Sel baskını ile ilgili AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan sosyal medya hesabından şöyle yazıyor:
-Teksan Sanayi Sitesi'nden gelen görüntüler alt yapı ile alakalı acı gerçeği bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bahane üretmek yerine ivedilikle bu sorunlara çözüm üretmeli. Mağdur olan tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum
…/…
Çalışkan’a haksız diyebilir miyiz?
CHP il Başkanı Zihni Çalışkan’a, yine sosyal medya hesabından yanıt veriyor:
- Sayın mevkidaşım, Kanlıpınar’da var olan döner kavşak (Yonca) projesini uygulamayıp, o işe yaramaz üst geçidi yaparken keşke uyarsaydınız partinizin yetkililerini!
Plansız, programsız iş yapmayı o günlerden beri yapmaya devam ediyorsunuz. ‘Ben yaptım oldu’ Olmuyor işte!”
…/…
Taşel’e de haksız diyemeyiz!
TEKSAN esnafına da haksız diyemeyiz!
Son söz Çalışkan’ın oluyor:
-ESKİ’nin geçen yıl 40 milyon TL bütçe fazlası vermesine rağmen şehrin her daim su basan bölgelerine, yağmur suyu alt yapısını uygun hale getirmemesi bugünde sorun! Uyarıyoruz! Gelecekte de sorun olacaktır…
…/…
Herkes haklıysa, bu duruma bir çözüm bulunmalı! Sorumluluğu bir başkasına atma yerine “ortak akılla” “
iş birliği” ile vatandaşın derdini çözmeliyiz!
AZ CEZA YAZILMIŞ!
Çarşamba akşamı Kanlıkavak Parkı’ndaydık. Özel olarak gitmiyoruz, evimize yakın
olduğu için tercih ediyoruz…
Ben yürüyüş yapıyorum, çocuklar bisiklete biniyor!
Mümkün olduğunca insanlardan uzak durmaya çalışıyoruz.
Ancak kimi zaman sosyal mesafe kuralları hiçe sayılıyor, kimse zaten maske takmıyor! Porsuk Çayı’nın kenarındaki çimenlik alanlar tıklım tıklım…
Tüm bunları gözlemlerken motosikletli polis ekibi geldi. Megafonla uyarıda bulundu:
-Lütfen sosyal mesafeyi koruyun.
Porsuk Çayı’nın kenarını boşaltın! (Muhtemelen alkol alınıyordu)
18.30 gibi ilk anons yapıldı…
Aradan biraz zaman geçti, kimse yerinden kıpırdamıyor
. 20-30 dakika sonra ikinci anons yapıldı:
-Sosyal mesafeyi koruyun, toplu şekilde oturmayın, maskeleri takın!
Çok az kişi yerinden kıpırdadı.
Ama çoğunluk bu anonsu hiç üzerine alınmadı…
Aradan biraz zaman geçti! Bir kez daha aynı anons!
Anonsu yapan görevli, “
ceza yazmak zorunda kalacağız” diye uyarı yapıyor!
Doğrusunu söylemek gerekirse bir ara ben bile vatandaşa kızacaktım! Ceza geliyorum diyor!
Yine de kılını kıpırdatmıyorlar.
Hava kararmaya başlayınca evin yolunu tuttuk…
Sonra öğrendik ki, bizden sonra polis
173 kişiye 135 bin lira para cezası kesmiş! Şunun için yazıyorum, polis hemen anında ceza kesmiyor!
Ceza yazacağız,
diye anons yapıyor! Uyarıyor!
Kimse umursamıyor! “
El ile gelen düğün bayram” diyor!
BU FOTOĞRAFTA TEK İYİ YAN VAR!
Salgın öncesi işsizlik vardı…
Salgın döneminde bir çok
çalışan ücretsiz izne çıkarıldı!
Normalleşme ile birlikte kapanan işyerleri artınca, işsizlere yeni işsizler de eklenecek!
İşte böylesi bir
durumda bir çok kişi iş başvurusu için İş Kurumu önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Kuyruktakilerin çoğunluğu ise gençlerdi!
Bu fotoğrafta tek
bir iyi yan vardı!
Genç işsizlerimiz sosyal mesafe kurallarına uyuyordu!
BARO BAŞKANI TANE TANE ANLATTI!
Her ilde birden fazla baro kurulması, baroların seçim sisteminin değiştirilmesini ele alan yasa değişikliğinin gündeme gelmesi üzerine
Baro başkanları bulundukları illerden Ankara’ya yürüyüş başlattı.
Eskişehir Baro Başkanı Mustafa Elagöz, cübbesini giydi, yürümeye başladı. Yanına gelen gazetecilere de durumu tane tane anlattı:
- İktidarla yaptığımız görüşmelerden sonuç alamayınca, yürümek zorunda kaldık. Demokratik protesto hakkımızı kullanıyoruz. Barolar susturulmak, parçalanmak ve itibarsızlaştırılmak isteniyor.
- Baroların yapısının değiştirilmesi, geçmiş yıllarda Fetö’nün devlet içinde en güçlü olduğu dönemde gündeme getirilmiş ancak başarılı olunamamıştı. Fetö’nün yapamadığını iktidar yapmaya çalışıyor bugün. Eğer barolar susturulursa bu ülkede konuşacak güçlü kurum kalmayacak.
- İktidar eylemimize kulak vermeli ve bu yanlış girişimi sona erdirmeli. Çünkü bu değişiklik aynı zamanda üniter devlet yapısına aykırıdır. Baroları siyasetin göbeğine oturtmak demektir.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ