. Sağlık çalışanlarımızın tamamı, içinde bulunduğumuz salgın sürecini ilk elden yaşayan kişiler. İşlemeyen sistemi de hükûmeti de eleştirmek en doğal haklarıdır. Allah doktorlarımızı eksik etmesin.
Adanaspor karşısında iyi mücadele ettik. Ancak takım olarak iyi futbol oynadığımızı söyleyemem. Ne demek "İyi mücadele etmek ama iyi top oynamamak?" rakibin futbol oynamasını zorlaştırıyoruz ama kendimiz de oyun kuramıyoruz demek.
İyi koştuk, iyi kapandık, takım olarak savunma yaptık. Sonuç olarak 1 puana razı olduk. Şimdi Eskişehirspor'un elindeki kadro bu. Ne yapacaksak bu eldekilerle yapacağız. Eskişehirspor daha iyi oynayamaz mı? Biraz daha iyi oynayabilir elbette ama hepsi bu kadar. Teknik direktörü gönderip yerine bir başkasını alsak da oynayacağımız futbol üç aşağı – beş yukarı aynı olacak. Her maç önce 1 puanı garanti ederek, ölü topları ve rakibin hatalarını kollayarak arada sırada maç da kazanırız. Bu kadroyla kümede kalmamız imkansız değil. Fakat geçen sene olduğu gibi puan cezası da almamamız lazım. Yoksa korona salgını gibi yeni bir mucizenin geleceği yok. Eğer ki puan cezaları gelirse küme düşeriz. Arkamızdan ağlayanımız olmaz...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...